
Müslüman ülkelerde din neden bir intihar sebebi olarak gösterilir?
Müslüman ülkelerde dinin bir intihar sebebi gibi gösterilmesi kimi kesimlerin İslam’a saldırmak için sarıldıkları bir enstrümandan başka bir şey değildir. Türkiye'deki intihar vakalarının temel etkenin ne olduğunu kimler gerçekten merak ediyor?
HAKSÖZ HABER
Dindar insanların yaşadığı ülkelerde gerçekleştirilen intihar eylemlerinin temel saiki genel anlamıyla bilinmezken, batılı bir yöntem ve usul ile yaklaşılan vakalarda Müslüman düşmanlığının ortaya çıktığı gözleniyor.
Yazılı ve sözlü basını tekeline alan sol ve seküler batı menşeili zihinler birden bire İslam'a ve Müslümanın yaşam tarzının getirmiş olduğu yükümlülüklere dönük hakaret ifadeleri ile saldırıyor ve sorunu Müslümanlıkta bulduğunu büyük bir keşifte bulunmuşcasına iddia ediyor.
Türkiye'deki bireysel gerçekleştirilen intihar vakalarının yarısında madde kullanımının etkin bir rol oynadığı verilere yansıyor. Buna rağmen aynı "tepkisel kesimler" madde bağımlılığı, kumar, alkol, uyuşturucu ve seküler yoz hayatın getirmiş olduğu sorunları konuşmayı bırakın, gündeme getirmeye dahi tenezzül etmiyor. Akıllara da 'madem önemsenilen şey insan hayatı, neden sorunların ortadan kaldırılmasına destek verilmiyor?'
İsmail Kılıçarslan da bugünkü "Enes Kara’nın intiharı için manifest bir metin denemesi" başlıklı yazısında intihar vakalarının İslam'a, cemaat yurtlarına, cemaatlerin kendisine, ailelerin tercihlerine teşmil ettirilme çabasına karşı çıkıyor.
...
1.Hiç bir birey dindar olmak zorunda olmadığı gibi dindarlığını başkalarına göstertme zorunluluğunda da değildir.
2.Hiç bir birey dindarlığı bir diğerinin tanımladığı gibi tanımlamak zorunda değildir. Herkesin kendine mahsus, benzersiz bir “dindarlık” tanımı olabilir. Hesabını sana bana değil, kaçılamayan hesap gününde Rabbimize verecektir.
3.Enes’in intiharı da, tüm diğer intiharlar gibi tek bir nedene bağlanamaz. Her intihar öyküsü başlı başına benzersiz, başlı başına belirsiz, karmaşık bir sürecin sonunda alınan o meşum kararla hayata geçer. Görülüyor ki, Enes’in intiharında naif karakteri, ailesinin başarı baskısı, bir dini cemaatin yurdunda istemediği bir hayatı yaşamak zorunda kalması gibi oldukça karmaşık meseleler iç içe geçmiştir.
4.Enes’in bir dini cemaat yurdunda kalıyor olması, din ile intiharı yan yana anmamızı gerektiren bir anlam taşımaz. Hele popçuların topçuların, magazin fahişelerinin solcumsucuların “nasıl kurtaracağız bu çocukları?” kampanyası başlatmasını hiç gerektirmez. Geçen yıl intihar ederek hayatını sonlandıran 3.000 Türk’ün yaklaşık 1.300 kişisi madde bağımlısı idi. Müntehirlerin yaklaşık yarısı intihar ederken alkollü idi. Magazin fahişeleri kampanya başlatacaksa oralara bakabilirler. Her ne kadar orada İslam’a saldıracak bir verileri olmayacaksa da çağrımı yapmak isterim.
