1. HABERLER

  2. HABER

  3. Mustazaflardan Dicle’deki Kavganın Raporu
Mustazaflardan Dicle’deki Kavganın Raporu

Mustazaflardan Dicle’deki Kavganın Raporu

Dicle Üniversitesinde yaşanan olaylar hakkında Mustazaflar Cemiyetinden bir açıklama geldi.

11 Nisan 2013 Perşembe 15:23A+A-

Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi, üç gün boyunca Dicle Üniversitesinde yaşanan olaylar hakkında basını ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir açıklama yaptı.

Açıklamada "PKK/BDP'yi gençlerine sahip çıkmaya ve provokasyon yapmamaya çağırıyoruz. PKK'li öğrencilere de tavsiyemiz: Hz. Muhammed sallallahu aleyhi veselleme olan tahammülsüzlüklerinden vazgeçmeleri, Peygamber Sevdalısı Bilge Gençlik Kulübü öğrencileri gibi sağduyulu davranmaları ve derin yapıların faydalanmak isteyebileceği bu tip saldırılardan vazgeçmeleridir." ifadelerine yer verildi.

İşte açıklamanın tam metni:

BASINA VE KAMUOYUNA

Dicle Üniversitesi'nde yaşanan gerginlik ile ilgili olarak kamuoyunu doğru bilgilendirme ve çarpıtılan hakikatleri halkımızla paylaşma zorunluluğu hissetmekteyiz.

Pazartesi gününden başlayan süreç özetle şöyledir:

Dicle Üniversitesi'nde Bilge Gençlik Kulübü üyesi Peygamber Sevdalısı öğrenciler Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin kutlu doğumu münasebeti ile Salı günü bir konferans düzenlemek istediler. Konferansın afişlerini asan ve el broşürlerini dağıtan öğrencilere hakaret eden PKK'li öğrenciler broşür ve afişleri yırtarak, Kutlu Doğum Konferansı yapmak isteyen öğrencilere İLK SALDIRAN taraf olmuşlardır.

Onlardan izinsiz hiçbir etkinliğin yapılamayacağını, Hz. Muhammed konulu bir etkinliğe izin vermeyeceklerini belirten saldırganlar, daha önce de başörtüsü için yapılacak bir basın açıklamasını ve iki hafta önce de Özgür Der'in yapmak istediği İslami bir etkinliği engellemeye çalışmışlardı.

Saldırıda bulunmayı daha önceden planlamış ve hazırlıklı gelmiş olan PKK'li saldırganlar satır ve sopalarla saldırıda bulundular. Kavga büyüyünce kaçan saldırganların bıraktığı bazı sopaları alan Peygamber Sevdalısı öğrenciler fotoğraflanarak saldıran taraf gibi gösterilmişlerdir.

Salı günü yapılması planlanan konferans yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. PKK, belediye otobüsleri ile üniversiteye saldırganları taşımasına, konferansın yapıldığı salona saldırmak istemesine ve BDP'li vekil Aysel TUĞLUK'un tüm provokelerine rağmen Peygamber Sevdalıları provokasyonlara gelmedi ve konferans bitiminde kitlesinin sükunet içerisinde dağılmasını sağladı.

Mustazaflar Cemiyeti olarak gerginliğin başladığı ilk günden itibaren bu fitnenin alevlenmeden sona ermesi için girişimlerde bulunduk. Gerginliğin yatışması için arabuluculuk yapan STK ve Oda temsilcilerine olası çatışmalardan asıl faydalanacak olanın derin yapılar olacağını bu yüzden yaşanan gerginliğin bir an önce bitmesi tarafı olduğumuzu ısrarla belirttik. Tüm bu iyi niyet ve itidalli yaklaşımımıza rağmen olayların üçüncü günü (10 Nisan Çarşamba) Üniversitede dersinden çıkıp evine giden öğrencilere adeta suikast gibi saldırıda bulunuldu. Dolmuş durağında bekleyen öğrenciye bir anda 20 saldırgan saldırıp öldürme kastıyla kalbinden bıçakladı. Yapılan saldırılarda ayrıca ikisi ağır 4 Peygamber Sevdalısı öğrenci yaralandı. Allah-u Teala'dan kendilerine acil şifalar diliyoruz.

