Nusayri ve Kürt Devleti (mi) Kuruluyor(?)
Bütün yıkım ve katliam politikalarına rağmen Suriye’deki halkın direnişi Esed-Baas cuntasının sonunu hızlandırıyor. Ordu, Muhaberat ve Şebbiha güçleri tarafından yapılan katliamlarla önü alınmak istenen direniş güçlenerek büyüyor.
Rusya ve İran’ın Baas rejimine açık ve ısrarlı desteği, AB ve ABD’nin diplomatik ilişkiler yumağında süreci ilgisizliğe terk ederek boğma girişimleri beklenen sonuçları vermedi. Bu süreçte Suriye direnişinin potansiyelindeki İslami nitelik giderek belirginlik kazandı ve belirleyici hale geldi.
Hem İsrail nezdinde hem de AB, ABD ve Rusya nezdinde Baas-Esed rejimi tarafından Suriye halkının daha fazla yıpratılması, kolunun kanadının iyiden iyiye kırılmasında yüksek faydalar umuluyor. İşte bunun için Suriye halkına karşı hemen her şehirde girişilen katliamlar sonuçsuz kınama mesajlarıyla geçiştiriliyor.
Batıya Nusayri, Kuzeye Kürt Devleti
Esed-Baas cuntası, Suriye’nin tamamında kontrolü kaybederse Asi nehrinin batısına çekilerek Lazkiye merkezli bir Nusayri-Alevi devleti kurmak üzere planlar yapıyormuş.
Ajanslardan yoğun olarak geçen haberlere bakılırsa Esed-Baas cuntası bu amaçla Sünni unsurlara karşı etnik-mezhebî tehcir politikasına hız vermiş. Diğer bölgelerdeki Nusayri-Alevi unsurları da Asi nehrinin batısına doğru çekerek iktidar alanını mikro düzeyde de olsa korumayı hedefliyorlarmış.
Esed-Baas rejiminin iktidarı altında kurulacak Nusayri-Alevi devletiyle Suriye’de başarıya ulaşması muhtemel bir İslamcı rejimin Akdeniz’e açılması engellenmesi öngörülüyor anlaşılan.
Suriye halkı, katliam ve yıkımları dolayısıyla cezalandırmak istediği Esed hanedanı ve Baas oligarşisine Lazkiye’de iktidar ve yaşam imkânı verir mi? Şam, Halep, Humus, İdlip, Der’a ve diğer şehirlerden Esed-Baas cuntasını söküp atmak için ölümüne bir mücadeleye giren Suriye halkı “Lazkiye Nusayri Devleti” projesini ne yapar? Saygı ve sevgiyle karşılamaz herhalde.
Suriye direnişi en makul olanı yapacak ve “Lazkiye Nusayri Devleti” projesini hem Esed-Baas oligarşisinin hem de bu projeye destek veren emperyalistlerin kafasına çalacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Nusayri devleti projesine ilaveten bir de PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD eliyle Kürt bölgelerinde gerçekleştirmesi öngörülen Kürt devleti meselesini bu planlara ekleyelim. Sürecin başından beri PYD’nin Şebbihalar ve Muhaberat’la omuz omuza verip özellikle Kürt halkına ve genelde tüm Suriye halkına karşı savaştığını biliyoruz. Gelinen aşamada PYD’nin Esed-Baas güçleriyle anlaşmalı bir biçimde bölge yönetimini çatışmasız bir biçimde devralması ve bayrak göstermesi en iyi ihtimalle bir teatral gösteriye, daha ileri boyutta ise başarılı bir psikolojik savaşa delalet eder.
Ancak Suriye Kürtleri PYD’den ibaret de değildir, PYD’ye teslim olmuş da değildir. Özerklik tekliflerinin kabul edilmemesi halinde bağımsızlık ilan edileceği söylemleri ise basit birer şantaj olarak gözükmektedir. Suriye’deki Kürtlerin, Kürt etnik kimliği etrafında Araplara karşı anlamsız ve faydasız bir savaş mı yükselteceği yoksa İslam kardeşliği dairesinde adaletli ve özgürce bir dayanışmayı mı tercih edeceğini hep birlikte göreceğiz.
Önce Suriye’deki Statükoyu Korumaya Çalışıyorlar!
Konu bağlamında şu hususun da unutulmaması elzemdir: Piyasada dolaşıma sokulan Nusayri devleti, Kürt devleti, Arap devleti gibi bütün haber ve tezler hayata geçirilmek istenen birer tuzak, tespit adı altında kamuoyuna sunulan kötü birer temennidir. Baas-Esed despotizmine karşı mücadele eden halklar Baas-Esed zulmünün yeni bir versiyonunu iktidar kılmak adına çoluk çocuklarının ölümünü göze almıyorlar.
Zulmü, düşmanlığı, yolsuzluğu, zilleti yok edip yerine adaleti, kardeşliği, dürüstlük ve şerefi ikame etmek üzere mücadeleye girişmiş Müslüman bir halk var. Fransız emperyalizmi tarafından peydahlanan ve SSCB-Rusya emperyalizmi tarafından desteklenen Baas-Esed diktatörlüğüne karşı Suriyeli Müslümanların onurlu direnişini itibarsızlaştırmak için çok boyutlu bir savaş veriliyor.
Baas-Esed cuntasını “direniş cephesi” olarak cilalayanlar, bu despotik iktidarın çökmesinin felaket olacağı kehanetinde bulunuyor ve sürekli korkular, kaygılar, vesveseler üretiyorlar. Suriye halkının haklı ve onurlu mücadelesini, emperyalizmin kirli planlarına eklemleme gayretkeşliğiyle Baas-Esed despotizmine meşruiyet kazandırılamayacağı pek yakında daha net olarak anlaşılacak.
Nusayri devleti veya Kürt devleti öcüsüyle Baas rejimini muhafaza ve müdafaa stratejisi de Arap, Kürt, Türkmen halkın basireti sayesinde çöpe atılacaktır. Zeynel Abidin Bin Ali’nin Tunus’tan, Hüsnü Mübarek’in Mısır’dan, Muammer Kaddafi’nin Libya’dan ismi, cismi, ideolojisi, oligarşisi nasıl silinip atıldıysa pek yakında Beşşar Esed’in de ismi, cismi, ideolojisi, oligarşisi de Suriye topraklarından sökülüp atılacaktır. Despotizme karşı direnen Suriye halkı etnik veya mezhebî fitne hareketlerine de fırsat tanımayacaktır.
YAZIYA YORUM KAT