Ülkede savaşın başlangıcında muhaliflerin yanında yer almak üzere Suriye'ye giden Suudi Arabistanlı Abdullah Muhaysini, gazeteci Ahmed Rahhal'e verdiği röportajda İdlib’deki gelişmeleri değerlendirdi.

Mepanews sitesinin bildirdiğine göre, Muhaysini'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

"Suriye toprakları emanettir"

- Bölgede Rusya ve İran destekli Esed rejimi ilerleyişine karşı savaşan muhaliflere övgüde bulunan Muhaysini, "ölüm üzerine biat eden" muhalif savaşçıları "en hayırlı kişiler" olarak niteledi. Çatışmalarda bazı muhalif savaşçılar, Esed güçlerine karşı ölene kadar savaşacaklarına dair sözleşmiş, bu görüntüler sosyal medyada paylaşılmıştı.

- Muhaliflerin eskiden olduğu gibi rejim güçlerine vurkaç saldırıları düzenlediğini, rejim güçlerinin ise perişan halde olduklarını, ülke genelinden toplanan milislerden oluştuklarını ve bölgeyi bilmediklerini dile getiren Muhaysini, İdlib'de savaşan muhaliflerin ise bölge halkından oluştuğu için sahayı iyi bildiklerini ifade etti.

- Bölgedeki muhalifleri savaşa çağıran Abdullah Muhaysini "Allah'a ihanet etmeyin, Suriye toprakları bir emanettir." sözleriyle "Bölge halkının ve Müslümanların Suriye topraklarını koruması gerektiğini" dile getirdi. Muhaysini Maret el Numan gibi bölgelerin rejimin eline geçtiğini ve harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.

"Rejim ağır kayıp veriyor"

- Muhaysini bölgede devam eden saldırılarda Rusya ve İran destekli Esed rejimi güçlerinin oldukça ağır kayıplar verdiğini söyledi. Abdullah Muhaysini, şimdiye dek onlarca tankın tahrip edildiğini, 2 binden fazla rejim unsurunun öldürüldüğünü, 4 binden fazlasının yaralandığını belirterek "Eğer Allah'a inanırsak, rejim ordusu gerçekten zayıftır." dedi.

- Muhaysini bölge halkının rejimin ilerleyişini bekleyerek evlerinde oturmak yerine savaşa iştirak etmesi gerektiğini ifade etti.

Gazeteci Ahmed Rahhal

"Rejim siyasi söylemi araç olarak kullanıyor"

- Esed rejiminin oldukça ağır kayıplar verdiğini, halihazırda iktisadi olarak oldukça zor bir durumda olduğunu söyleyen Muhaysini, "Beşar herhangi bir uzlaşı istemiyor" ifadesini kullanarak, Esed rejiminin tek isteğinin devrimi tamamen sona erdirmek olduğunu ve siyasi söylemleri kendi çıkarları için kullandığını dile getirdi.

Muhaysini rejimin önce Dera'dan başladığını, daha sonra Doğu Guta, Humus ve diğer bölgelerde ilerlediğini, bu ilerleyiş esnasında sürekli olarak siyasi söylemi kullandığını söyledi. Bunun ardından İdlib'de demiryolunun doğusu, Han Şeyhun, Cercenaz gibi yerleşimlere ilerlediğini, her askeri ilerleyişte siyasi söylemi kullandığını ve bu bölgeleri ele geçirdikten sonra duracağı izlenimi vermeye çalıştığını ifade etti.

- Son sürecin muhalif grupları yakınlaştırdığını ifade eden Muhaysini, cephe hattında muhalifler arasında önemli bir dayanışma olduğunu söyledi. Ancak Muhaysini bunun yeterli olmadığını, muhaliflerin tek bir yapı altında birleşmeleri gerektiğini belirtti.