İlyas Sayım’ın Kur’an’dan bir bölüm okuması ve mealini vermesiyle başlayan program Mithat Aykan’ın sözü konuşmacılara vermesiyle başladı.

Murat Kayacan, konuşmasında hicretin öznesi muhacirlerden söz eden ayetler bağlamında hicretin ilahî ödüle layık bir eylem olduğunu, risalet döneminde ilk hicretin az sayıda Müslüman tarafından Habeşistan’a, ikinci hicretin ise büyük sayıda Müslüman tarafından Medine’ye gerçekleştirildiğini belirtti. Mekke’nin fethinden sonra Rasulullah’ın, vatanı olan Mekke’ye yerleşmediğini, Mekke sonrası vatan edindiği Medine’ye geri döndüğünü belirten Kayacan, “Dinin yaşanabildiği yer vatandır, gerisi o kadar da önemli değildir. Müslümanlar vatanlarından ayrılmamak için zillet içinde bir hayatı tercih etmezler. Asıl olan iman dolu bir hayat sürmek ve cenneti hak eden kullardan olmaktır.” diyerek sözlerini tamamladı.

İkinci konuşmacı olan İkram Filiz, Peygamber’in (s) aldığı ilk vahyin inişinden söze başlayarak risaletin o dönemki toplumu dönüştürücü etkisine dikkat çekti. Müslüman kimliğinin tüm kimliklerin üstünde olduğunu belirten Filiz, “Bizi bir arada tutan en üst kimlik İslam’dır.” dedi.

Son konuşmacı olan Erdal Eker, konuşmasında şöyle dedi: “Hicret terk etmek ve ayrılmaktır. Yani şirkten ve çirkin davranışlardan ayrılmak… Başta şirk olmak üzere Allah'in yasakladığı davranışları terk etmek… Hz. Yusuf’un zina fiilini işlemektense zindanı tercih etmesi bir hicrettir. Hicret Rabbe’dir, Kur’an’ı terk edilmiş bırakmamaktır.

Müslüman hicretine şu soruyla başlamalı: Benim dostum kim ve beni neye davet ediyor?

Hayattaki tercihlerimiz temizse ve arınmaya donükse hicretimiz Allah'adır. Nefsani arzuları terk ederek namaza, oruca ve zekâta sarılıyorsak bu bir hicrettir.Yaşımız toplumdaki konumumuz ve statümüz Allah' a çağıran bir vesileye dönüşüyorsa bu bir çeşit muhacirliktir. Ailede kötülükleri kovan ve iyiliği hakim kılmaya çalışan bir diyalog ortamı varsa bu bir hicrettir. Eğer bir genç Hz. Yusuf gibi şeytana karşı koyup onun oyuncağı olmuyorsa Musab gibi idealleri uğruna çabalarını yoğunlaştırıyorsa bu bir hicrettir. Benzer şekilde bugün Suriye'den gelen muhacir kardeşlerimize sahip çıkmak ekmeğimizi bolüşmek çok aziz bir eylemdir ve aynı zamanda onlara ensar olmaktır.”

Programın ardından Sungulular konuşmacılara bir çayevinde ikramda bulunup misafirleriyle sohbet ettiler.