Halkımıza özellikle duruşumuzu ve tavrımızı net olarak açıklayabilmek için şunu anlatmakta fayda vardır. Peygamber Sevdalısı öğrenciyi bıçaklayan PKK'li saldırganı yakalayan Peygamber Sevdalısı bir kaç öğrenci, bu saldırganın linç edilmemesi için onu kendi kitlelerinden uzaklaştırmışlardır. BU SALDIRGAN İSE ÖĞRENCİ DEĞİLDİ! PKK/BDP'nin "isyan" çağrısı üzerine üniversiteye getirtilen eşkıyalardan biri idi

Olayların üçüncü günü ise Diyarbakır'da İslami çalışmaları ile tanınan Yusufi Der'e ses bombası atıldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde de PKK'li öğrenciler, Dicle Üniversitesi'ndeki olayları bahane ederek yaptıkları eylemde, "Kahrolsun Şeriat" sloganları attı. Bugün de Ankara'da ODTÜ'de PKK'li öğrenciler benzer gösterilerde bulundu.

ATEŞE BENZİNLE GİDEN BDP'NİN SORUMSUZ VEKİLLERİ

Olayların başladığı dakikadan beri bileşeni olduğumuz Peygamber Sevdalıları olarak sükunet ve itidal çağrımızı yineledik, provokasyonlara gelinmemesi için BDP'nin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ve ortamı gerecek açıklamalar yapmamasını bekledik, kendilerine de ilettik ama PKK/BDP tamamen saldırgan ve provokatif üslubundan geri adım atmadı.

Gerginliğin başladığı ikinci günden beri üniversitede PKK'li öğrencileri provoke eden Aysel TUĞLUK'a üçüncü gün BDP'nin eş başkanı ve diğer vekilleri de katıldı. Selahattin, DEMİRTAŞ, Ayla Akat ATA, Nurseli AYDOĞAN ve Aysel TUĞLUK üniversiteye adeta çıkarma yaptılar.

Sebahat TUNCEL şunları söyledi: "HDK, DTK, BDP, DÖKH olarak gençlerle birlikte dayanışma içerisinde olduğumuzu, bu saldırılara karşı boyun eğmeyeceğimizi, gençlerin de yalnız olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyoruz."

Aysel TUĞLUK şunları söyledi: "Burası Dicle Üniversitesi! Herkes şunu çok iyi bilsin ki BDP, DTK  olarak biz öğrencilerin yanında olacağız. Onlar yalnız değil onlara sahip çıkacağız. Burası Amed! Burası Diyarbakır ve biz bu öğrencilerin her halükarda yanında olacağımızın bilinmesini istiyoruz."

Partisinin grup konuşmasında Gülten KIŞANAK: "Daha örgütlü, daha birbirinize sahip çıkan bir duruş içinde olunuz." diye kitlesine aslında saldırılar için talimat verdi.

PKK/BDP'yi halkımıza şikayet ediyoruz: kendi kitlelerine provokatörlük yapmayın, provokasyona gelmeyin diye mesaj vermeleri gerekirdi ama ne yazık ki şu ana kadar böyle bir açıklama yapılmadı. Bu süreç boyunca BDP ATEŞE BENZİNLE GİTTİ.

YALAN VE İFTİRALARIN HİÇBİR KIYMETİ KALMAMIŞTIR

BDP kamuoyuna ayrı, kendi kitlesine ayrı konuşmaktadır. İLK SALDIRAN taraf olmalarına rağmen Kutlu Doğum Konferansı yapmak isteyen öğrencilere saldırmalarına rağmen olayı yalan ve iftiralarla başka bir boyuta taşıdılar.

PKK'NİN SALDIRISININ SEBEBİ HZ. MUHAMMED sallallahu aleyhi veselleme OLAN DÜŞMANLIĞIDIR. Bütün olayların çıkış sebebi canlarımız onun uğruna feda olsun Hz. Muhammed sallallahu aleyhi veselleme yaptıkları hakarettir. Müslüman halkımız bu hakikati çok iyi bilmeli ve yalan ve iftiralara inanmamalıdır.

Yalan ve iftira atmakta ve olayları çarpıtmakta uzman olan PKK/BDP'nin, Hz. Muhammed sallallahu aleyhi veselleme tahammülsüzlüğünü "yurtseverlere saldırı" kılıfı ile örtmesi mümkün değildir.

