Nepal İzlenimleri ve Müslümanların Durumu -3
Sabah saat 8’de bizi bekleyen araçlara binerek, Nepal’in Hindistan'a sınır olan Sunsari şehrinde yapımı tamamlanan Yetimhanenin açılışını gerçekleştirmek üzere yola çıkıyor ve yaklaşık 1 saat süren yolculuğumuz sonrası Sunsari şehrine ulaşıyoruz.
Bizi bekleyen kalabalık bir gruba selam vererek her biriyle teker teker tokalaşıyor, inşaatı tamamlanmış olan yetimhane önünde ayaküstü hasbihal ediyoruz.
Yetimhane Açılışı
İstanbuldan 3 kardeşin finanse ettiği yetimhanenin yapımına 2012 yılında başlanmış ve tamamlanarak kardeşlerin ismi verilmiş. Ali Ramazan Meryem Üstünsoy yetimhanesi, 2 katlı ve 75 kişilik bir yetimhane olup, halen 35 yetimi barındırıyor.
Açılış programını gerçekleştirmek üzere Yetimhane yanında bulunan üzeri çadırla kaplanmış seyyar anfiye geçtikten sonra, Sunsari Valisinin’de katıldığı program yaklaşık 1,5 saat sürdü. Dil bilmediğimden dolayı konuşmaların içeriğini anlayamadım ama, 3 yetimin söylediği ilahi, beni çok etkiledi.
Açılış kurdelesi Sansuri Valisinin eşliğinde kesilerek Yetimhane gezildi. Beraber olduğumuz arkadaşlarımız adak kurban bağışlarıyla geldiklerinden dolayı, buraya bağışlanmış olan adak kurbanlar bir gün öncesinde kesilerek, eti öğle yemeği olarak katılımcılara ikram edildi. Yemeğin ardından yetimlere kıyafet, oyuncak gibi hediyeler dağıtıldıktan sonra, buradaki programımız sona erdi.
Yetim Annelerinin Fedakârlığı
Yetimhanenin yaklaşık 100 metre uzağında bulunan Medrese bahçesine geçtikten sonra, burada toplanmış yetim anneleri için erzak dağıtımı yaptık. Bu esnada bu yetim anneleri içerisinde, 15 km mesafeden yürüyerek gelenlerin olduğu bilgisi verildi. Bu annelerin her biri, dağıtılan 25 kg pirinç ve yaklaşık 10-15 kg'luk kuru gıda malzemesini başları üzerinde taşıyarak götürdüler.
Sansuri bölgesinde Müslümanların nüfus oranı % 15-20 arasında imiş. Bulunduğumuz Medrese normal derslerin yanında, dini eğitimde veren bir okul. Nepal’daki tüm medreselerde öğrenciler, ilköğretimden sonra, kız erkek ayrı eğitim görüyorlar ve kız çocuklarının tamamı başörtülü.
İstanbul Güngören İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Nurettin Zengin'in yanında getirmiş olduğu futbol topu, hentbol topu ve hentbol filesini okul bahçesine kurduktan sonra şahit olduğumuz manzara hayli ilginçti. Adeta öğretmen ve öğrenciler için en anlamlı hediye bunlar oldu. Bir topun peşinde 50 - 100 öğrenci dakikalarca koşarken, hentbol oynayan öğretmenlerin neşeleri görülmeye değerdi.
Yetkililerle vedalaşarak buradan ayrıldık ve İHH'nın, inşaat aşamasında olan Mu’sab Bin Umeyr Yurdunu ziyaret etmek üzere, yaklaşık 1 saat sürecek yolculuğumuza başladık.
Nepalin köyleri
Asfalt yoldan ayrılarak stabilize yola girip, oldukça büyük çukurların olduğu bu tozlu yolda ilerliyoruz. Yol boyunca aralıksız dizilmiş bambu ağacından yapılma evler, evlerle bitişik koyun ve keçi ağılları bulunuyor. Geçtiğimiz bu bölge Sunsari şehrine bağlı köyler. İnek, keçi, manda, saman çeken öküz arabaları, bir yanda evlerin avlusunda küçük sap makinalarında saman yapan insanlar, toz toprak, çıplak gezen çocuklar...
Hindularla Müslümanların yan yana yaşadığı bir yer. Evlerin arasında bir mescit, biraz ötesinde bir Hindu tapınağı. Bir tarafta muz bahçeleri ve bambu ağaçları, bir tarafta oldukça geniş dümdüz bir arazi. Hasat zamanı olduğu için kadınlar orakla buğday biçiyor, erkekler sap yığınları arasında saman yapıyorlar. Evlerin arasında üst üste istiflenmiş tezekler.
Evler bambu ve kamıştan yapıldığı için çok sık yangın çıkabiliyormuş ve bu nedenle bu bölge yangınların çok sık olduğu bir bölge imiş. Geçen yıl 5 köy birden yanmış. Araçlarımızla tarlaların içerisinden geçerek Mus’ab Bin Umeyr Yurduna ulaşıyoruz.
