HAKSÖZ-HABER

15 Temmuz soruşturmaları sırasında yaşanan mağduriyet ve sıkıntılar dile getirildiğinde özellikle hükümet medyası ve yazarları bu değerlendirmeleri yapanların sıkça ‘’Fetöcüleri aklama’’ çabası içinde olduklarına dair açıklamalarda bulunuyor. Bülent Arınç’ın açıklamalarından sonra sık sık böyle değerlendirmelerde bulunan Mehmet Metiner ise bugünkü yazısında sürecin iyi yönetilmediğine dair kendisine ulaşan örnekler üzerinden bir değerlendirme yapmış. Mevcut ortamın sadece darbecilere fayda sağladığını dile getiren Metiner, sosyolog, psikolog ve ilahiyatçıların da içerisinde olduğu bir kurulun oluşturulması gerektiği tavsiyesinde bulunuyor.

Mehmet Metiner’in Star gazetesinde yayınlanan “FETÖ ile Barış mı? Asla!” başlıklı yazısında (18 Nisan 2020) yer alan şu ifadeler bu bağlamda dikkat çekici:

“İsmini vermeyeceğim, o yapıya mensup gazi bir askerin beni derinden etkileyen şu sözleri üzerinde devletimiz düşünmeli: “İlk defa başımı şefkatle okşayan insanlar gördüm.”

Kendisi şu an felçli. FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle ilişiği kesilmiş. Devlet memuru olan eşinin maaşıyla geçiniyor. Örgütün gerçek yüzünü görüp ayrılmış lakin boynundaki yafta dolayısıyla üzgün.

Bir başka subay, görevden atılmış ama kendisi de bu süreçte örgütten ayrılmış, eleştirel duruşunu da sürdürüyor açıkçası.

Hem örgütü karşısına almış hem devlet tarafından dışlanmış bu insanların yaşadığı zorluklar, haliyle başka çözülmelerin de önünü kesiyor.

“Ne yaparsam yapayım devlet asla bana güvenmez!” duygusu, “Devlet sana güvenmiyor işte!” eleştirileriyle buluşunca bu durumda samimi olarak ayrılmak isteyenler veya etkin pişmanlıktan yararlanıp devlete katkı sağlamak isteyenler de kendilerini geri çekiyor.

15 Temmuz gecesi FETÖ’cü komutanların bilerek “terör tehdidi var!” diyerek sokağa saldığı veya belli noktaları tutmakla görevlendirdiği FETÖ’cü olmayan alt rütbeli subaylar ve askerler gerçekliği var bir de.

Örnekleri uzatmanın gereği yok...

FETÖ’cüler sap ile samanı bilerek karıştırdılar. Hem kendilerini örtbas etmek için hem de başka mağduriyet alanları oluşturarak Hükümeti zor durumda bırakmak için.

Bugün, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü komutanların emirleri doğrultusunda hareket etmenin dışında darbeyle alakası olmayanları serbest bıraktığınız anda ise bu kez darbeye karışmış olanları serbest bıraktığınız gerekçesiyle başkaca suçlamaların muhatabı olma riskiyle karşı karşıya bulunuyorsunuz.

Bu riske rağmen cesur ve adaletli olmak şart.

Aksi takdirde FETÖ’cülerin değirmenine su taşınmış olur.

Ergenekon-Balyoz sürecinde aynısını yaptılar...

Bugün FETÖ’nün neredeyse bütün tepe yöneticileri dışarıda.”

Aynı Metiner Bülent Arınç’ın açıklamalarından sonra şunları söylemişti:

“FETÖ SÖYLEMLERİNİ İÇİMİZDEN BİRİLERİ DE DİLLENDİRİYOR”

FETÖ’cülerin cesaretle örgütlendiklerini ve çeşitli kılıklara bürünerek herkesi zehirleyebildiklerini belirten Metiner, “Bir bakıyorsunuz FETÖ söylemlerini içimizden birileri de dillendiriyor. Sözgelimi, “mağduriyet söylemi!” gibi...” sözlerine yer verdi.

“ARINÇ GİBİLERDEN CESARET BULUYORLAR”

Paylaşımlarının devamında “Peki FETÖ’cüler bu cesareti nereden alıyorlar?” sorusunun yanıtını arayan Metiner, “Hiç oraya buraya çekmeden söyleyeyim: ‘KHK faciadır!’ diyen Bülent Arınç gibilerden, hâlâ sistem içinde varlığını sürdüren kripto elemanlardan…” dedi.

“BU GERÇEKLERİ GÖRMEZSEK, YARIN YANIMIZDA KİMSEYİ BULAMAYIZ”

Mehmet Metiner, paylaşımlarını şu ifadelerle sona erdirdi:

“İşte söylüyorum: Hâlâ her yerdeler… Hâlâ parasal açıdan güçlüler… Hâlâ sahip oldukları ekonomik güç dolayısıyla devşirebiliyorlar… ve hâlâ kılık değiştirdikleri her yerde etkili konuma geçebiliyorlar… Bu gerçekleri görmez ve içimizdeki urlardan temizlenmezsek yarın yazıklandığımızda yanımızda kimseyi bulamayız, biline!"