HAKSÖZ HABER

14 Mayıs tarihinde Türkiye yakın tarihinin en kritik seçimlerinden birisini gerçekleştirecek. İktidar kanadı uzun süreli iktidarı boyunca hiç olmadığı kadar zaaflı. Bunun yanında muhalefetin ise bir rüzgâr yakaladığını söylemek mümkün.

Enflasyon başta olmak üzere ekonomik gelişmelerin iktidarın aleyhine olduğu düşünüldüğünde ise bu rüzgârın etkisi olması gerekenden epeyce eksik olarak değerlendirilebilir. Herkesin bir vaadinin olduğu seçimlere bu kadar az süre kalmışken kesinlik kazanmayan konuların başında ise mülteciler geliyor.

Başta Suriyeli mülteciler olmak üzere Türkiye’deki geçici koruma kapsamındaki milyonlarca insan seçim sonuçlarını tedirgin gözlerle takip ediyorlar. Bu tedirginlik muhalefetin mültecileri seçimde tartışmanın merkezine oturtmasından güç alıyor. Dört adaydan üçü her fırsatta mültecileri geri göndermekten bahsediyor.

Mültecilerin ise geri dönecek bir ülkesi yok. Esed rejimi ve onu destekleyen güçler açısından hiçbir şey değişmedi. Suriye dönmek zorunda kalacak her bir Suriyelinin akıbeti meçhul… Vaziyet böyleyken insani ve vicdani hasletlerle hareket eden herkes için seçimin en öncelikli konularından birisini mülteci başlığı oluşturuyor.

Her fırsatta mültecileri geri göndermekten bahseden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu vaadini Batı basınına da yinelemekten çekinmiyor.  BBC hazırladığı haberde mültecilerle seçimi konuşmuş. 

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki yıl içerisinde Suriyelileri geri gönderme söylemleri açık bir şekilde Türkiye’de yaşayan, özellikle rejim karşıtı Suriyelileri tedirgin ediyor.

Haberde CHP ile Esed rejiminin ilişkileri şu cümlelerle özetleniyor. Bu tedirginlikte CHP’nin rejimle olan nispeten “iyi ilişkilerinin” de payı var. Esed rejiminin CHP’yi tanıdığını, CHP delegasyonlarının Suriye rejimini birkaç kez ziyaret ettiğini ve savaşın başlamasından bu yana bazı CHP’li yetkililerin Suriye rejimine karşı son derece olumlu bir söylem geliştirdiğini ifade eden Arap ve Müslüman Dünyası Çalışmaları Enstitüsü’nden araştırmacı Thomas Pierret, bir noktada Suriyeli muhalifler arasında CHP'nin "Türkiye Baas Partisi" olarak nitelendirildiğini bildiğini ekliyor

Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin muhalefetin olası zaferinden dolayı endişeli olduğunu vurgulayan Pierret, Millet İttifakı’nın söylemlerinin “hayata geçirilebilir” ancak gerçekçi olmadığını ifade ediyor.

Pierret ise muhalefetin iktidara gelmesi ve mültecileri geri göndermek için adım atması durumunda; Türkiye’deki Suriyelilerin çoğunun, Esed yönetimi devam ederken Suriye’ye geri dönmek istemeyeceğini, bu eylemin bir "zorla geri gönderme" olacağını ve bunun da büyük bir insan hakları ihlali olacağına dikkat çekiyor.

Türkiye ve Suriye rejimi arasındaki herhangi bir siyasi uzlaşı ve normalleşme ortamından da endişelendiklerini belirten  BBC Arapça Servisi'nden Murad Shishani, önceki seçimlerde İstanbul’da AK Parti’yi destekleyen Suriyelilerle konuştuğunu anlatıyor:

"Onlara oy kullanma hakları olup olmadığını sordum. ‘Hayır’ dediler. ‘Neden Erdoğan’ı destekliyorsunuz’ diye sorduğumda onun kendilerini koruduğunu, Türkiye’de kalmalarına izin verdiğini ancak diğerlerinin onları göndermek istediğini söylediler.”

Shishani  devamında şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Bu insanlar İslami eğilimli hükümetin kendileri için, ülkede kalmak için daha iyi olacağını düşünüyor. Burada kalmak ve güvende olmak istiyorlar ve onların çoğu muhafazakar. Türkiye’de muhalefetin Suriyelilere karşı böyle bir yaklaşımı yok. Bu da olası yeni hükümete karşı korkuları artırıyor.”