MIT'deki araştırmalar İsrail'in Gazze'deki soykırıma nasıl destek oluyor?
Öğrenciler, ‘MIT'in İsrail'in Gazze'deki ölüm makinelerini ilerletmek için teknoloji geliştirmedeki aktif rolüne’ meydan okuyor.
electronicintifada’da yayınlanan yazı Haksöz-Haber tarafından tercüme edilmiştir.
“Gazze'de her gün katil dronlar sürekli tepemizde vızıldıyor.”
Ekim 2023'ten bu yana Gazze, yapay zeka destekli drone savaş teknolojisi için bir eğitim ve geliştirme alanı oldu.
İsrail ordusu tarafından kullanılan bu dronlar, Gazze'deki bombalamaların ardından yaralı halde yatan çocukların hedef alınarak infaz edilmesi de dahil olmak üzere, her gün bir çok iğrenç savaş suçları işliyor.
Bu tür teknolojilerin geliştirilmesi kritik bir soruyu gündeme getiriyor: Araştırmalarıyla bu savaş suçlarına olanak sağlayan bilim insanları kimler?
İsrail'in Gazze'de askeri hakimiyet ve soykırım için son teknoloji araştırmalara bel bağlaması yeterince vahimdir. Massachusetts Institute of Technology (MIT- Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) gibi dünya çapında tanınan bir akademik kurumun - kendini “ortak insanlık” ve “daha iyi bir dünya” için savunduğunu iddia eden, üniversitenin Orwellci çift dilli söylemiyle reddettiği değerler - İsrail ordusunun hedeflerini kolaylaştırmada aktif olarak suç ortağı olması daha da vahimdir.
MIT, Ukrayna'nın işgali nedeniyle Rusya'yla, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından Suudi Arabistan'la araştırma ilişkilerini sonlandırmış ve hatta Çin'le olan araştırma ilişkilerini mercek altına almıştır. Belirli uluslararası işbirliklerini siyasi, sivil ve insan hakları ihlalleri temelinde değerlendirmek üzere yüksek riskli bir proje inceleme süreci benimsemiştir.
İsrail bu politikaların göze batan ve şiddetli bir istisnası olmaya devam ediyor.
Öğrenciler de bu durumun üzerine gitmek istiyor. Nisan 2024'te The Electronic Intifada, MIT'de son sınıfta okuyan bir öğrenciyle konuşarak üniversite ile İsrail'e yüksek teknolojili silahlar tedarik eden ABD'li silah üreticileri arasındaki ilişkileri ve öğrencilerin bu bağlara karşı nasıl örgütlendiklerini anlattı.
MIT, bu suç ortaklığına karşı aktivizme sert bir baskıyla karşılık verdi; son olarak bir yüksek lisans öğrencisini siyasi ifadesi nedeniyle okuldan uzaklaştırdı ve kadrolu bir profesörü de “Filislin savunuculuğu” nedeniyle sansürledi ve maaşını kesti.
Bu artan cezalar, soykırım karşıtı protestoculara yönelik benzeri görülmemiş yaptırımların pek çok örneğini takip etmektedir. Bu yaptırımlar, ilkbaharda tahliyelere yol açan geçici uzaklaştırmaların yaygın kullanımı da dahil olmak üzere, yasal süreci ihlal etmiştir.
Bu sonbaharda, kuralların yeniden yapılandırılması ve özellikle Filistin merkezli protestoları disipline etmek için yeni, kolaylaştırılmış bir sürecin oluşturulmasının ardından - standart süreçten büyük ölçüde sapan - MIT'deki öğrenciler günlük eylemler için disipline sevk edildiler.
Bu - yeni kısıtlanan eylemlere - el ilanı dağıtmak, öğrenci aktivist örgütleri için pankart açmak ve tahtalara ve kaldırımlara soykırım karşıtı mesajlar yazmak da dâhil.
Bu baskılara rağmen, MIT Filistin Koalisyonu kısa bir süre önce MIT'in Gazze'deki Siyonist işgal ve soykırımla olan bilimsel bağlarını ortaya koyan kapsamlı bir rapor yayınladı.
Bu raporun kısa bir versiyonu, İsrail'in Filistin'i işgalinde özel ve sanayi kuruluşlarının oynadığı kritik rolü ortaya koymak amacıyla BM İnsan Hakları Konseyi'nin ilkbaharda yapılacak 58. oturumunda sunulacaktır.
