1. YAZARLAR

  2. MURAT KAYACAN

  3. Nimetler ve Hz. Yûsuf’un kardeşlerine yeniden kavuşması
MURAT KAYACAN

MURAT KAYACAN

Yazarın Tüm Yazıları >

Nimetler ve Hz. Yûsuf’un kardeşlerine yeniden kavuşması

18 Temmuz 2024 Perşembe 01:31A+A-

Bu yazıda Hz. Yûsuf’un kardeşleriyle yaşadığı özel bir anıya ve onun merhamet dolu yaklaşımına odaklanacağız. Yûsuf sûresi 59. ayet, Hz. Yûsuf’un kardeşlerini misafir ettiği ve onlardan belirli bir talepte bulunduğu anı detaylı bir şekilde anlatmaktadır. Bu ayet, kardeşlik bağlarının gücünü ve zorluk zamanlarında sergilenen cömertliği anlamamız açısından derinlemesine incelenmelidir. Bu bağlamda ayetin içerdiği anlam düzeylerini keşfederek Hz. Yûsuf’un bu zorlu dönemde nasıl bir liderlik ve konukseverlik sergilediğini irdeleyeceğiz. Bu analiz, dinî ve tarihî açıdan önemli dersler sunmaktadır.

Zahire Kavramı

“İnsan iyiliğin kölesidir.” denilir. Hz. Yûsuf, yiyecek almak üzere Kenan ilinden kalkıp Mısır’a gelen kardeşlerini güzelce ağırladıktan sonra onlardan bir istekte bulunur: “Onların zahire yüklerini hazırlayınca, ‘Bana baba bir kardeşinizi de getirin. Görmüyor musunuz, ben size ölçeği tam yapıyorum ve ben konukseverlerin en hayırlısıyım?’ dedi.” (Yûsuf 12/59). Ayetteki “zahire” (جَهَازcehâz), yolcunun yola çıkarken yanına aldığı şeydir. Türkçe’de gelinin yeni evine doğru yola çıkacağında yanına aldığı eşyalara verilen “çeyiz” adı da ayetteki “cehâz” kelimesinden türemiştir. Dolayısıyla Hz. Yûsuf da Kenan iline doğru yola çıkacak olan kardeşlerinin bineklerine yolda ihtiyaç duyacakları tüm malzemeleri bineklerine yükletmiştir.

Hz. Yûsuf’un Talebi ve Konukseverliği

Onun “Bana baba bir kardeşinizi de getirin.” şeklinde kardeşlerinden talepte bulunması, muhtemelen kardeşlerinin yaşlı babalarından ve ona bakmak üzere yanında kalan “baba bir” kardeşlerinden Hz. Yûsuf’a söz etmelerinden dolayıdır. Bu söz etme, İbranice konuştukları için onların geliş amacını öğrenmek amacıyla kendilerine sorulan sorulara yanıt niteliğinde olabilir. Diğer bir ihtimal de durumlarının ne kadar zor olduğunu ortaya koymak ve daha fazla yiyecek alabilmek için diğer kardeşlerinden kendilerinin bahsetmiş olmasıdır. Hz. Yûsuf da o merhametli kardeşle tanışmak istediğini söylemiş olabilir. Hz. Yûsuf’un ki tam bir vefa örneğidir. Dünyevi anlamda “Çok üstün bir konuma geldim, kimseye ihtiyacım yok artık.” dememiş aksine kardeşlerini bir araya getirme çabası içine girmiştir. Onun bu tutumu, aile bağlarının güçlendirilmesinin önemini gösterir. Aile içindeki bağların korunması ve desteklenmesi, toplumun genel sağlığı için kritik öneme sahiptir. Hz. Yûsuf’un, “ben size ölçeği tam yapıyorum ve ben konukseverlerin en hayırlısıyım” demesi, adil bir kimse olmasına vurgu yaparak kendini övmek için değil, babasının yanında kalan kardeşlerini bir dahaki sefere getirmeye teşvik etmek içindir. Onun “ölçeği tam” yapması, kardeşlerine daha fazlasını vermemesi, kıtlık döneminde yaşıyor olmasından ötürü yiyeceğe pek çok muhtaç kimsenin sırada bekliyor olmasıyla açıklanabilir. Bununla birlikte onun konukseverliği, kardeşlerine ikramda bulunduğunu gösterir. Kardeşlerinin bineklerine yüklettiği yükler, kıtlık dönemi için belirlenen ölçülere uygundur; ancak Hz. Yûsuf’un kardeşlerine ikramı, kendi bütçesinden karşılanan bir iyiliktir.

Sonuç

Yazıda ele alınan ayet (Yûsuf 12/59), Hz. Yûsuf’un liderlik ve konukseverlik konusundaki üstün niteliklerini açıkça göstermektedir. Kardeşlerine gösterdiği özen ve dikkat, sadece onların ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, aile bağlarını yeniden inşa etmeye yönelik bir adımdır. O, kendisini kuyuya atan kardeşlerinden intikam almayı düşünmemiş, onların ıslahını hedeflemiştir. Onlara doğru davranış kalıpları kazandırmak için gerekli gördüğü aşamaları sabırla uygulamıştır. Günümüz insanları için bu ayet, zor zamanlarda bile merhametin ve kardeşlik bağlarının korunmasının önemini vurgulayan evrensel mesajlar taşır. Kardeşler arasında kin değil, affedicilik hâkim olmalıdır. Ele alınan ayetten elde edilen bu dersler, günümüz insanlarına hem kişisel gelişimlerinde hem de sosyal ilişkilerinde kılavuzluk yapacak niteliktedir. Yûsuf’un adaleti, merhameti, stratejik düşünme yeteneği ve aile bağlarını koruma çabası, her dönemde geçerli değerlerdir. Bu değerlerin günlük hayatımızda uygulanması, daha sağlıklı ve huzurlu bir toplum inşa etmemize yardımcı olacaktır.

YAZIYA YORUM KAT