1. HABERLER

  2. HABER

  3. BİYOGRAFİLER

  4. Muslih bildiklerimizden Şeyho Duman ve mirası
Muslih bildiklerimizden Şeyho Duman ve mirası

Muslih bildiklerimizden Şeyho Duman ve mirası

Şeyho Duman, Türkiye'de Kur'ani bilinç çoraklığından beslenen toplumsal kültürün hurafelerini ve resmi ideoloji ile seküler modern büyülerine karşı birçok insanın vahiyle tanışmasına, tevhid ve adaletten yana tavır almasına vesile oldu.

04 Aralık 2024 Çarşamba 23:54A+A-

Hamza Türkmen, 1 Aralık Pazar günü vefat eden İslami camianın önde gelen isimlerinden ŞEYHO DUMAN’ı yazdı.

Her ihtiyar, “ihtiyar” sahibi değildir. Şeyho Duman yaşlı veya kocamış bir vücuttu ama azmi, dimağı ve iradesi ihtiyar sahibi bir gençti. Çünkü nefsini, çevresini ve halkı ıslah etme keyfiyeti, insan iradesini sürekli yeniler ve genç kılar. Halep’in özgürlüğe adım attığı günün sevinci içinde onun vefat haberini duyduk ve çok üzüldük. Çünkü Şeyho Duman bizim için muslih olmaya yönelmenin sevinci ve o istikamette olmanın hocasıydı. Dolayısıyla o, öğrenme-öğretme ve talim, sosyal ilişkilerde hakem ve rehber, zulme ve haksızlıklara karşı sözde ve eylemde duruşu olan şahidlerimizden biri olarak Şeyho Hoca idi.

İnşaallah bizim üzüntümüz, onun için Rabbimizin lütuflarına erişmenin sevincine dönüşür.

Şeyho Hoca Allah’a, Resulüne, Kitab ve Kitablara yeniden iman etme gayretinin, vahyi ve insani tecrübenin semeresi ve uslûbu içinde sözde ve amelde İslam’ı yaşama, tebliğ ve tanıklaştırma mücadelesinin mümtaz taşıyıcılarından birisi idi. O, ideal veya reel siyaset için de, ideal veya reel fıkhi meselelere yaklaşımda da taklidi değil tahkiki önceleyen, meşrep ve klik taassubuna karşı ıslah, ihya, inşa ve direniş ekolünün üst değerlerini savunan bir muvahhid idi. İslami asılları öncelediği sürece yorum ve içtihad farklılıklarını rahmet olarak gören; seçkinlerin sofrasında oturmayı değil mahrumların dertleriyle hemdert olmayı tercih eden irfan sahibi bilge bir adamdı.

O, Türkiye’deki tevhidi uyanış sürecinin kökleriyle ilgili müzakere edebileceğimiz ender büyüklerimizdendi. Islah ekolü temsilcilerinin İstanbul, Kahire ve Bilad-ı Şam ayağı ile irtibatı olmuş ve onların birikimini coğrafyamızda yaşatmaya çalışan rahmetli Malatya Müftüsü Hatip Erzen’le teması olan; onun talebelerinden olup ıslah, uyarı ve talim çalışmaları Malatya sınırlarını aşan (Terzi) Said Çekmegil, (Topal) Said Ertürk ile birlikte  müslihun üç büyüklerimizden birisi idi. Bu üç ıslah, tebliğ ve mücadele insanımız Sıratımüstakim-Sebilürreşad ve Beyanülhak mecmuaları çevresinin 3 Mart 1924 Kemalist Türkçü devrimlerle boğulan tevhid, ıslah ve inşa sesi ve birikimi ile 1970’lerin ortalarında yeniden temayüz eden tevhidi uyanış süreci arasında köprü olmaya çalışan mümtaz insanlarımız idi. Rabbim üçünü de rahmetiyle kuşatsın; İslami azim ve çabaları bizlerin taşıyacağı dertlerimiz olsun; bizleri ümmetin dertleri üzerinde istinbat edip yol gösterecek “ulu’l-emr” heyeti veya heyetleri oluşturma bilinç ve kararlılığına erdirsin. İnşaallah.

