“Müslümanca Dayanışma Sorumluluğumuz ve Gelecek Tasavvuru”
Özgür-Der Amasya Temsilciliğince “Müslümanca Dayanışma Sorumluluğumuz ve Gelecek Tasavvuru” konulu konferans düzenlendi.
Amasya Belediyesi Kültür Merkezi Mihri Hatun Salonu’nda, 11 Mart 2016 Cuma gecesi saat 19.30’da başlayan program, Fatih Akgül tarafından, Müslümanların dayanışma, zulme karşı birlikte karşı koyma ve kamusal işlerini aralarında şura ile gerçekleştirmelerini emreden Şura Suresi 36’dan 43’e kadar olan ayetlerin, perdeye yansıtılan mealleri eşliğinde okunması ile başlandı.
Özgür-Der Amasya Temsilcisi Mustafa Siel’in, temsilcilik faaliyetlerini özetlediği açılış konuşmasının ardından, Özgür-Der kuruluşu ve misyonunu özetleyen bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
Zeynep Şevval Arslan, Mısır İhvan’ı Liderlerinden Muhammed Biltaci’nin Rabia meydanında darbeyi protesto gösterileri esnasında sırtından kurşunlanarak şehit edilen kızı Esma’ya yazdığı mektubu okudu.
Ardından Mart 2016’da çıkan 300. sayısı ile 25. yılına giren Haksöz Dergisi’nin kurucusu ve Özgür-Der’in kurucu üyelerinden olan Araştırmacı-Yazar Hamza Türkmen tarafından verilen konferansa geçildi.
MÜSLÜMANCA DAYANIŞMA SORUMLULUĞUMUZ VE GELECEK TASAVVURU
2. dünya savaşından sonra topraklarımız ve coğrafyamızın işgal edildiğine vurgu yapan Hamza Türkmen bunun bir vakıa olduğunu, bu vakıanın üstünü örtülerek bir şey elde edilemediğini, vakıayı kabul edip ona göre istikamet ve gelecek tasavvurumuzu şekillendirmemiz gerektiğini, bunun yolunun da ilkelerimiz, vahyi aidiyetimiz ve asli kimlik olan fıtri öze dönüş olduğuna vurgu yapıldı.
Bu öze dönüşün geleceği şekillendirmesi içinde, mutlak doğrularımız olan vahyin diriltici ve kuşatıcı mesajına ve Rasul’ün mütevatir sünnetine sıkı sıkı sarılmadan geçtiğini ifade etti.
Toplumumuza baktığımızda Kur’an bizim neremizde duruyor, yasalarımıza, eğitimimize ve ekonomimizde Kur’an’ın yeri nerde, terk mi edilmiş? Müslümanlar olarak bu soruları sormak zorunda olduğumuzu, geçmişle hesaplaşarak ve geçmişin üzerimize sıçrattığı kirlerden arınarak, geleceğe Rabbimizin istediği misyonla ilerlememiz gerektiğine vurgu yaptı.
Geleceğe adım atarken, yaşadığımız toplumu iyi tanımamız ve bu toplumun içinde vahyi ile uyarılmamış, kitaptan nasipsiz tamamen beşeri ideolojilere endeksli, batıcı, fıtrat düşmanı, İslami değerlerden uzak, batılı yaşam tarzını benimsemiş, seküler laik olan içkisiyle, plajıyla, fahşa ve LGBT’liği toplumda meşrulaştıran bir güruhun bulunduğu unutmamak gerektiğini, Müslümanım diyenlerin büyük çoğunluğunda da şekilsel, kültürel ve sosyolojik Müslüman olduğunu ifade etti.
Kemalist rejimin alçaklıklarına ve katliamlarına değinen Hamza Türkmen, Dersim’de 6 tane Alevi tarikatın kılık kıyafet dayatmasına karşı çıktıkları için katledildiğini, gelinen noktada ise Alevilerin kendi katillerinin safında yer aldığına dikkat çekti.
FARKLILIKLARIMIZ ZENGİNLİĞİMİZDİR
İbrahim suresinin başlangıcında belirttiği gibi “karanlıklardan aydınlığa, zulumattan felaha” çıkaran bir kitabın mensupları olarak her türlü zulüm, ifsad ve dayatmaya karşı olmamız gerektiği, hakkın safında yer alarak Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla yek vücut olmamız gerektiğine, vahyi bakış açısıyla zalim bizdense ben bizden değilim dememiz gerektiğini vurgu yaptı.
Farklılıklarımızın zenginlik olduğunu, ortak noktalarımız etrafında birlikte iş yapma becerisini kazanmamız ve vahyin şahitleri olarak kuranın muhkem ayetlerinin dışına çıkmamamız gerektiğini ifade etti.
Müslümanların şu an içinde yaşamak zorunda kaldığı tüketim, sömürü ve zulüm uygarlığının ve Kemalist sistemin biz Müslümanların rızası ile oluşmadığın, zaaflarımız sonucu batı tarafından dayatılan bu vesayetin aşılması gerektiğini, şura, sanat ve ekonomide eksik olduğumuzun farkına vararak, bunları gelecek tasavvuru olarak görmemiz gerektiğine dikkat çeken Hamza Türkmen, konuşmasının sonunda bütün beşeri ideolojik izmlerin iflas ettiğini, insan ve insanlığın felaketi olduğunu belirterek, tek çözümün değişen ve dönüşen hayat içerisinde vahyi hayata okutacak Kur’an neslinde olduğunu ifade etti..
Konferansın ardından Temsilciliğe geçilerek, yapılan çay ikramının eşliğinde konferansın ve gündemin değerlendirildiği ve geç saatlere kadar süren sohbetin ardından program sonlandırıldı.
Oldukça verimli geçen programa, Amasya merkezin yanı sıra, Tosya, Erbaa, Taşova, Havza, Merzifon, Turhal’dan izleyiciler katıldı.
HABERE YORUM KAT