5.Herhangi bir dini cemaatin, hele hele FETÖ beslemesi bazı “geleneksiz” cemaatlerin insan yetiştirme biçimleri “mahalle gayreti” ile savunulamaz, aklileştirilemez, akla sığdırılmaya çalışılamaz. Herhangi bir dini cemaatin hatası, herhangi bir dini cemaatin hatasıdır ve genele teşmil edilecek anlamlı bir bütün oluşturmadığı sürece “yerinde değerlendirilmesi” gereken bir hatadır. Mesela ateizmin ve inanç kaybının intihar için daha verimli bir “zemin” oluşturduğu neredeyse “verili bir bilgidir” ve pekâlâ konuşulabilir. Ancak, “intihar oranı en yüksek ülkeler sıralaması”nın ilk 50’sinde bile olmayan Müslüman ülkelerde dinin bir intihar sebebi gibi gösterilmesi magazin fahişelerinin İslam’a saldırmak için sarıldıkları leş bir numarasıdır. Daha fazlası değil.
6.Ailesi tarafından “başarmak zorundasın” diyerek yetiştirilen çocukların intihar etme eğilimleri anlamlı bir bütün oluşturmaz. “Başarmak zorundasın” baskısının yol açtığı pek çok semptom vardır ama bu semptomlardan biri intihar değildir. Anlamayacak kalın kafalılar için de söylemiş olayım. “Başarmak zorundasın baskısına maruz kalan çocuklarda intihar vakası görülmez” demiyorum.
7.Ailesi tarafından “dindar biri” olarak yetiştirilmek üzere herhangi bir dini cemaat yurduna, okuluna vd. verilen çocukların intihar etme eğilimleri üzerinden konuşulamaz, tartışılamaz. Çünkü böyle bir eğilimin varlığından söz edilemez. Anlamayacak kalın kafalılar için de söylemiş olayım. “Dini cemaatlerin yurtlarında veya okullarında kendini baskı altında hisseden çocuklarda intihar vakası görülmez” demiyorum.
8.Enes Kara intihar edince “bu dini cemaatlerin hepsi böyle” diyerek dini cemaatler üzerinden dine, İslam’a saldıran tayfa ile Enes’in öldüğü gerçeğini hızla geçip “dini cemaatler kesinlikle böyle değildir, kusursuzdur” diyen tayfa birbirlerinin mütemmim cüzleridir. Konunun anlaşılması bakımından değersizdirler. Sesleri bolca çıkmaktadır ama irabta mahalleri yoktur, olmayacaktır.
9.Türkiye’de üzülmek değil üzülür gibi yapmak, dertlenmek değil dertleniyor gibi yapmak, duyarlılık göstermek değil duyarlılık gösteriyor gibi yapmak geçer akçe haline gelmiştir ve Enes Kara’nın intiharına verilen tepkiler de bu durumdan ayrı olarak değerlendirilemez.
10.İntihar, yaşamayı fazlaca ciddiye almak, hayata fazlaca anlam yüklemek gibi meselelerle anlamlı bir ilişki kurduğu için dünyada intihar oranı en yüksek yaş kitlesi 15-24 yaş aralığıdır. Bu yaş aralığında çocuklarını projeye çeviren anne-babaların bu yaptıklarının son derece acı sonuçları olabileceği gerçeğini akıllarından çıkarmamaları gerekir.
11.Çocuğunuzun sizin gibi olma zorunluluğu yoktur. Çocuğunuza bir kader belirleyemez, ona bir hayat sipariş edemezsiniz. Her insan kendi karakteri, kendi duyguları ve kendi hayat yoluyla benzersiz bir öykünün benzersiz bir kahramanıdır. Anne-babanın çocuğu için yapabileceği en iyi şey ona gücü nispetince imkan sağlamak, fikri nispetince yol göstermektir. Çocuklarımızın Rabbi değil ebeveyniyiz. Çocuklarımızın patronu değil ebeveyniyiz. Çocuklarımızın kariyer yöneticisi değil ebeveyniyiz. Çocuğumuz üzerindeki sorumluluklarımızın bütünü şunlardan ibarettir: Ona güzel bir isim koymak, onu helal lokma ile beslemek, onu kardeşleri arasında herhangi bir ayrıma tabii tutmamak, ona bildiğimizi öğretmek ve en nihayet ona evlilik çağına kadar bakmak. Çocuğumuzun kim olacağına, neye inanacağına, ne okuyacağına, hangi mesleği yapacağına, hangi insanla evleneceğine karar veremeyiz. İstesek de veremeyiz. Buna gücümüz yetmez, böyle bir sorumluluğumuz da yoktur.