uslihildiklerimizdeneyhoocaveiras-amzarkmen-4893.jpg

Türkiye’de İslami uyanışın dünü ve bugünü arasında irtibat ağlarımızı oluşturan Said Çekmegil hakkında Metin Önal Mengüşoğlu “Bilge Terzi Mehmet Said Çekmegil” kitabını, Said Ertürk hakkında da Süleyman Arslantaş “İzler – Said Hocanın Anısına” kitabını yazmışlardı. Şeyho Duman hakkında da böyle bir çalışma yapılmalı diye düşünürken yolumuzun 2017’de birlikte kesiştiği Tatvan Özgür-Der programından sonra kendisiyle nehir söyleşileri tadında hayat serüveniyle ilgili müzakereli bir çalışma yapma kararı almıştık. Çalışmayı “Şeyho Hoca -İslami Uyanışın Dünü Bugünü-” başlığı ile tamamlayıp yayınladık. Elden geçirilmiş ikinci baskısını kendisine ulaştırdıktan sonra iki seneden beri yaşadığı elim bir rahatsızlığı nedeniyle Ankara’da hastaneye kaldırılmıştı. Hastanedeyken hatıratının ikinci baskısıyla ilgili kendisiyle telefonla konuştuk. Daha sonra doktor oğlu Peyami Duman’ın riyasetinde evine getirilmişti.  Önceden planlanmış bazı programlar için uçakla Dıyarıbekir’e indiğimiz Aralık ayının ilk gününde onun vefat haberini öğrendik. Cenaze namazına yetişme imkânımız olmadı ama dostlarımızdan öğrendiğimiz üzere Şeyho ağabeyimizi görünürlülük egosundan ve dünyevi alış-veriş beklentisinden uzak, sadece Allah rızası ve ahde vefa duyguları içinde toplanan mümtaz bir cemaat Rabbine uğurladı. Bu cemaat içinde farklı yelpazelerde yer alan eski tanıdık birçok insanın, genç-yaşlı birçok kadının bulunması, onun elinin ve dilinin zihinlere ve idrak sahiplerine dokandığı kadar, gönüllere ve duygulara da dokandığının bir ifadesi olarak algılandı.

Nehir söyleşileri şeklinde muhabbetimiz sürerken öğrendiğimiz üzere Şeyho Hoca, Malatya’dan hemşehrisi ve Türkiye’deki tevhidi uyanış sürecinin tanık ve taşıyıcılarından Hasan Hüseyin Kalaycı ağabeyimizle birlikte Kur’an kelime ve kavramlarının dipnot olarak yansıtıldığı bir Meal-Tefsir hazırlamaktaydılar. Nahl sûresine kadar getirdikleri bu müşterek kapsamlı çalışmayı orijinal kaynaklar üzerinden mukayese ve müzakere ederek devam ettiriyorlardı. Ama bu çalışmaya gerek Corona Salgını nedeniyle gerek Hocamızın iki seneden buyana yakalandığı elim hastalık nedeniyle ara vermişlerdi. Arzu ve dileğimiz bu çalışmayı muhterem Kalaycı’nın hitama erdirmesidir.

Türkiye’deki İslami uyanış ve bilinçlenme tarihimiz de sürecimiz de hep öncü, adanmış, fedakâr dava adamlarımızın emekleriyle insanlara ve duyarlılık sahibi dindarlarımıza taşınabildi.

Söz konusu sürecin ender sacayaklarından biri olan Şeyho Duman, yaygın Kur’an eğitiminin yasaklandığı, Ezan’ın Türkçeleştirildiği bir süreçte 1938 yılında Adıyaman Artan Köyü’nde doğmuş ve Malatya’da büyümüştü. Şeyho Duman’ın Artan Köyü’nden Malatya’ya oradan da resmi ideolojinin üretildiği başşehir Ankara’ya uzanan hayat hikayesi mahrumiyetlere, yasaklara, imkânsızlıklara rağmen Müslümanca var kalmaya, hakkı talim ve tedris gayretlerine, ıslah-ihya ve inşa çabalarına tanıklık yapmanın yakın dönem tarihinden önemli bir parçayı oluşturmuştur.

Şeyho Duman, yaygın mahlasıyla Şeyho Hoca, dünden bugüne İslami direniş, uyanış ve tebliğ sürecimize katkıları ve gözlemleri açısından canlı tarihin bir vesikası mahiyetindeydi.

Şeyho Hoca, gençleri imrendirecek bir heyecanla ve gücü oranında hem ilmi, hem sosyal, hem eylemsel ödevlerini ve mücadelesini sürdüren nadir hocalarımızdandı. Ve İslami uyanışa öncülük yapan Şeyho Hoca gibi muslih kaygılı fedakâr insanlarımızın sözlü, yazılı ve davranışsal tebliğleri sonucunda kulağını ve gözlerini açan, akledebilen insanlar, İlahi Kitab'larıyla gereği gibi tanışma ve yeniden iman etme imkânını yakalayabildiler. Rabbime hamd olsun ki onunla usul’i dersler de, müşterek eylemler de yaptık, birlikte mahkeme önlerinde de buluştuk.