İsrail ordusu MIT araştırmalarına sponsor olan tek yabancı ordu
MIT'iin dahili “Sponsorlu Araştırma Faaliyetleri Raporuna” (Brown Book olarak da bilinir) göre İsrail ordusu, üniversitede araştırmalara sponsor olan tek yabancı ordudur.
10 MIT profesörü 2015'ten bu yana İsrail Savunma Bakanlığı'ndan doğrudan araştırma sponsorluğu aldı ve bunların altısı 2023'te aktif olarak görev yapacaktı.
Üç sponsorluk ekim 2023'ten sonra yenilendi ve şu anda aktif durumda. Kamuya açık denetim raporlarına göre Profesör Eytan Modiano, 2022 yılından bu yana “Otonom Robotik Sürüler” başlıklı bir proje için 130.000 doların üzerinde İsrail askeri fonu harcamıştır: “Dağıtılmış Koordinasyon ve Algı” başlıklı proje için İsrail ordusundan 130.000 doların üzerinde fon almıştır.
Modiano'nun çalışması; drone sürülerinin, arabalar gibi hareketli hedefleri izlemek için değiştirilmiş, yerel WiFi ağlarını kullanmasına olanak sağlıyor.
Profesör Christopher Voigt, 2020'den bu yana iki proje için İsrail ordusundan 900.000 doların üzerinde fon aldı. Voigt'un İsrail ordusu tarafından finanse edilen yayınlarından biri, DNA örneklerini toplayıp analiz edebilen ve gözetim için insan yüzlerinin dijital olarak yeniden yapılandırılmasına olanak tanıyan “sentinel bakteriler” geliştirdiğini iddia ediyor.
MIT Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zeka Laboratuvarı Direktörü Daniela Rus, 2021'den bu yana, düşük güçlü insansız hava araçları için “izleme ve takip” algoritmaları geliştiren bir proje için İsrail ordusundan yaklaşık 300.000 dolar fon aldı.
Rus'un araştırmaları sıklıkla bu algoritmaların insan yönlendirmesiyle ya da otonom olarak gerçek zamanlı, gerçek dünya takibi ve gözlemi için kullanışlılığını vurgulamaktadır.
Bu projeler, kendi kabul ettikleri kullanım durumlarına dayanarak soykırım için kolayca seçilebilir. Dahası, İsrail ordusu gibi sponsorlar MIT araştırmalarının “yönünü ve hedeflerini şekillendirme” ve “araştırma sonuçlarını ve çıktılarını kullanma” hakkına sahiptir.
Harekete geçme zamanı
MIT'te okuyan öğrenciler, yönetimin baskılarına rağmen harekete geçtiler.
Ekim ayında MIT öğrencileri, Rus'un İsrail'le yaptığı sözleşmeleri protesto etmek için Rus'un laboratuvarına bir mektup göndererek ‘suç ortağı sözleşmelerini’ iptal etmesini talep ettiler. Bu eylemler ‘Soykırıma Karşı MIT Bilim İnsanları Kampı'nın’ taleplerini yansıtmakta ve MIT Lisans Derneği, Lisansüstü Öğrenci Konseyi ve Lisansüstü Öğrenci Birliği'nin çoğunluk görüşlerini temsil etmektedir.
MIT'deki aktivistler okulun gazetesi The Tech'te, Rus'un soykırımla suç ortaklığı hakkında bir makale yayınladı.
Buna karşılık Rus, İsrail ordusuyla yaptığı çalışmaların “[askeri] insansız hava araçlarında kullanılamayacağını” iddia ederek makaleyi geri çekmesi için The Tech'in yayın kuruluna baskı yaptı. Ancak Rus'un bu güne kadar yayınlanmış olan çalışmaları; “gözetleme, suçlu takibi, askeri ve deniz operasyonları” gibi askeri kullanım durumlarını açıkça ele almaktadır.
Pentagon'daki askeri yöneticilere düzenli olarak brifing veriyor ve savunma konferanslarında çalışmalarının askeri hedef tanımlamayla ilgisi üzerine konuşmalar yapıyor.
Hayfa Üniversitesi'ndeki iş arkadaşı Dan Feldman, algoritma araştırmalarını İsrail'in insansız hava araçlarının yüzde 85'ini tedarik eden İsrailli askeri teknoloji firması Elbit Systems'e sundu.
Rus ayrıca doğrudan Elbit için çalışan yapay zeka mühendisleriyle birlikte makaleler yayınladı.
