1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. “Mülteciler Üzerinden Bir Provokasyon Girişimi”
“Mülteciler Üzerinden Bir Provokasyon Girişimi”

“Mülteciler Üzerinden Bir Provokasyon Girişimi”

Ankara’da yaşanan ve konuyla ilgili olmayan bir hadiseden hareketle sosyal medya üzerinden Suriyeli mültecilere yönelik son zamanlarda başlatılan kara propaganda hakkında değerlendirmelerde bulunan Ceren Kenar, çözüm önerileri sunuyor.

06 Temmuz 2017 Perşembe 14:55A+A-

Mülteciler Üzerinden Bir Provokasyon Girişimi

Ceren Kenar / Türkiye

Hatay eski Vekili Mehmet Algan’ın tabiri ile “gül gibi çok kolay kaşınabilecek bir fay hattımızın da olduğu artık bir gerçek.”

Ankara’da geçtiğimiz hafta Iraklı Türkmen işçiler ile işverenleri arasında yaşanan bir tartışma bir anda bambaşka bir yöne evrildi. Sosyal medya üzerinden yayılan yalan haberlerle aslında konu ile ilgili olmamasına rağmen Suriyeli mültecilere yönelik bir kampanyaya dönüştü. Sosyal medyada Suriyeli mültecilerin bir taciz vakasına karıştığı ve bu sebeple bir kavganın çıktığı üzerine yapılan provokatif paylaşımları, sahte hesaplar tarafından trend topic hâline getirilen mülteci karşıtı hashtag’ler izledi.

Konunun Suriyeli mültecilerle ilgili olmadığının anlaşılmasına ve yetkililerin bu yönde açıklamalar yapmasına rağmen, Suriyeli mültecilere karşı nefret söylemi son bulmadı.

Türkiye hem devlet hem de halk düzeyinde tüm dünyaya örnek olacak bir mülteci politikası izledi. Savaştan kaçan, evini ve sevdiklerini kaybetmiş milyonlarca günahsız sivile kapılarını açtı. Tüm dünyada mültecilere karşı nefret söylemi kullanan partiler oy arttırırken, Türkiye’de tam tersi oldu. Son derece hoşgörülü bir mülteci politikası izleyen AK Parti oylarını bu süreçte korumayı, hatta arttırmayı başardı.

Ancak bu Türkiye’de mültecilere karşı bir tepkinin de olmadığı anlamına gelmiyor. Mülteciler konusunda birçok çalışmaya imza atmış Algan’ın dediği gibi “Bu ülkede orta alt gelirli nüfus yaşadıkları maddi sıkıntıları, geçim zorluğunu -Suriyelilerle ilgisi olmadığı hâlde- Suriyelilerden biliyor. Algının gerçeğin olduğu bir durum yani. Ve bu algıyı rahatlatacak bir çözüm yolu bulmak zorundayız. Suriyelilerle daha fazla yaşam alanını paylaşan orta alt gelirli vatandaşlarımız olduğu için onları rahatlatacak bir şeyler yapmalıyız.”

Bir imparatorluk bakiyesi olan Türkiye aslında göçmenlerin kurduğu bir ülke. Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan, Arap coğrafyasından gelen milyonlarca genç Cumhuriyet altında sığınacak bir ev buldu ve ortak bir kimlik altında birleşti. Çanakkale savaşında şehit olanların mezar taşlarında İstanbul da yazıyor Halep de...

Bununla beraber, Suriyeli mülteciler arasında suç işleme oranı aslında oldukça düşük. Yani Suriyelilerin suç oranını arttırdığı iddiası gerçeği yansıtmıyor.

Ancak Algan’ın işaret ettiği üzere bu durum özellikle orta alt sınıf Türkler arasındaki tepkiyi de hafifletmiyor.

Suriyeli mültecilerin toplum ile entegrasyonunu hızlandıracak ve özellikle Türkiye ekonomisine yaptıkları katkıyı anlatacak çalışmalara ihtiyaç olduğu kesin. Burada sorumluluk elbette öncelikle hükûmete düşüyor. Lakin bununla birlikte özel sektörün, sivil toplumun ve medyanın da inisiyatifi ele alması gerekiyor.

Aksi takdirde, Türkiye’de provokasyona açık bir fay hattı farklı çevreler tarafından kullanılmaya hazır bir şekilde kanamaya devam edecek ne yazık ki...

HABERE YORUM KAT