Bir de Şeyho Hocamın arkadaşlarıyla birlikte düğünüm için Ankara’dan İstanbul’a gelmesi ve merasimde hepimiz için hayatın anlamı ve amacıyla ilgili bir dua yapması minnetle hatırlayacağım bir çok müşterek hatıralarımdan birisi olarak hafızamda yer alıyor.

Türkiye'de Kur'ani bilinç çoraklığından beslenen toplumsal kültürün hurafelerini, daha da önemlisi resmi ideoloji ile bağdaştırmacı seküler modern büyülerine karşı birçok insanın vahiyle tanışmasına, tevhid ve adaletten yana tavır almasına vesile olan büyüklerimizden birisi idi. Ayrıca o, “örgün eğitim” olarak lisans ve lisans üstü eğitim gören ve bugün İslami ilimler alanında uzmanlaşan birçok kişiye bireysel veya toplu olarak Arapça ve bazı kere de usul dersleri vermiş; onlarla karışık olarak halktan talepkâr olan kişilerle de Kur’an-tefsir dersleri yapmış ve halen de yapmaktadır. Bu çabalarını talepkâr mümineler için de gerçekleştirmesi ortak velilik bilincinin bir gereği idi.

Şeyho Duman için okumak ve soru sormak önemliydi; soru sormak için de İslam kültür mirasımızı ve çağı okumak kaçınılmazdı. O, gerek gelenekten gerek modern yaşamdan nakledilen görüşleri vahiyle, fıtrî hasletler ve olgusal gerçeklik ile test etmeye çalıştı ve değerlendirme çabaları gösterdi. Hayatın içinde yaşayan Kur’an kişiliğini taşıyanlardan birisiydi.

Onun yaşadığımız sorunların yüklediği acılar içindeki asıl hüznü, tahkik ruhunu taşıyan ilim ve dava adamlarıyla şer’i şûrâ ya da ehlu’l hal ve’l  akd şartlarının henüz yerine getirilememiş olmasıyla alakalıydı. Arzuladığı ve amaçladığı en nitelikli seviye de hüzün duyduğu bu “ulu’emr” heyeti alanının doldurulması ve inşasıyla alakalı idi.

O, resmi görevler içindeyken bile, resmi veya gayr-ı resmi alanda çalışan genç dimağları Yüce Allah’ın Kur’an’ı ile, Kur’an’ın ölçüleriyle, Kur’an’a dayanan Resulullah’ın (s) örnekliği ile buluşturmayı en öncelikli ibadet olarak görmüştü. O, hocası rahmetli İsmail Hatip Erzen’in rehberlik yaptığı çizgide rüşd yaşına adım attığından itibaren modernist ve gelenekçi büyülerin kuşattığı, çözülmüş veya yoz kurumların aşıladığı ulusal dindarlığın ya da Anadolu irfanı anlayışlarının muharref kimliklerini aşmaya; alternatif bir İslami eğitim anlayışını çoğaltmaya ve  şüheda neslini yeşertecek bir zeminin harcını oluşturmaya çalıştı. Türkiye Müslümanlarının uyanış ve bilinçlenme seyrinde yer tutan süreçlere hiçbir zaman seyirci olmadı. Müslümanların medeni ihtilaflarında da medeni ilişkilerinde de hep davet edilen ve bu davetleri geri çevirmeyen hâkem veya rehber kişi oldu.

O bizim uyanış ve mücadele tarihimizle birlikte yaşayan muhterem ve muhakkik bir büyüğümüzdü. Vefalı bir dost, son nefesine kadar sahih iman ve salih amel peşinde koşmayı bırakmayan ihtiyar sahibi genç bir dimağ ve dava adamı idi.

Şeyho Hoca’nın güzide hasletlerini üstlenmek; ıslah, ihya, inşa yolunu sürdürmek; ulu’l-emr heyeti ve heyetleri oluşturmak konusunda şuraya ehil olarak yetişmek ve yetişme yollarını güçlendirmek ve sünnetullah çizgisinde İslami mücadeleyi yükseltmek ahdimiz ve sorumluluğumuz olsun.

Kaynak: Hertaraf.com

HABERE YORUM KAT