Al Jazeera’de konuyla ilgili yer verilen “Suriye’de Bir Yanda Çatışma Diğer Yanda Müzakere” başlıklı haber şöyle:

Suriye’de muhalif gruplar, Hama kentinin kuzey kırsalında ilerlemeye devam ediyor. Kent merkezinin 3 kilometre yakınına kadar ilerlediler. Şam’ın doğusundaki Cobar ve Kabun bölgelerinde de rejim ile muhalifler arasında şiddetli çatışmalar gerçekleşiyor. Muhalifler rejimin kaybettiği bölgeleri geri alma girişiminde başarısız olduğunu iddia ediyor. Diğer yandan rejim ve muhalifler heyetler Cenevre’de BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile ayrı ayrı toplantılar düzenlemeye devam ediyor.

"Tek çare siyasi çözüm" mesajı

Şam’daki operasyonlara katılan gruplardan Faylak-ur Rahman’ın Cenevre temsilcisi Vail İlvan, operasyonun siyasi hedefinin, Beşşar Esed rejimi ve Rusya'ya tek çarenin siyasi çözüm olduğu mesajını vermek olarak belirtiyor.

İlvan, muhaliflerin bu operasyonu rejimin saldırılarına karşılık olarak düzenledikleri ve bunun meşru müdafaa hakları olduğunu da belirtiyor.

Şam'da muhaliflerin önemli bir ilerleme kaydettiğini belirten İlvan, "Rejim bunun üzerine çıldırdı ve pek çok saldırı düzenledi. Rastgele saldırılarla, kendi askerlerini bile vurdu." dedi.

İlvan, muhaliflerin Şam'da rejim kuşatmasındaki Cobar ve Kabun semtlerini birleştirdiğini hatırlatarak, "Kabun ve Cobar arasındaki elektrik santrali ve hassas bölge dediğimiz sanayi bölgesinde tam kontrol sağladık. Cobar ve Kabun'u birbirine bağladık. Ancak bu bağlantı, çok fazla saldırıya maruz kalıyor. Çünkü açık bir alan. Şu ana kadar, kuşatma kırıldı diyemeyiz. İki bölge, askeri operasyonla birleştirildi." diye konuştu.

Vail İlvan, Şam operasyonun hedefini de şöyle açıkladı:

"Bu mücadelenin hedefi, Kabun kuşatmasını kırıp, Doğu Guta'yı savunmak, sonrasında savunmadan hücuma geçip, Şam'ın doğu semtleri ile Doğu Guta'yı birleştirmektir. Nihai olarak da, savaşı rejimin tehcir uygulamalarıyla boşaltıp askeri noktalara çevirdiği alanlara taşımaktır. Bu operasyonla, 'rejimi yıktık' diyemeyiz. Aynı şekilde, rejimin son dönemde girdiği Barada Vadisi, Vaer gibi bölgeler de muhaliflerin yıkılmasının göstergesi değildir."

"Rusya'nın iki yüzü var"

Türkiye ve Rusya garantörlüğünde 30 Aralık 2016'da ilan edilen ateşkesin geldiği aşamaya değinen İlvan, "Rusya, garantörlükte başarılı oldu diyemeyiz maalesef. Rusya'nın, ateşkes süresince rejimin toprak kazanmasında payı yoktur da diyemeyiz. Ateşkes genel olarak kırılgan. Bazı bölgelerde hiç uygulanmıyor. Çatışmalar sürüyor. İnsani durum zaten çok kötü. Örneğin Vaer'de tehcir uygulandı. Bu, Rusya'nın bizlere verdiği sözlere tamamen ters bir durum. Rusya'nın iki yüzü var. Rus yetkililer başka bir şey söylerken, Hımeymim üssündeki Ruslar farklı şeyler yapıyor." diye konuştu.

"Karşılık verebileceğimizi gösterdik… tek çare siyasi çözüm"

İlvan, Rusya'nın Astana görüşmelerinde verdiği sözleri tutmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Muhalifler şunu düşünüyor: Rusya, Astana ve Cenevre görüşmelerinde verdiği sözlerle rejime askeri operasyonları için zaman kazandırıyor. Muhaliflerin başlattığı operasyonlar, az da olsa sahadaki durumu dengeledi. Rusya ve rejime, muhaliflerin de karşılık verebileceğini ancak askeri operasyonların çözüm olmayacağını, gerçek bir siyasi çözüm çabasının tek çare olduğunu gösterdik. Yani Rusya'ya iki seçenek sunduk. Ya Esed ve destekçilerinin ülkenin gelecek yönetiminde yer almadığı siyasi çözüme destek verecek ya da askeri çözüme devam edecek. İkinci seçenek, Şam ve Hama operasyonlarımızdan sonra çok zorlaştı." 

Muhaliflerin ateşkes mutabakatının sürmesini istediğine işaret eden İlvan, "Operasyonlarımız, tamamen meşru müdafaadır. Muhaliflerin başlattığı operasyonları meşru müdafa saldırılarını durdurmanın tek bir yolu var. O da Rusya'nın Esed rejiminin sivil katliamlarını durdurmasıdır." ifadesini kullandı. 

Cenevre 5 görüşmelerine katılan muhalefet heyetinin başkanı Nasır Hariri de Perşembe günü yaptığı basın toplantısında, Şam'daki operasyonların, rejimin yoğun saldırılarına karşılık olarak, meşru müdafaa hakkı çerçevesinde yapıldığını vurgulamıştı.

Muhalifler Hama kent merkezinden 3 kilometre mesafede

Suriye'nin Hama ilinde, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve diğer rejim karşıtı gruplar, Beşşar Esed rejimi güçlerine karşı 21 Mart'ta  operasyon başlatmıştı.

3 belde ve 13 köyün kontrolünü ele geçiren muhalifler, Hama kent merkezinin 3 kilometre, askeri havaalanının ise 4 kilometre yakınına ulaştı.

Adını Şam’ın Fethi Cephesi olarak değiştiren Nusra Cephesi’nin başka gruplarla birleşerek oluşturduğu Tahrir Şam Heyeti (TŞH) de saldırılara katılıyor.