"Neo-Sovyet Emperyalizmini Durdurmak İçin Ne Yapıyorsunuz?"
Haşim Ay, Haksöz Haber için kaleme aldığı yazıda Türkmendağı'ndaki son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunuyor, Türkiye hükûmetini Suriye direnişi hususunda daha aktif bir hâle gelmeye dâvet ediyor.
Haşim Ay / Haksöz Haber
Suriye krizini nihai bir çözüme kavuşturmaya dönük diplomatik temasların arttığı bir vasatta Rusya’nın bölgede giriştiği işgal ve katliamlar tüm bu diplomatik çabaları anlamsız hale getiriyor.
Suriye krizini nihai bir çözüme kavuşturmaya dönük başdöndürücü bir diplomasi trafiğinin sürdüğü bir vasatta, emperyalist Rusya bir yandan taktığı çözüm yanlısı maskeyi yüzünden düşürmüyor ama diğer yandan da Esed ve İran katliamlarına koridor açmak için her gün yeni bir bölgeyi işgal ediyor. Bunun son örneği Suriye direnişi için son derece stratejik bir önemi haiz olan Türkmendağı oldu. Türkmendağı maalesef dün gece yarısı itibariyle düştü ve çok büyük bir katliam ve göç dalgası kapıda.
Bayırbucak Türkmendağı bölgesine Rus uçakları ve helikopterleri havadan bombardıman yaparken Suriye sahillerinde demirlemiş Rus savaş gemilerinden de aralıksız füze saldırıları yapıldı. Havadan açılan koridor sonucunda Suriye muhalefeti için stratejik önemde olan Türkmendağı dün gece itibariyle düştü. Böylece karadan İran ve havadan Rusya Lazkiye bölgesinde Esed’e Güvenli Bölge oluşturma projesini tamamladılar. Şimdi ağızlarından akan salyalarla Irak'tan gelmiş ve bölgenin yakınına konuşlanmış Şii Zülfikar Tugayları’nın Hamaney'in emriyle bölgeye girip katliam yapmak için mevzilerin düşmesini beklemesini gerektiren bir durum yok. Üç kol halinde mevzilenmiş Hizbullah ve Şebbiha çetelerinin de diğer yönlerde Türkmen katliamı yapmak için artık beklemesine gerek kalmadı. Kaç gündür geliyorum diyen bu işgal karşısında kimse emperyalist kuşatmaya karşı onurlu Suriye direnişinin evlatları Bayırbucak Türkmenlerinin feryadını duymadı! Rus emperyalizmini durdurmaya dönük kayda değer hiçbir tepkisine şahit olunmayanlar, şimdi Türkmendağı’ndan ayak sesleri duyulmaya başlayan büyük katliam ve göç dalgası karşısında harekete mi geçecekler? Hayır! Tıpkı Suriye’de 4 yıldır olduğu gibi İran-Esed-Rusya katliam koalisyonunun Türkmendağı’nda giriştiği işgal ve yıkım da ne Paris’teki saldırı ne de Mali’deki otel baskını kadar gündem olmadı, olmuyor. Herkes kendi ölüsüne ağlamaya devam ediyor. Birileri ölümlerden ölüm beğen derken, bazılarının işi gücü bol keseden timsah gözyaşları dökmek yalnızca…
(...)