Muhalifler, 7 bin savaşçıyla Suriye'de isyanın başladığı ilk günden itibaren Esed'in kontrolünde bulunan Hatay'ın Yayladağı sınırına 15 kilometre mesafedeki İdlib'in Cisr el Şuğur ilçesine saldırdı.  15 bine yakın Hizbullah ve İran destekli rejim gücünün bulunduğu stratejik bölge Cisr el Şuğur’da muhaliflerin, şehir merkezine kadar girdiği öğrenildi. Sirmeli mahallesi ve ilçedeki devlet hastanesinin ele geçirildiği bildirildi. Ancak  bölgeye hakim tepelerdeki askerî kışlaların Esed birliklerinin elinde olması muhaliflerin işini zorlaştırıyor.

Muhalif kaynaklara göre, Cisr el Şuğur ilçesi,  İdlib, Halep ve Lazkiye yolu üzerinde yer alması nedeniyle son derece stratejik önemde. İlçenin muhaliflerce tamamen  alınması halinde Esed’in kalesi konumundaki Lazkiye’den Halep ve İdlib’e giden askeri desteğin önü kapanacak.

Esed birliklerine çevre illerden kara takviyesinin kesildiği Cisr el Şuğur’da  çatışmaların çok şiddetli olduğu kaydediliyor. Dünkü çatışmalarda 30’un üzerinde muhalif savaşçının öldüğü öğrenilirken karşı tarafta da zayiatlar olduğu ifade ediliyor. Bölgedeki silah ve patlama sesleri Yayladağı ilçesinin sınır köylerinden de duyuluyor.

Alınan bilgilere göre Halep’in batısında bulunan Han Asel bölgesinin kontrolünü hafta sonu tamamen ele geçiren muhalifler çok önceden kararlaştırdıkları Cisr el Şuğur taarruzu öncesi rejim güçlerinin, muhtemel bir saldırıda tank ateşiyle vurmakla tehdit edilen sivilleri bölgeden tedrici olarak tahliye etti.  Suriye’de 15 Mart 2011’de Şam’da rejim karşıtı barışçıl gösterilerle başlayan olaylar, Haziran 2011’de Cisr el Şuğur’da  120 polisin öldürülmesi iddiasıyla kontrolden çıkmıştı. Esed rejimi olayın ardından göstericilerin barışçıl olmadığını, aşırılık yanlısı grupların kontrolünde yürütüldüğünü savunmuş, muhalifler ise Esed rejimini suçlamıştı. Bu tarihten itibaren Cisr el Şuğur başta olmak üzere birçok bölgeden binlerce Suriyeli Türkiye’ye sığınmıştı.

REHİNE BİLMECESİ

PKK’nın Suriye uzantısı PYD tarafından esir alınan Nusra Cephesi’nin bölge komutanlarından Ebu Musab’ın salıverilmesi konusunda çelişkili bilgiler geliyor. Merkezi İngiltere’de olan Suriye İnsan Hakları İzleme örgütü Nusra liderinin, örgüt tarafından rehin tutulan 300 sivil Kürt ile takas edildiğini iddia etti. Bazı muhalif gruplar ise bunu yalanlayarak Ebu Musab’ı silah gücüyle kurtardıklarını ve karşılığında hiçbir rehineyi salıvermediklerini söylüyor.

SERKAN SAĞLAM / ZAMAN