PKK/BDP PEYGAMBER SEVDALILARI PLATFORMUNDAN VE MÜSLÜMAN KAMUOYUNDAN ÖZÜR DİLEMELİDİR.

Üniversitedeki saldırılardan bir kaç gün önce BDP/PKK'li Bağlar Belediyesi Diyarbakır'da yapılacak olan Kutlu Doğum Mevlüdünü Nevruz parkında yaptırmayacağını belirtmiş ve alana moloz dökmüştü. Aynı şekilde Mardin'in Kızıltepe ilçesinde de Mevlüd alanına moloz döküldü.

Toplumsal barış ve huzur için genel barıştan bahseden PKK'nin genel barıştan önce yerelde bir barışın olması gerekir. Bölge barışının sağlanması için Hizbullah Cemaati hakkında kullandığı dilini düzeltmeli ve Hizbullah Cemaati'nin bu ülkenin, bu bölgenin bir gerçeği olduğu hakikatini kabul etmelidir. Kendisi dışında kimseye mücadele hakkı tanımamak ve kendisi dışındakileri devletin tarafında gibi göstermek tamamen despotik ve barış dilinden uzak bir dil ve tutumdur. PKK/BDP eğer hükümetle yürüttüğü süreci bitirmek istiyorsa bu kamburu bölge Müslümanlarına mal etme girişiminden uzak durmalıdır. 30 yıldır çatışmalı olduğu devletle barışabilen PKK, kendi dışında herkesi yok sayan ve imha etmek isteyen zihniyetini sürdürdükçe bu topraklara barış gelmeyecektir.

PKK/BDP'yi gençlerine sahip çıkmaya ve provokasyon yapmamaya çağırıyoruz. PKK'li öğrencilere de tavsiyemiz: Hz. Muhammed sallallahu aleyhi veselleme olan tahammülsüzlüklerinden vazgeçmeleri, Peygamber Sevdalısı Bilge Gençlik Kulübü öğrencileri gibi sağduyulu davranmaları ve derin yapıların faydalanmak isteyebileceği bu tip saldırılardan vazgeçmeleridir.

MUSTAZAFLAR CEMİYETİ

GENEL MERKEZ

 

HABERE YORUM KAT

12 Yorum
  • Huseyncan / 14 Nisan 2013 10:34

    Dicle üniversitesi PKK için kurtarılmış bölgedir. Burada diğer görüşlere izin vermemesi Baskıcı ve dikta yapısının bir gereğidir. Bu açıdan bakınca saldırgan ve hukuksuz tarafın PKK olduğu görülüyor.
    Ancak bu durumun böyle olduğu biline biline böyle bir faaliyetin zamanlaması ilginçtir. PKK'nın şiddet sarmalından dönüşmeye başladığı, akan kanın durmaya yüz tuttuğu dönemde mustazafların bu faaliyete girişmesi stratejik, taktik ve siyasi anlamda sorular içermektedir.
    Kürt sorununun şiddetten uzaklaşarak çözülme süreci Baa Rejiminin elindeki bir kozun zayıflaması ve İran'ın baskıcı yönetimleri destekleyerek bölgede çatışmayı körüklediği dönemde hiyerarşik yapılanması İran'a mecbur, zihni yapısı çatışmaya meyyal ve Suriye gibi açık katliamda ikircikli tavra sahip Mustazaflar hareketinin bu hareketi daha başka saiklerle zamanlaması pek te masum olmadıklarını gösteriyor.
    Nitekim geçmişte yapılanlar, bunlarla ilgili özeleştirinin yapılmaması ve haken devam eden Beşar rejimi karşısındaki Müslüman'a yakışmayan tavırları bu göstergeyi kesinleştiriyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • mehmet / 12 Nisan 2013 14:32

    doğrusu öncelikle haksözün haber başlığının yanlış olduğunu belirtmek isterim. "mustazaflar" tanımlaması yanlıştır. böyle zamanlarda müslümanların, ilimcilere yapılan zülme karşı çıkma adına işi çok abartmamak lazım. zira diclede yaşanan sorunun asıl sebebi pkklilerin sahip olduğu istiğna psikolojisidir. güç bende buraların hakimi de benim, benim rızam olmadan kimse çalışamaz yaklaşımıdır. (bu yaklaşım geçmişte ellerinde güç varken ilimcilerin bölgede müslümanlara yaptığı muamelenin de asıl saikidir.)

