"Müslüman’ın, İslâmî Bir Dünyayı İstememesi, Mümkün mü?"
Selahaddin E. Çakırgil, bugünkü yazısında Erdoğan'a ve AK Parti'ye yapılan Türkiye halkının İslâmcılaştırdıkları yönündeki eleştiriler hakkında değerlendirmelerde bulunuyor.
Selahaddin E. Çarkıgil, gündemi değerlendiriyor:
Rusya lideri Vladimir Putin, Suriye’deki bir rus savaş uçağının Türkiye hava sahasını ihlal etmesi ve 5 dakika içinde 10 kez uyarılmasına rağmen, bu yasak hava sahasını terk etmemesi üzerine düşürülmesiyle ilgili gelişmeler konusunda görüşlerini açıklarken, ‘Bu uçağın Rusya’ya aid olduğunun Türkiye tarafından bilinmemesi mümkün değil..’ diyor.
Anlaşılıyor ki, Putin, başka usûllere ne kadar tevessül eder, bilinmez; ama, en azından hâlihazır durumda, psikolojik savaş taktiklerine sımsıkı tutunmaya çalışıyor ve bu yolla netice alabileceğini sanıyor herhâlde..
Çünkü, ‘Türkiye mevcud liderliğiyle İslâmlaşıyor..’ diyerek, İslamofobia (paranoia derecesinde İslâm korkusu) sarmalında olan özellikle kapitalist emperyalizmin kamuoyuna, ‘İşte, sizin korktuğunuz IŞİD / DAİŞ tipi İslâmcılardan birisi ve bu, daha da tehlikeli, çünkü 80 milyonluk bir ülke onun liderliğinde İslâmlaşıyor.’ demek istiyor.
*
Esasen, kapitalist emperyalizmin büyük merkezlerinde ve etkin medya organlarında, özellikle Şubat-2009’da Davos’ta Tayyîb Erdoğan’ın üzeri, (İsrail rejiminin o zamanki c.başkanı sıfatlı) Şimon Perez’in yüzüne karşı, ‘One minute..’ diyerek çok sert bir uslûbla yalanlarını çarpmasından bu yana, çizilmişti ve halk desteğini kaybetse diye bekleniyordu.. Ama, Gezi Hadiseleri’ndeki mâlum uluslararası destek netice vermedi; seçimlerden de beklediklerini bulamadılar.
(...)