Seminerine sunumunun başlıklarını ve kavram haritasını tahtaya yazarak ve bu haftaki sunuma yoğun ilgi gösteren gençlere teşekkür ederek başlayan Mustafa Mancar, Ahzab suresinin23. Ayetini okudu ve Mus’ab ‘ın ailesi ile ilgili bilgiler aktardı.

Abdullah Yıldızın ‘Yusufun Üç Gömleği’ kitabından aldığını söyleyerek Mus’abın da üç gömleği nitelemesini yaparak bunların izahlarını yaptı;

1-Gurur şöhret elbisesi

2-Fedakarlık gömleği

3- Mütevazılık gömleği

Onun hicretini de maddeler halinde sunarak açıklamalarını yaptı;

1-Cahiliyeden İslama hicret

2- İki (defa gerçekleşen)Habeşistan hicreti

2-Medine/Yesrib hicreti

Konuşmacı, onun örnekliğini de tasnif ederek düşüncelerini paylaştı;

1-Gençlere örnekliği

2-Davetçilere örnekliği

3- Kaybedecek, feda/terk edilecek sevdikleri olanlara örnekliği

Mustafa Mancar daha sonra, Musabın daimi hicretini, ailesi tarafından işkenceye tabi tutulmasını ve evlatlıktan reddini, sancaktarlığını, sürekli hareket/kulluk/eylemlilik/çaba içinde bulunduğunu, Yesribi Medineleştiren eğitimci/davetçi kimliğini, üslubunu; iki Sa’din Müslüman oluşu ile(Musa Firavun örnekliğinden) ve Medinede İslamın konuşulmadığı ev kalmamacasına gündemleşmesini, katıldığı savaşları (Uhud’da şehit edilişini), peygamberimize benzerliğini (uydurma/abartılı rivayetleri de tashih ederek), öldüğünde elbisesinin üzerini örtmeye yetmediğini, sürekli fedakarlığını, mazeretlere sığınmadığını, bu kadar yeter/yoruldum/ailem, eşim çoluk çocuğum var.. demediğini, hanımının ‘İfk’ olayında karşı ve yanlış tutumunu, ilk ‘Cuma’ kıldıran sahabe oluşunu dinleyicilerle, genel çerçevede betimleyerek paylaştı…

Katılımcılara teşekkürlerini sunup onun hayatından gerekli dersleri alarak, günümüze taşıma gayreti göstermemiz gerektiğini ekleyerek sözü dinleyicilere bıraktı…

Bir dinleyici ‘İktibas dergisinin bu ayki gündemine dikkat çekerek, asıl sorunun doğru bilgileri doğru davranışlarla desteklemek olduğunu, bu noktada sorunlar yaşandığını söyledi. Bir dinleyici ‘gençlik’ vurgusunun öne çıkmasının kategorik, modern ulus algısına dayalı bir yanlış olduğunu vurguladı. Bunu başka bir dinleyici ‘aktif güç, hareket kabiliyeti’ bağlamında bunun alınabileceğini belirtti. Başka bir dinleyici kadın erkek, genç yaşlı gibi ayırımların bizler için mümkün olmadığını, koordinasyonun, ortak aklın, ortak hassasiyetlerin edinilmesi çabalarının, sosyal çevre algısında yakınlaşmanın önemine dikkat çekti. Başka bir dinleyici ‘rol model’ algısına dikkatleri çekerek, bu tür biyografik derslerin amacının; öykünmenin ötesinde, bir ‘anlama’ ve ‘günümüze olabildiğince doğru taşıma’, örnekliği çoğaltma çabası olacağını belirtti. Başka bir dinleyici, diyanetin ölülerin ardından yapılan 7-40-52 etkinlikleri konusundaki açıklamalara işaret ederek, paylaşılan bu söylemle, aynı anma çabalarının paraleline düşülmemesi, ‘anlama’ örnekliği bu güne taşıma, aynı hassasiyetler ulaşma çabaları olarak görülmelidir dedi ve bugün de her evde Kur’an okunduğunu, İslamın konuşulduğunu, lakin kıyas edilemeyecek bir ters orantının olduğunu söyledi. Bir konuşmacı buna ‘kontenjandan geçiniyoruz ‘ eklemesini yaptı (Gülüşmeler…) Bir diğer dinleyici ‘Uhud Okçuları ’ okumasının bugüne neler dediğini, bunun bugün ne anlama geldiğini irdeledi. Bir başka dinleyici burada, bu saatte, bu etkinliklerle hassasiyetlerin artması, çıkınca değişmesi sorununu işledi. Buna cevaben paylaşımların, paylaşılan alanların, değerlerin, zamanların çoğaltılması gibi karşılıklar sunuldu… Bu minvalde devam eden program, karşılıklı dilek ve temennilerle sonlandırıldı…

Seminer öncesinde çay ve ikramlarla muhabbet ortamı saatleri başlayan etkinlik, sunumdan sonra kapalı spor salonunda gençlerle ihtiyarların (karma) yapacakları, izleyicilerin de teşrif ettikleri müsabaka ile tamamlandı… (Meraklısına, müsabaka karma ihtiyarların galibiyeti ile bitti!)