Özgür-Der Diyarbakır şubesinden Abdulhakim Beyazyüz’ ün ve İlahiyatçı Hikmet Sarı’ nın katılımlarıyla gerçekleşen panelin moderetörlüğünü Faruk Kurt üstlendi. Program Yiğit Sarı’ nın kur’an’ı kerim tilaveti ve Taner Çoruh’ un meal okumasıyla başaldı.

Açılış konuşaması yapan Faruk Kurt çağın ifsadı ve hastalıklarına değindikten sonra toplumda duyarsız, kişiliksiz, dertsiz yığınların oluştuğuna dikkat çekti. Bu problemlere karşılık hayatın tamamını kuşatan içsel bir arınmaya ve islami kimliği oluşturmaya ihtiyacımız var dedi. Asrı saadete dikkat çeken Kurt eğer asrı saadeti istiyorsak içsel arınmaya ihtiyacımız vardır dedi. Kurt’un konuşmasının akabinde mikrofonu ‘’Müslüman Şahsiyetin İnşaası ’’ sununmunu yapmak için  Abdulhekim Beyazyüz devr aldı.

Toplumun bataklıkta olduğunu dile getiren Abdulhakim Beyazyüz bu bataklıkta bizimde mesuliyetimizin olduğunu insanlık için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsek insanlığın önderliğimize ihtiyacı vardır dedi. Tarihte ve bugünde de Kabillerin kendi rollerini buna binaen Habillerinde kendi rollerini oynadıklarını söyleyen Beyazyüz bazıları ateşe bazıları huzura çağırmışlardır dedi. İbrahimi  İbrahim yapanın kendi seçimi yine Firavunu firavun yapnında kendi seçimi olduğunu söyledi. Olgunlaşmış bir islami şahsiyetin oluşumunda tasavvurun rolüne dikkat çeken Beyazyüz biz tasavvura sahip olmadığımız için önder değil ibret konumundayız dedi.

Abdulhakim Beyazyüz İslami bir şahsiyetin oluşumunda vahyin yadsınamaz rolünün olduğunu ve bu vahyin bilgi- inanç- eylem olarak hayatımıza yansıması gerektiğini söyledi. Allahın yeryüzündeki tecellesi olamak istiyorsak onun esmasıyla ahlaklanmamız gerektiğini vurguladı. İmanlaşmış bir bilginin kişiyi zorunlu olarak eylem sevk edeceğini söyleyen Beyazyüz imanlaşmış bir bilginin bizleri Allahın istemediği bir yere sevk etmesi mümkün değildir dedi. Müslümanın  doğru bilgiye sahip olduğu gibi güçlü bir iradeyi hayata müdahil kılması gerektiğine değindi. Hz. Bilal’in örnekliğini bizlere hatırlatan konuşmacı bilal tek başına bütün zorbalara karşı koyabiliyor çünkü Bilal bir tek yaprağın bile kendisinden habersiz düşmediği Rabbe iman ediyor sizde bu inanç varken dünya üstünüze gelse sizi yıldırmaz dedi. Toplumdaki kötü özellikler bizim kimliğimize zarar veriyorsa bunun adının nifak olduğuna dikkatleri çekti. Müslüman şahsiyetin olmazsa olmaz özlelliğinin Allah ile sürekli irtibat içinde olmak, kur’anı okumak, namazla ve sabırla Allah’tan yardım dilemek olduğunu söyledi. Sunumunu ‘’ Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve: “Gerçekten ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?’’ (Fusillet / 33) ayeti ile bitirdi.

Abdulhakim Beyazyüz’ ün sunumundan sonra mikrofonu ‘’İçsel Arınma’’ başlıklı sunumuyla Hikmet Sarı aldı. Arınmanın yollarını 12 madde halinde açılayan Sarı Arınmanın kimlik inşaasının temeli olduğunu vurguladı.

1.İhsan: Peygamberin ihsanı Allahı görüyormuş gibi ibadet etmek olduğunu belirten Sarı, Allahın adaleti ve ihsanı emrettiğini söyledi. İhsanı kişiselleştimiş kimseye muhsinun dendiğini ve her müslümanın muhsinun olması gerekliliğini belirtti.

2.Huşu: Allahın büyüklüğü karşısında ona teslim olama anlamına geldiğini ve her davanın ‘haşiunu’ olduğunu vurguladı. Huşu sadece namazda değil bütün konsantrasyonunu Onun uğruna harcamandır dedi.

3.İttika-Takva: Muhammed Esed’ in ifadesiyle takavanın sorumluluk bilinci olduğunu söyleyen Sarı vahiy öncesi peygamberin kimsenin etlisine sütlüsüne karışmadığını ama takvaya erdikten sonra topluma karşı bir sözünün olduğunu söyledi.

4.Haşyetullah(Allah korkusu): Allahın korkamaya daha layık olduğunu belirterek haşyetullahı Allahtan korkar gibi başkasından korkmamak olarak tanımladı.

5.Havf: Havf’a örnek olarak sahabenin şu sözünü hatırlatan konuşmacı ‘’Biz savaşta Resullah ile kendimizi korurduk’’ Allahtan korktuğu için o beşeri korkulardan kurtulmuştu dedi.

6.Muhabbetullah: Sarı Allahın muhabbeti ile donandıktan sonra Yusuf aleyselamın Züleyha’ya senin teklif ettiğindense zindan daha hayırlıdır dediğini söyledi. Muhabbeti kuşanan sihirbazların Firavuna karşı nasıl dik durduklarını hatırlattı. Seküllerizmin muhabbeti farklı kulvarlara kanalize ettiğini belirtti.

7.Sıdk: Sıdk için kalbin doğrulukla dopdolu olması Allaha kilitlenme halidir dedi. Hz. Ebubekirin sıddık ismini kazandığı hadiseyi hatırlattı. Hz. Ebubekirin sıddıklığına bizimde ermememiz gerektiğini vurguladı.

8.Lillah(Allah için olmak): Tek başına olan İbrahimin adanmışlığını hatırlatan Sarı onun içiniz ve ona döneceğiz dedi.

9.Li vechillah: Bütün beşeri beklentileri aşmayı ve yalnız Allah için olmayı ihtiva ettiğini söyledi. Livechillahı kuşanmalı yoksulu, yetimi ve yolda kalmışı kendi nefsimizi tercih etmeliyiz dedi.

10.Murdetillah: Kendini Allah rızası için adamaktır dedi.

11.Fi sebillillah: Allah yolunda hareket etmektir diyen Sarı yollar çok fazla bizim yolumuzu netleştirmemiz gerekiyor dedi.

12.İla Rabbi: Rabbe ulaşma bilincidir diye tanımladı. Resullahın bütün hayatını Rabbine adadığını hatırlatan konuşmacı müslüman şahsiyetin bu bilince erişmesi gerektiğini belirtti.

Program, dinleyicilerden gelen soruların cevaplanması ile son buldu. Ertesi gün Hikmet Sarının camisinde yapılan kahvaltıda gündem ve Orta Doğu süreci konuşuldu...