12.Enes Kara’ya Allah rahmet eylesin. Esirgeyen ve bağışlayan Rabbimiz ona merhametiyle muamele buyurup onu nimetlendirsin. Enes’in ölümünden ders çıkarması gereken kim varsa o dersleri çıkarmaya baksın.
HABERE YORUM KAT
Dünya Sağlık Örgütü'nce ‘ülkelere göre intihar etme oranları` ilginç bir tabloyu ortaya koyuyor. İslam ülkeleri dışındaki aşağıda örnekleri verilen her bir ülke için 100.000 kişi başına düşen yıllık ‘intihar etme` oranları şöyle:
Yanıtla (0) (0)JAPONYA: 23.8
BELÇİKA: 17.6
FİNLANDİYA: 16.8
ABD: 12.0
NORVEÇ: 11.9
İSVİÇRE: 11.1
İSLAM ÜLKELERİNDEKİ İNTİHAR ETME ORANLARINA ÖRNEKLER İSE ŞÖYLE:
BAHREYN: 3.8
TÜRKİYE: 3.62
KUVEYT: 1.8
SURİYE: 0.1
MISIR: 0.1
"Umutsuzluğa yer yok hayatta.
Yanıtla (0) (0)Dert, devaya davettir.
Karadutun lekesi karadutun yaprağıyla çıkar.
Donmak üzere olan bir insana buzla masaj yaparsan iyi gelir.
Elindeki hamuru unla ovalayarak çıkarırsın.
Dert nerden geliyorsa deva onun içindedir."
İslam coğrafyasındaki diktatörler monarş ister yıkılmadı sürece Müslüman halkların hiçbir zaman işi rast gitmez huzur yok huzur yok bu coğrafyada huzur yok Ne Türkiye'de ne Arap ülkelerinde hiçbir yerde huzur yok çünkü babadan oğula geçen Saltanat yüzünden insanlar üslüman halklar çile çekiyor ızdırap çekiyor Örneğin Filistin filistinliler Mücadele veriyor taşlarla ellerindeki tüm imkânlarla Arap ülkelerine yapıyor Dubai Prensi trilyonluk malikanesinde yaşayıp İngiltere'de metresi ile beraber gününü gün ediyor alçak herif ya Suudi Arabistan Geçen gün bir video seyrettim Suudi Arabistan'da poker partisi düzenlemişler işte Vahyin indiği toprakların hali Arap ülkelerindeki diktatör faşist baskıcı monarşist krallar ve Sultanlar kendi saltanatları için haklarını geziyorlar fakirliğe mahçup ediyorlar kendileri milyarlarca dolarlık Servet üstünde yaşarken halklar ise Sefil bir hayat yaşıyorlar aynı Türkiye'de olduğu gibi AKP iktidarı ile beraber maalesef Türkiye'de ateizmin şu aldığını görüyoruz onu tek sebebi Tabii ki AKP değil ancak tutarsız Politikalar ve dini 24saat kendi çıkarları için beşeri politik düşüncelerini alet eden iktidar yanlılarının Kaypak ve Riyakar tutumlarını gören insanlar maalesef dinden soğumaya devam ediyorlar etki tepki meselesi
Yanıtla (0) (0)İnsanı intihar etmekten alıkoyan yegâne güç, Allah'a olan inancın sağlamlığıdır. Taklidi iman ile sulandırılmış bir dinî inanca sahip olan bireyi intihar etmekten ne alıkoyabilir ki? Gayri İslâmî bir anlayışa sahip birey, kendi yaşam hakkının kendi elinde olduğu zannıyla hayatına son verebileceğini düşünür. Ahiret gününe iman edenler ise böyle bir durumda Allah'a sığınmaktan daha güzel ne yapabilir. Allah, aracı amaç haline getiren ve kendisini rızkın sahibi olarak gören kişilerden muhafaza eylesin. Ahir zaman alametleri arttıkça, imanı muhafaza ve imtihan zorlaşıyor. Allah yardımcımız olsun.
