Nusra Cephesi Lideri Culani'nin Kimliği
Dünyanın çeşitli istihbarat birimlerinin merakla beklediği Suriye savaşının en önemli isimlerinden Ebu Muhammed el Cevlani'nin (Culani) gerçek kimliği açıklandı.
Al Jazeera kanalı, Suriye savaşının önemli liderlerinden Nusret Cephesi lideri Ebu Muhammed el Cevlani’nin gerçek kimliğini açıkladı. Bu bilgiler, 2012 yılında el Kaide yapılanmasının Şam kolunu temsil eden Nusret Cephesi’nin ilanından bu yana ilk defa paylaşılıyor. Dünyanın çeşitli istihbarat birimleri Ebu Muhammed el Cevlani hakkında bu bilgilerin paylaşılmasını beklerken el Cevlani'nin yüzünü gizlediği son röportajın akabinde bu bilgiler Al Jazeera kanalı tarafından paylaşıldı.
Doğumu, Yetişmesi ve Fikirleri
Ebu Muhammed el Cevlani’nin gerçek ismi Usame el Abbasi el Vahidi’dir. Deyru Zor’a bağlı Şuheyl kasabasında 1981 yılında aslen İdlib’li olan orta halli bir ailede dünyaya gelmiştir. Ebu Muhammed el Cevlani’nin babası hükümet dairesinde askeri iskan bölümünde şoför olarak çalıştığından dolayı Deyru Zor bölgesine taşınmak zorunda kalmışlar.
Ebu Muhammed el Cevlani ilk eğitimini hükümet okullarında tamamlamış sonra Suriye’de Dimeşk üniversitesine kaydını yaptırıp iki sene tıp okumuştur. Amerika’nın 2003 yılında Irak işgalinden sonra el Cevlani, Irak el Kaide’sine katılmak için okuduğu tıp fakültesini üçüncü sınıfta terk edip Irak’a gitmiştir. Irak’ta mevcut savaşa katılmak için giden el Cevlani, önce Ebu Musab ez Zerkavi’nin liderliği altında sonra da onun yerine geçen isimlerin bayrağı altında çalışmalarına başlamıştır. El Kaide lideri Dr. Eymen ez Zevahiri’ye biatli olduğunu, onun direktifleri ve yönlendirmeleri ekseninde hareket ettiğini devamlı belirten el Cevlani, fikirsel olarak selefi cihad hareketine bağlı olduğu ve özellikle el Kaide fikirleri doğrultusunda hareket ettiği herkesin malumudur.
Savaş Tecrübesi
Ebu Muhammed el Cevlani üniversite talebesi olmasına rağmen Şam’dan Haleb şehrine Ebu Ka’ka’nın Sahur bölgesinde verdiği Cuma hutbelerine katılmak için gelirdi. Amerika’nın 2003 Mart ayında Irak’ı işgale başladığı dönemlerde Ebu Ka’ka Cuma hutbesinde, Amerika’nın bu işgaline karşı direniş göstermenin zorunlu olduğunu söyledi ve herkesi bu direnişe katılmaya davet etti. Ebu Muhammed el Cevlani bu çağrıya ilk icabet eden kimselerdendi.
Cevlani Irak’ta Ürdün asıllı Ebu Musab ez Zerkavi’nin kurduğu Irak el Kaide koluna katıldı ve el Kaide’nin eski lideri Usame bin Ladin’e biat ettiğini ilan etti. El Kaide saflarında hızlı bir şekilde yükselen el Cevlani, ez Zerkavi’ye yakın mevkilere kısa sürede ulaştı. 2006 yılında Amerika saldırıları kapsamında gerçekleştirilen son suikasttan sonra el Cevlani Irak’tan Lübnan’a geçti. El Cevlani, el Kaide ile bağlantılı Cunduş Şam grubunun en önemli eğitmenlerinden biri olduğuna inanılıyor.