    olay çok konuşuldu. bu kavgayı pkk li öğrenciler başlattı. ve daha sonra da mağduru oynadılar. bu iki yüzlü tutum bizi hiç şaşırtmadı, çünkü bunu hep yapıyorlar. ve net olarak şu ifade edebilir ki, bu olayların sorumlusu pkklilerdir.

    yukarıdaki: "PKK'NİN SALDIRISININ SEBEBİ HZ. MUHAMMED sallallahu aleyhi veselleme OLAN DÜŞMANLIĞIDIR." ifadesi yanlış bir ifadedir. pkk liler bu kavgayı, Hizbullahçılara olan dişmanlıklarından başlattılar. açıklama sahipleri de bunu iyi biliyorlar. meseleyi çarpıtıp farklı bir eksene oturtma çabasıdır bu. Bundan kastımız Pkk liler Resulullahı severler değildir elbette. pkk nin ve yandaşlarının İslamı ve müslümanları sevmedikleri izah gerektirmeyecek kadar açıktır. ancak meseleyi doğru tespit etmek lazımdır ve ilimcilerle olan kan davaları da doğrusu diğer İslami yapıların sahipleneceği bir durum değildir.

    bunları vurgularken kastımız dicledeki olayların sorumlusunu gözden kaçırmak değğildir. bundan Allah'a sığınırız. sorumlu pkkdir. tıpkı geçmişte ilk pkk-ilim çatışmasının müsebbibi oldukları gibi.

    son olarak şunu da sormak isterim: mimarlığın kantinindeki ilk kaavgadan sonra ilimciler ilahiyata, pkkliler eğitime gidip hazırlanmışlar. sonra ilimciler ilahiyattan eğitime 1-1,5 km yürümüşler (polis kortejiyle) ve ellerinde sopalarla, slogan ata ata. bu ilginç değil mi, kavga edileceğini bile bile polisin bu aşamada olaylara seyirci kalması?
    verilen fotoğraf berbat.
    nihayet: pkkliler zalimdir. pkklilerin ilimcilere olan düşmamlıkları ve zorbalıkları bu olaylara sebep oldu. Yaralı ilimcilere Allah şifa versin. bu kada

    Yanıtla (0) (0)
  • vedatkarar / 12 Nisan 2013 12:19

    Barış ve Bdp, bu iki kelime cennet ve cehennem kadar birbirinden uzaklar...Bdp ve eş başkanı ve vekilleri ile okulda savaş çazgırlığı yapıyorsunuz,ekranlarda ise,barış söylemelrini dillendiriyorsunuz,yalancılar....

    Yanıtla (0) (0)
  • demo / 12 Nisan 2013 11:27

    kürdün kürde kırdırılmasını birçok kişi dillendiriyor peki bu doğru bir yaklaşımmı.eğer afişleri asanlar yada bunu engelleyip saldıranlar kür olmasaydılar bu durumu normal olarak mı karşılamak lazımdı.satırlı hizbulahçılar deniyor da tek bir satırla yaralanan öğrenci yok ortada.acaba satırlar nereye gitti.provakasyon deniyor öğrencilerin arkasındayız deniyor bu normal dir çünkü BDP her zaman bunu yapıyor.eline taş alıp atan milletvekili,doktor döven milletvekili manzaralarını ne çabuk unnuttuk.cadde ortasında kendini yere atan bayılmış numarası yapan milletvekili,yoldan geçen araba saldıran milletvekili görüntüsü hala hafızalarda.göğsünden bıçakladığı öğrenci yoğun bakımda yatarken bu milletvekili onu ziyaret edip bir geçmiş olsun desydi eminim ki olaylar yatışırdı.ama bunun yerine bıçaklayanın serbest bırakılması için tehditler savurdular.kürt geleneğinde herkes bilirki gençlerin kavgasında akil insanlar önce karşı tarafın yaralısının hastaneden çıkmasını beklerler daha sonra gözaltındakini bırakmaya çalışırlar.kürtçe bilmeyen kürt geleneğini bilmeyen kürt temsilcileri ancak bu kadarını yapar.

