1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. “Müslümanın Milliyeti İnancıdır”
“Müslümanın Milliyeti İnancıdır”

“Müslümanın Milliyeti İnancıdır”

Özgür-Der Beykoz şubesinde, 26 Aralık 2018 Çarşamba günü Kenan Levent’in sunumuyla “İslam Karşısında Milliyetçilikler” konulu bir seminer gerçekleştirildi.

27 Aralık 2018 Perşembe 12:41A+A-

Kenan Levent konuşmasına din kavramının tanımını yaparak başladı. Kur’an’da dinin ele alınış biçimlerine değindi. En’am suresinde aynı ayette geçen; es-sıratü’l-müstakim (dosdoğru yol), ed-dinü’l-kayyım (dosdoğru din) ve millete İbrahim (ibrahimin muhavvid dini) ibarelerinin din mevhumunu anlamadaki önemine dikkat çekti. Bu bağlamda İslam’ın sıradan bir din olmadığını, ed-din olduğunu vurguladı. Bu özelliği dolayısıyla herhangi bir coğrafyaya ve kavme değil bütün insanlığa hitap ettiğini belirtti. İslam’ın ‘teslim olma’,kurtuluşa erme’, ‘müsaleme’ manalarıyla insanlar arasındaki çatışma ve zıtlaşmayı ortadan kaldırarak birbirlerinden emin olma temelinde bir kardeşlik tesis ettiğini vurguladı. İnsanlara hayat verecek bir çağrı olduğunu söyledi.

Daha sonra ‘millet’ kavramının Kur’an ve Hadis’teki anlamlarına değindi. ‘Millet’in din, izlenen yol, bir Resul’ün çağrısı etrafında toplanan insanların inancını ifade ettiğini vurguladı. Millet kavramını ‘ulus’ veya ‘kavim’ anlamında kullanmanın yanlış olacağını söyledi.

Milliyetçilik/Ulusçuluğun bir düşünce, bir doktrin ve ideolojik bir söylem olarak 18. Yüzyılın ikinci yarısı ile 19. Yüzyılın başlarında oluşturulduğunu ifade etti. Kendisi de amaçlı çaba ve bilinçli bir ‘kurma’ ve ‘yapma’ olan Modern ulus-devletler tarafından, milliyetçiliğin/ulusçuluğun adeta vatandaşları için ‘modern bir din’ ve ‘icat edilmiş gelenek’ olarak tasarlanma süreçlerine değindi. Bu süreci en iyi anlatan İtalyan politikacı Massimo d’Azeglio’nun “ İtalya’yı kurduk, şimdi sıra İtalyanları oluşturmakta’ ve Polonya’nın kuruluşunda büyük rol oynayan Josef Pilsudski’nin “ Devlet millet(ulus)i kurar, millet(ulus) devleti değil” sözleridir.

Milliyetçilik kuramlarına ve tarihsel dönemlerine vurgu yaptı. Bütün milliyetçi/ulusçu söylemlerin ‘toplumsal mühendislik’ ürünü olarak birbirine benzer yönleri olduğunu söyledi. Milliyetçiliğin bazı unsurlarına ve özelliklerine değindi.

Milliyetçiliği/Ulusçuluğu anlamak için bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti:

1)Bütün milliyetçilikleri açıklayacak genel bir kuram üretmenin zor olduğunu,

2)Tek bir milliyetçilik yoktur; milliyetçilikler vardır(ideolojik konumlanışa göre),

3)Milliyetçi söylemin kendisini sürekli yeniden ürettiği için etkili olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.

Bu yönüyle günlük konuşmaları, davranışları ve tutumları yönlendiren bir görme, yorumlama, algılama biçimidir. Konuşmasını bunların günlük hayattaki yansımasından örneklerle izah etti.

Konuşmasını, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiç bir kavim(topluluk) bulamazsın ki, onlar Allah’a ve Resulüne karşı başkaldıran kimselerle bir sevgi(ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri(soyları)olsun…” Mücadele/22 ve “Mü’minler ancak kardeştirler.” Hucurat/10 ayetleri eşliğinde ’Müslümanların milliyeti inancıdır’ diyerek tamamladı.

Program dinleyicilerin soru ve katkılarıyla sona erdi.

img_3653.jpg

img_3658.jpg

img_3659.jpg

HABERE YORUM KAT

5 Yorum