Lübnan’da iken tekrardan Irak’a döndüğü esnada Amerikalılar tarafından yakalanıp ülkenin güneyinde yer alan Bucca kampına (Amerika’ya ait hapishane) götürülmüş. 2008 yılında serbest bırakılınca, Ekim 2006 yılında Ebu Bekir el-Bağdadi tarafından tesis edilen Irak İslam Devleti bünyesinde askeri çalışmalarına başladı. Çok kısa bir sürede Musul bölgesinde yapılan operasyonların başına getirildi.
Aylar sonra Suriye rejiminin cumhurbaşkanı Beşşar Esed’e karşı halkın protestoları iyice alevlenince Ebu Muhammed el Cevlani 2011’in Ağustos’unda Suriye’ye geri döndü. El Kaide tarafından gönderilen el Cevlani, Esed rejimine karşı yapılan savaşa katılma olanağı sağlayacak el Kaide’nin Suriye kolunu tesis etti.
24 Ocak 2012 tarihinde el Cevlani, Cephetun Nusra Lil Ehli Şam adında bir grubun kurulduğunu açıklayan bir bildiri yayınladı. Bu grubu onlardan bazıları Mücahiduş Şam diye de isimlendiriyordu. Bu cephe çalışmalarına memleketi Şuheyl kasabasından başladı. Aynı şekilde bildirisinde bütün Suriyelileri Esed rejiminin düşmesi için savaşmaya ve silah taşımaya davet ediyordu. El Cevlani, kurulduğu ilk günden cephenin konjonktürün de genel sorumlu olarak seçildi.
Ebu Bekir el Bağdadi 9 Nisan 2013 tarihinde Irak İslam Devleti ile Nusret Cephesi isimlerini ilga ettiğini, iki grubu birleştirdiğini ve el Kaide’yi temsil edecek Irak ve Şam İslam Devleti isminde yeni bir oluşumun varlığını duyurdu. Ancak Ebu Muhammed el Cevlani onun bu ilanını reddetti.
Ez Zevahiri önderliğinde el Kaide merkez komutanlığına hasrederek beyatını el Kaide’ye karşı yenileyerek şöyle dedi:
Bu beyat Nusret Cephesi savaşçıları ve savaşçıların genel sorumlusu tarafından gerçekleşmektedir. Biatimizi cihad şeyhi Dr. Eymen ez Zevahiri’ye yeniliyoruz. İşitme ve itaat üzerine ona biat ediyoruz. Bu açıklamadan sonra Nusret Cephesi ile IŞİD arasında çatışmalar başgösterdi ve IŞİD bazı bölgeleri cephenin elinden almayı başardı.
Bütün bunlara rağmen gözlemciler ve analistler el Cevlani önderliğinde Nusret Cephesi’nin Suriye’de mevcut silahlı gruplar içerisinde en kuvvetli grub olduğunu belirtmektedirler. Çünkü Suriye’nin çeşitli bölgelerinde Suriye rejimine ve güvenlik merkezlerine gerçekleştirdiği güçlü operasyonlarla ayrıcalık kazanmıştır.
El Cevlani ilk röportajını Al Jazeera kanalı ile gerçekleştirmiştir. 19 Aralık 2013 tarihinde yapılan röportaj “Lika el Yevm” programında yayınlanmıştır. Bazı analistler bu röportajın akabinde el Cevlani hakkında şöyle demişleridir: “el Cevlani bir çok kültürü kendisinde barındıran birisi. Kendine has dini bir projesi bulunmakta ve bu projeyi gerçekleştirmek için çabalamakta. Bu projeyi gerçekleştirmek için çabalarken Irak el Kaide’sinin hatalarını göz önünde bulundurarak hareket etmekte.” Aynı şekilde analistler nazarında el Cevlani, el Kaide yapılanmasının yeni neslinin mümessili olarak addedilmektedir.
El Cevlani basınla yaptığı röportajında tekfirci islami grupları desteklemediğini ilan etmiş ve şöyle demiştir: "Bizler müslümanları tekfir etmiyoruz. Müslümanı tekfir etmek ancak fetvaya ihtiyaç duyar. Çünkü tekfir ilim ehlinin yapabileceği bir eylemdir. Bu sebepten dolayı bizler tekfiri şer’i mahkemelere ve alimlere devrediyoruz. Ki onlar şer’i kaidelere muvafakat edecek şekilde onu ikrar etsinler."
