Şami, taktiklerini “En iyi savunma hücumdur” diye adlandırarak, bu stratejinin Halep'te onlara çok sayıda bölgeyi kazandırdığını söyledi.

Muhaliflerin çıkarının hücum etmekte olduğunu söyleyen Şami, bu şekilde rejimin hava kuvvetlerine istihbarat sağlayan stratejik birçok bölgenin ele geçirildiğini, bunun da savaşta yeni bir sayfa açtığını ifade etti.

Halep bölgesinde savaşan Hür Suriye Ordusu'na (HSO) bağlı grupların 'Ehl Şam' adında bir birim kurduğunu söyleyen Şami, bu birimin kurulmasının kendileri için çok önemli olduğunun altını çizdi.

Halep bölgesine yönelik saldırıları bu birim sayesinde önceden haber aldıklarını söyleyen Şami, bunun neticesinde bazı askeri stratejik noktalara saldırılar düzenlendiğini belirtti.

Şami, Irak Şam İslam Devleti'nin de (IŞİD) hareket alanının, bu birimin çalışmaları sayesinde kontrol altında tutulduğunu ifade etti.

Halep'teki direnişe gerektiği kadar destek vermedikleri yönünde yapılan eleştirilere de cevap veren Şami, bu bölgede en çok ölü ve yaralı sayısının Ahrar Şam üyelerinden olduğunu söyledi.

Şami, Halep'te bulunan savunma hattı üzerindeki en büyük cephe olan Şeyh Neccar ve El Nakarin bölgesinin kendileri tarafından tutulduğunu, hareket kabiliyetlerindeki azlığı ise lojistik desteğin az olmasına bağladı.

Uyguladıkları yeni strateji sayesinde rejim güçlerinin Şeyh Neccar ve El Nakarin bölgesinde ilerlemesine engel olduklarını söyleyen Şami, Ehl Şam biriminin düzenlediği hızlı bir operasyonla rejimin adeta bölgede 'belinin kırıldığını' ve artık insan desteğini kaybettiğini ifade etti.

IŞİD'in durumu

IŞİD ile ilk kez Doktor Ebu Reyyan, Ebu Ubeyde El Bınneşi ve Ebu Abdullah gibi üst düzey üyelerinin öldürülmesi üzerine karşı karşıya geldiklerini, kendilerini şeriatın karşısında hesaba çekmeye davet ettiklerini, grubun bunu kabul etmediğini ve çatışmaların bunun üzerine başladığını söyledi.

Kendilerinin gerekmedikçe tek bir kurşun sıkmadıklarını söyleyen Şami, IŞİD için kendisinin de üyesi olduğu İslami Cephe'nin Şura Meclisi'nden yazılı bir fetva istediklerini ifade etti. 

Şura Meclisi kendilerine “Bu grup harici konumda, onlarla savaşmak farzdır” yönünde bir fetva iletince silahlı mücadele başlatılmış.

IŞİD’in bulunduğu bölgelerde büyük bir fesada neden olduğunu söyleyen Şami, onlarla çatışmaların ardından ele geçirilen Halep ve Lazkiye bölgelerindeki askeri durumun eskiye nazaran çok daha iyi olduğunun altını çizdi.

Sahil kesiminde son durum

Halep ile sahil arasındaki bağlantı konusunda savaşçı grupların iki cephede savaştığını ifade eden Şami, bulundukları bölgelerde en iyi sonucu almaya çalıştıklarını fakat silah ve insani yardımlar konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyledi.

Şami'ye göre Halep'teki başarı sahil bölgelerindeki başarıya endeksli ve sahildeki direniş Halep'teki direnişçileri olumlu yönde etkiliyor.

Bu arada sahil bölgelerindeki direnişe destek amacıyla, İdlib bölgesindeki çok sayıda silahlı grup bu bölgelere yönlendirilmiş.

Şami, Suriye'de yaşanan savaşın bir iç savaş olmadığını söylüyor. Ona göre şu anda muhalifler; İranlı, Iraklı ve Lübnanlı milis güçler ile savaşıyor. Yani Suriye'deki savaş, iç savaş olmaktan çıkıp, bölgesel bir savaş olmuş durumda. Şami, bundan dolayı da savaşın çok uzun süreceğini söylüyor.

Şami, “Şu an en çok ihtiyaç duyduğumuz şey birlik, kişisel çıkarlar peşinde koşmanın zamanı değil” ifadelerini kullanıyor.

(Al Jazeera)