Ancak MIT, yüksek risk kurallarının kapsamını genişleterek MIT'in “İsrail'in Gazze'deki ölüm makinelerini ilerletmek için teknoloji geliştirmedeki olası rolünü” araştırmak yerine - ki bu fakülte tarafından tavsiye edilen dış angajmanlar için standarttır - öfkesini bu suç ortaklığına dikkat çeken öğrencilere yöneltmeyi seçti ve onları Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nün öğrenci davranış kurallarını ihlal etmekle suçladı.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, kurumsal etiği sistematik olarak göz ardı ettiğini kabul etmeyi reddederken, protestoları öğrenci suistimali olarak nitelendirmesi, tarih boyunca soykırımlarda yaygın bir taktik olan aynada suçlamanın bir başka örneğidir.
Filistin dayanışması aktivizmine yönelik baskılar, özellikle beyaz olmayan öğrencilere karşı acımasız olmuştur. Çoğunlukla azınlıklara bağlı öğrenci örgütlerinden oluşan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Filistin Koalisyonu da bu endişeleri paylaşmaktadır.
Akademik baskı
MIT'deki baskı akademik ifadeye kadar da uzanmaktadır.
1 Kasım 2024 tarihinde, yüksek lisans öğrencisi Prahlad Iyengar'ın kampüse girişi yasaklandı ve öğrenciler tarafından çıkarılan ‘Written Revolution’ adlı derginin beşinci baskısının dağıtımı MIT polisi tarafından engellendi.
Yönetim, Iyengar'ın “Pasifizm Üzerine” başlıklı makalesini, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi tarafından yapılan bir postere yer verdiği ve pasifizmin kurtuluş hareketlerindeki rolünü eleştirel bir şekilde analiz ettiği için sansürledi. Yönetim makaleyi terörizmi “savunmak” ve “desteklemek” olarak etiketledi.
Iyengar'ın davası, Filistin yanlısı aktivizmleri nedeniyle öğrencilere karşı açılan düzinelerce davadan biri.
MIT ayrıca, ‘sömürgecilikten kurtulma ve özgürleşme için dil ve dilbilim üzerine önerdiği’ özel konular dersi dilbilimi uzmanı Profesör Michel DeGraff'ın akademik özgürlüğünü de doğrudan ihlal etti.
DeGraff'ın dersini - ve Filistin'in özgürlüğünü - sürekli savunması, maaş zammının kesilmesi ve bölümünden süresiz olarak uzaklaştırılarak “genel fakülte birimi” olarak sınıflandırılması da dahil olmak üzere idari yaptırımlarla sonuçlandı.
MIT, Filistin yanlısı aktivizmi bastırarak, ahlaki değerleri mali sonuçların lehine eğip bükmekte, Filistinlilerin soykırımına yardım ve yataklık ederken hesap vermekten kaçmaktadır. MIT'in savaş suçlarındaki suç ortaklığı, MIT'in “insanlığın iyiliği için” ve “en yeni araştırmaların öncüsü” olduğu yanılsamasını ortadan kaldırmıştır.
Gerçeklik apaçık ortadadır: MIT, “sanayileşmiş şiddet ve ölüm makinelerini” yapmak için kendi öğrencilerini ve çalışanlarını sömürmektedir.
İşgalci bir güçle işbirliği yapma konusunda emsal teşkil eden MIT’in, buna bir yanıt vermesi gerekmektedir: Akademik kurumlar da dahil olmak üzere, özel kurumlar hesap verebilirlikle yüzleşmelidir. MIT, İsrail ordusuyla bağlarını koparmalı ve elindeki gücü Gazze'nin yeniden inşasına ve Amerikan askeri-endüstriyel kompleksi tarafından sürdürülen zulmün sona erdirilmesine yönlendirmelidir.
Şimdi harekete geçme zamanıdır. Hepimiz, Filistin halkı, Haiti'den Sudan'a ve Keşmir'e kadar yeryüzünün diğer tüm mazlumları için gerçeği yaymalıyız. Ayrıca akademi ve bilimin temel değerlerinin saptırılmasına karşı direnmeliyiz.
*Filistin için MIT Koalisyonu, 1948'den bu yana işgal güçleri tarafından Filistinlilere karşı yürütülen soykırımın tırmanmasına tepki olarak Ekim 2023'te kurulmuştur. Bugün Koalisyon, Filistin ve tüm küresel ezilenler için kolektif kurtuluşa yönelik olarak bir araya gelmiş 20 öğrenci, personel ve fakülte grubunu içermektedir.
HABERE YORUM KAT