Mus’ab Bin Umeyr Yurdu Ve Medrese
Yurt 3 katlı olup, inşaatı tamamlanmak üzere. Hemen yanında yatılı medrese bulunuyor. Bu medreseden şu ana kadar bin civarında öğrenci mezun olmuş. Sponsorluğu Ankaralı bağışçılar üstlendiği medrese devletten hiçbir destek almıyor. Bu nedenle öğretmenlerin maaşları zorluk içerisinde ödeniyor. Yatılı öğrenci sayısı 80. Medresenin aylık gideri 1000 dolar, bir yetimin aylık gideri ise sadece 27 sent. Bu medrese sadece yetimlere değil çevre köylerden gelen öğrencilere de eğitim veriyor. Buradan ayrılarak bugünkü programımızı sonlandırıyoruz.
Medreseler şehri Sunsari
Birganj şehrine tekrar dönerek otelimizde istirahat ettikten sonra, sabah 8’de otelimizden ayrılarak, bu bölgede ki son programımızı gerçekleştirmek üzere yola koyuluyoruz. Bugün ilk durağımız İHH'nın yaptırmış olduğu Valid Değer Medresesi ve Camii.
Valid Değer Medrese ve Camiinin sonradan yerleştirildiği okul yerleşkesi çok geniş bir alana yayılmış ve kare şeklinde. 315 öğrencisi bulunan medrese öğrencileri için, İstanbul'dan gelen kardeşlerin adak kurban bağışlarının bir tanesi kesildi. İnek Hindularca kutsal sayıldığı için kesilemiyor ve bu nedenle Müslümanlar manda kesmek zorunda kalıyorlar. Öğretmenlerin maaşlarını halkın ödediği bu okula, devlet sadece kitap yardımında bulunuyor.
Nepal’in sadece % 30’u tarıma elverişli. Bulunduğumuz bölge Sunsari şehrine bağlı kırsal yerleşimler bölgesi. İptidai usullerle tarım yapılan bu bölgede pirinç, ayçiçeği, mısır ve buğday yetiştiriliyor. Gözlemlediğim kadarıyla, Nepal'de Cemaati İslami Teşkilatı daha ziyade kırsal bölgelerde etkin.
İslami Islah Medresesi
Buradaki ziyaretimizi de sona erdirerek tekrar yola koyuluyoruz. Yaklaşık 1 saat süren yolculuğumuzun ardından Jamiatul Islah Al-İslamia - İslami Islah Medresesine ulaşıyoruz. Medresede yetkililerin ve öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz. İkram olarak badem, kaju ve muz ikram ediliyor.
1946 yılında temeli atılmış olan bu medrese, Nepal'in Sunsari şehrindeki en büyük medrese. Sunsari şehrine en uzak, Hindistan sınırına en yakın olan bu medrese geniş bir alan üzerine kurulmuş.
Bir tarafta önleri tamamen açık, odalara bölünmüş binalarda yerde ders gören ilköğretim çocukları, bir tarafta ortaokul, diğer tarafta lise öğrencileri ve hafızlık kursu alan öğrenciler. Öğretmenlere selam vererek okulu dolaşmaya devam ediyoruz.
Öğrenciler bu medresede 10. sınıfa kadar okuyor ve Nepal hükümetince lise bitirmiş kabul ediliyor. Medrese 4 ayrı bölümden oluşuyor. Kur-an kursu, İlkokul, Ortaokul ve Lise. Toplam öğrenci sayısı ise 1980. Maaşlı öğretmen sayısı 70 olup, gönüllü öğretmen sayısı 10 ve toplamda 80 öğretmen bu medresede ders veriyor.
Sıra olmadığı için tüm öğrenciler yerde ders görüyor. Liseli kız öğrenciler ve Hafızlık eğitimi gören erkek öğrenciler beni daha fazla etkiliyor. Mahsun bakışları unutulacak gibi değil.
Medresede en çok ihtiyaç duyulan şey ise hafızlık binası, okul sırası ve kız öğrencilere kalacak bir yurt. Medresenin Cami, kız öğrenciler için otobüsle okula taşıma, Balık çiftliği ve Ambulans alımı gibi gerçekleştirmek istediği projeleri var ve Türkiyeli hayırseverlerin ilgisini bekliyor. Aynı zamanda medrese içerisinde İHH'nın inşaa ettiği Said Nursi Medresetüzzehra camii bulunuyor.
Necmettin Erbakan Okulu Ve Camii
Buradan ayrılarak 30 dakikalık yolculuğun ardından, 1996 yılında kurulan Necmettin Erbakan Medresesi ve Camiine ulaşıyoruz. Burasıda oldukça büyük bir yerleşke. Bir sene önce hafızlık merkezide kurulmuş. 1072 öğrencisi bulunan okulun öğretmen sayısı 47. Normal okul eğitimi ve bilgisayar, dikiş nakış gibi mesleki eğitimin yanı sıra, haftalık olarak tecvit ve kur-an eğitimi veriliyor.
Medresedeki 30 civarında yetim çocuğa çanta ve kırtasiye dağıtımı yaptıktan sonra, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir günün ardından tekrar otelimize dönüyoruz.
Devam Edecek...
YAZIYA YORUM KAT