Sonra Suriye’nin geleceğine yönelik Nusret Cephesi'nin planlarının nasıl olacağı ve nasıl bir duruş sergileyecekleri hakkında şunları söylemektedir: "Esed rejimi düştükten sonra Suriye’nin siyasi geleceğinde tek başımıza hareket etmeyi tamah etmiyoruz. Toplum önderliğini tek başımıza yapma gibi bir isteğimiz yok. Şeri komiteler ve ehlu hal vel akd kapsamında ki alimler Allah’ın şeriatine muvafakat edecek şekilde ülkenin idari planını üstleneceklerdir.”
Yine Mayıs 2015 tarihinde Al Jazeera’nin gerçekleştirdiği ikinci röportajında el Cevlani şöyle demektedir: "El Kaide yapılanmasında bulunan kimseler Arap Baharı devrimlerini destekliyorlar. Çünkü el Kaide lideri Dr. Eymen ez Zevahiri bu devrimleri desteklemeye yönlendirmiştir."
Röportajında ez Zevahiri’nin direktiflerini belirten el Cevlani şöyle demektedir: "Bizim şuan da en önemli meselemiz Suriye rejiminin ve Hizbullah gibi müttefiklerinin biran önce düşmesidir. Sonra İslam devletini ikame etmek için ortaklarımızla anlaşmaya varacağız. Şam beldesini Amerika ve Batı’nın hedef alacağı bir üs olarak kullanmayacağız. Ki mevcut savaşı bozmayalım. İran’a gelince onun sadece bölgeden ellerini kesmekle yetineceğiz. Şayet bu yeterli olmaz ise savaşı İran’ın içine taşıyacağız.
El Cevlani 29 Eylül 2014 tarihinde savaşı, IŞİD’e karşı kurulan koalisyona katılan batılı ülkelere taşımakla tehdit etmiştir. Çünkü bu koalisyon aynı zamanda Nusret Cephesi makarlarını da açık bir şekilde hedef alıp saldırılar düzenlemekteydi.
Nusret Cephesi ve IŞİD arasında ki akidevi ihtilaflar hakkında el Cevlani şöyle demektedir: "Onların ilan ettiği hilafeti bizler kabul etmiyor ve meşru görmüyoruz. Çünkü bu hilafet meşru olmayan bir temel üzerine kurulmuştur."
El Cevlani son olarak şunları eklemiştir: "Alimler onların açıklamalarına ve fiillerine baktılar, onları gözlemlediler ve onların günahtan dolayı tekfir eden, müslümanların kanlarını helal gören hariciler olduklarına hükmettiler. Onlar düşmanlarını tekfir ediyorlar. Hatta bizleri bile tekfir ediyorlar ancak bizler onları tekfir etmiyoruz."
***
Al Jazeera kanalının paylaştığı bilgiler Suriyeli bazı aktivistler tarafından tenkit edildi. Paylaşılan bilgiler arasında hatalı bilgiler olduğunu belirttiler. Suriyeli aktivist Musa Ömer Al Jazeera kanalının paylaştığı bilgilere şu notları eklemiştir:
Birincisi: İsmi Usame el Hedavi olup Şuheyl kasabasındandır. Ancak Şuheyl kasabasında el Abbasi isminde veya künyesinde her hangi bir kimse bulunmamaktadır.
İkincisi: el Cevlani belirtilen yaştan daha büyüktür. Şam'ın güney köylerinde dünyaya gelmiştir. el Cevlani künyesinin nisbet edilmesi bundandır. Şam'da yaşamış ve 2003 yılında Irak savaşına katılmıştır.
Üçüncüsü: el Cevlani Irak'ta Amerikalıların yanında senelerce hapis yatmıştır. Hapisten çıktığı sıralar da Şam cihadı başlamıştı.
(Kaynak: İnca News)
HABERE YORUM KAT