    Yanıtla (0) (0)
  • mahmut / 12 Nisan 2013 11:02

    iki çevrenn de güç konusunda birbirleri ile yarıştığını ve ikiisninde kendisinden başak klimselere tahammül etmediğini tarih hepize göstermiştir. bir tarafın sol eksenli kendisi gibi düşünen yapıları nasıl sindirdiğini, diğerlerinin ise kendileri dışındaki islami camialara neler yaşattıkları hafızamızda hala diri duruyor. kime faydası oldu bu olayların. daha ne kadar birbirimize tahammül etmeden barışı sağlayamayacağımızı göreceğiz. iki tarafta provakasyonlara gelmemeli. bu basın bildirisindeki dil biraz daha yumuşatılmalı.

    Yanıtla (0) (0)
  • emrah / 12 Nisan 2013 09:18

    selim bey bu konuda atladığınız bir şey var. o yurtsever gençler! tarlalarda ne yapıyordu da polis müdahale etti. haberlere tek taraflı bakıyorsunuz. o görüntüler Bilge Gençlik Kulübü'nün organize ettiği Kutlu doğum etkinliği sırasında yaşandı. yurtsever gençler! o salona saldırmak isteyince polis müdahale etti. bu durumda polis ne yapsın gitsinde program ortasında Bilge Gençlik Grubuna mı gaz sıksın. tabiki kalleşçe saldıranlara müdahale edecek. bu durumu taraf tutma gibi görüyorsanız siz hakkaten provokatörsünüz ve tatlı bir dille olayların büyümesini isteyen birisiniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Selim Işık / 11 Nisan 2013 21:15

    İlginç bir şekilde eleştirilmişim.Hizbullah-Jitem ilişkisi bambaşka bir konu.Hiç girmek bile istemiyorum bu konuya.
    Medyadaki bilgi kirliliği malumunuz.Fakat yurtsever öğrencilerin boş tarlalarda dahi kovalandığı helikopterleden (!) biber gazı bombaları atıldığı görüntüler bir yanda diğer yanda polisin nazikçe sakinleştirmeye çalıştığı "hizbullahi" gençler : http://www.yesilgazete.org/wp-content/uploads/2013/04/Ekran-Altısı.png
    Bu görüntü ile ilgili fikrimi aşağıda belirtmiştim zaten.

    Hüda Par başkanı sayın Hüseyin Yılmaz ve BDP başkanı sayın Selahattin Demirtaş'ın sağduyulu açıklamalarına uyulması gerekiyor.Barış onları dinlemekle yaşanır Muhittin Bey.
    Yaralanan arkadaşlara Allah'tan şifa diliyorum.Böylesi provokasyonlara gelenleri hangi cenahtan olursa olsun lanetliyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • muhittin / 11 Nisan 2013 18:29

    selim bey siz de herkes gibi agziniza SATIR dolayip duruyorsunuz.. ancak ortada dindar genclerden satir tasiyan bir resim gormedik..gozlerimiz kor degil..sonra yaralananlar da dindar gencler..bunun yaninda 4 gundur PKK lilar butun universiteleri ayaga kaldirdi..
    bunun siz barisi dilinize dolamayi birakin bence..baris nasil yasanir biraz da onu konusun..butun turkiye icin hayirli olacaktir

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Can / 11 Nisan 2013 18:27

    Olaylar maalesef tamamen PKK'nin servis ettiği şekilde medyaya yansıdı. PKK'nin yaptığı ise tam anlamıyla yahudi taktiği. Hani yahudinin biri, bir müslümanı köşeye sıkıştırır bir taraftan öldüresiye döver diğer taraftan "imdaaat! müslümanlar adam öldürüyor!" diye nara atar ya.. İşte PKK'nin yaptığı bunun birebir aynısı. Haince, alçakça saldıran onlar; "barış sürecini sabote ediyorlar", "bize saldırdılar", "devlet eliyle bunları yapıyorlar", "hizbullah tekrar canlandırılmak isteniyor" ...vs. propaganda yapan yine onlar.. Verdikleri haberlerde, yaptıkları açıklamalarda tutarlı ve doğru tek bir cümle dahi yok. Tüm cümleler baştan sona yalan.