Yanıtla (0) (0)Din tevhid dini olmayınca
Yanıtla (0) (0)Başka dinlerden bir din oluyor
Ya da şunu Sorgulamak lazım neden Müslüman ülkelerde yaşayan insanlar Avrupa'ya Batı Hristiyan ülkelerine gitmek için can atıyorlar ve gide bildiklerinden neden Allah'a şükür ediyorlar işte bunu Sorgulamak lazım Çünkü müslüman ülke diye adlandırılan ülkelerde diktatörlükler var monarşi stickler var ve kendi halkını ezen yönetimler var bu sebeple Ortadoğu'da ve Türkiye gibi geri kalmış monarşist ülkelerde ktatörlükler ile yönetilen Arap ülkelerinde İnsanlar bir şekilde Avrupa Batı Amerika ya da gelişmiş Hristiyan ülkelere gidince mutlu oluyorlar ve gitmek için her türlü şeyi yapıyorlar esas sorgulanması gereken Ortadoğu'daki Arap ülkelerindeki monarşist ülkelerdeki ya da Türkiye gibi ülkelerde neden İnsanları mutlu değil ve neden bir an önce Avrupa'ya Batı ülkelerine gidip oralarda yaşamak istiyorlar işte bunun sorgulaması lazım Çünkü müslüman ülke diyet dillendirilen Bu yönetim şekli monarşist ve dikta rejimler ile yönetilen başta Ortadoğu Arap ve Türkiye gibi ülkelerde adalet yok özgürlük yok rahatlık yok hiçbir şey yok tek olan şey baskıcı ve totaliter Bir sistem bu sebeple insanlar Batı ülkelerine gitmek için her şeyi yapıyorlar
Yanıtla (0) (0)Güzel tespitler yapılmış
Yanıtla (0) (0)Kalemine sağlık
Yanlış bir başlık Müslüman ülkeler diye bir şey yok halkı Müslüman olan ülkeler var şimdi Suudi Arabistan mesela Müslüman bir ülke mi tam anlamıyla monarşist bir ülke mesela İran Müslüman bir ülkemi tam anlamıyla rafizi şiya diktatörlüğü adı altında insanları inim inim inleten meslekçi bir yönetim sergiliyor yani Arap ülkeleri olsun Türkiye Cumhuriyeti olsun Bunlar Müslüman bir ülkemi İslam'la yönetilen bir ülke mi Hayır İslam'da yönetilmediği için bunlara Biz müslüman ülke diyemeyiz halkı Müslüman Olabilir tabii ki halkının yüzde doksanı da Müslüman değil böyle ülkelerde Bu sebeple müslüman ülke dememiz çok yanlış neden bir onarşist Arap ülkelerinde ya da Ortadoğu ülkelerinde insanlar huzursuz mutsuz çünkü şunu şöyle açıklayabiliriz Mesela kimse Suudi Arabistan'da yaşamak istemez kimse İran diktatör rejiminde yaşamak istemez herhangi bir Arap rejiminde Ya da ben de dahil olmak üzere birçok kişi Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamak istemiyoruz fırsatını bulalım Amerika Avrupa ya da Hristiyan ülkelere gitmek isteriz Bunun tek sebebi var çünkü Avrupa Amerika Batı ülkelerinde adalet var özgürlük var insana saygı var oralarda burjuva demokrasisi var bu sebeple insanlar özellikle ortadoğu'dan Türkiye'den Arap ülkelerinden monarşist diktatör resimlerle yönetilen ülkelerden Avrupa ve batı ülkelerine gitmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar Bu sebeple Müslüman ülkeler diye bir kavram yoktur halkı Müslüman olan ülkeler vardır böyle ülkelerin yöneticileri iyisin ise İslam'la uzaktan yakından alakaları yoktur birçoğu diktatör monarşist ve baskıcı rejimlerin başındaki kişilerdir
Yanıtla (0) (0)başlığın cevabı:müslüman olmadıkları için.ikincisi,enes kara müslüman olmadığını söyledi sanırım.allahın hakkını gereği gibi takdir etmeyenler,yani iman etmeyenlere, allah rahmet etmeyeceğini söylüyor.veyl olsun onca rahmete rağmen cehenneme gideceklere.
Yanıtla (0) (0)