    ** Selim Işık kardeşe ise şunları söylemek istiyorum.

    Jitem-Hizbullah işbirliği tarihin hiçbir döneminde olmamıştır; bilakis Jitem ve diğer derin yapılardan en çok zulüm gören yapı Hizbullah cemaati olmuştur. Lütfen din düşmanlığını misyon edinmiş malum medya organlarından takip ettiklerinizle yetinmeyip, cemaatin kendi yayın organlarına da şöyle bir gözatınız. Mesela "Savunmalar" adlı kitapta baştan sona bahsettiğiniz iddialara yanıtlar var veya cemaatin kendi sitesinden de bilgi alabilirsiniz.

    Son olayda ise dört öğrenci PKK'lılar tarafından bıçaklanırken, Polis bıçaklanan öğrencileri joplamakla meşguldü. Akabinde ise yine saldırıya uğrayan öğrencileri gözaltına almakla. Yaralı olan 4 öğrencinin 2'si şu an gözaltında, bilmiyorum bu bir şey ifade ediyor mu..? Lütfen konuyu bir de tanıklarının diliyle, en azından müslüman bir kardeşinizin dilinden okuyunuz: tinyurl.com/cpxqtxj

    ** İnançlı kardeşlere tavsiyem; fasıklardan gelen haberleri okurken, değerlendirmeler yaparken bir kez daha düşünsünler..

    Yanıtla (0) (0)
  • zemher / 11 Nisan 2013 17:51

    eğer biz kurdistan hizbullahileri haksıksak Allahın naleti üzerimize olsun
    yok eğer haklıysak ve buna rağmen bizi yaftalıyorsanızz Allahın naleti sizin üzerinize olsun allahı sizi doğru yola iletmesin
    ben iannıyorumki Allaj kim suçluysa onu rüsva edecek kim masumsa yüzünü ak edecek
    hz yusuf a iftira edenler kaybettiği gibi bizide yaftalayanların faz la zamanları kalmamıştır
    hz yusufa yapılanların vicdansızlık ve iftira olduğuna o zamanın kafirleri dahi şehadet ederken bizim din kardeşlerimiz nerde

    Yanıtla (0) (0)
  • Selim Işık / 11 Nisan 2013 16:24

    Şayet açıklamada yazdığı gibi konferansın engellenmesine yönelik bir tutum (konusunun önemi yoktur bence) söz konusuysa yapılan yanlıştır.Demokrasi herkese lazımdır.Jakoben,baskıcı tavırlardan sıyrınılması gerekmektedir.

    Ve özellikler dine karşı bir tutum içerisine girilmişse (öyle olmadığını umuyorum) bu en büyük yanlış olmuştur.Öcalan bile İslamiyetin birleştiriliciliğinden dem vurmuşken hele.Açıkcası yurtsever gençler aralarında yer alan Türk devrimcilerinin Kemalist yaklaşımını tamamıyla mahkum etmelidirler.Dine yaklaşımları -inanmıyorlarsa bile- saygı çerçevesinde olmalıdır.Bu olmazsa olmazdır.

    Özellikle belirtmek istediğim bir başka konu basına servis edilen fotoğraflarve videolar.Elleri satırlı sopalı "hizbullahi" gençlerin adeta polis himayesinde görülmeleri,polis ile işbirliği içerisinde görünmeleri.Bu durumu bence ayrıntılı değerlendirmeleri gerekmektedir.Can sıkan bu görüntüler temelinde kendi aralarında bir özeleştiri yapmaları gerekmektedir.90 lardaki jitem-hizbullah işbirliğini anımsatan görüntülerdi her biri.

    BDP li vekillerin tutumu eleştirilmiş.Medyadan takip ettiğim kadarıyla başta Selahattin Demirtaş olmak üzere her biri olayları yatıştırıcı rol oynadılar.Açıklama bunu gözardı ediyor gibi.

    Velhasılı kelam bu çatışmaların yaradığı tek bir odak var.Adını vermeye gerek yok.Kürdü Kürde kırdırmaya çalışılıyor.Karşılık saygı çerçevesinde bir ilişki biçimi geliştirilmeli.Aksini iddia eden,çatışmaları körükleyen açıklamalar yapanlar ancak provakatörlerdir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Özgür / 11 Nisan 2013 16:20

    En doğrusu ve delilleriyle ispat edilebilen açıklama budur. Pkk provakasyon peşinde, mustazaflar da sabretsiler Allah kerimdir!

    Yanıtla (0) (0)