Yazısında Muhammed Mursi’nin şehadetini değerlendiren Ali Karahasanoğlu, Mısır’daki Temerrütçülerle paralel olarak Türkiye’de de aynı maksatlarla Gezi kalkışmasının tertiplendiğini belirterek Erdoğan’ın dik duran tutumunun önemine değiniyor.

Ali Karahasanoğlu’nun Yeni Akit’te yayımlanan konuyla alakalı köşe yazısı (18 Haziran 2019) şöyle:

Gezi ile Paralel Darbede Devirdiler, ve Mursi’yi Dün Şehid Ettiler

“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.”

Muhakkak ki, bizler Allah içiniz. Ve muhakkak ki ona dönücüleriz.

Mısır’da, darbecilerin yönetiminden sonra..

Halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olan Mursi, darbecilerin idam talebi ile yaptıkları tiyatro yargılama sırasında vefat etti..

Darbe ile yönetimden uzaklaştırılan Mursi, halkın seçtiği cumhurbaşkanı..

Darbecilerin bir gecede 4 bin kişiyi şehit ettikleri katliamdan sonra..

Darbeciler tarafından esir alındı..

6 yıldır esir idi..

Göstermelik yargılamalarla, zulmün en şiddetlisine maruz kaldı..

Dün emanetini Allah’a teslim etti..

Allah şehadetini kabul etsin..

•

Mısır’da Mursi’yi devirenler..

Aslında kendileri için çifte bayram hazırlamışlardı..

Mısır’da Mursi’yi..

Türkiye’de Tayyip Erdoğan’ı devireceklerdi..

Oyun aynı idi..

Sokakları karıştırıp, sonrasında da sokakların karışıklığı gerekçe gösterip..

Askerin yönetime el koyması sağlanacaktı..

İkisi de..

2013 Mayıs ayında tezgaha konuldu..

Hatta öyle ki..

CNN’ler, BBC’ler..

Ekranı yarıdan bölüp, Mısır’da Tahrir Meydanı ile Türkiye’de Taksim Meydanı’nı aynı anda canlı olarak veriyorlardı..

Mısır, o tezgaha 2 buçuk ay dayanabildi..

3 Temmuz 2013’te, Mısır ordusu, ABD’nin de desteği ile, darbeyi yaptı..

Türkiye’de ise, “bizim çocuklar” darbeyi gerçekleştiremedi..

Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ne yürümeler..

Taksim’de başlayan olayların, İstanbul geneline yayılması, Anadolu’daki birçok ile yayılmasının arkasında, Mısır’da başarılan darbenin benzerini yapma amacını yatıyordu..

Türkiye halkının feraseti, darbeciler fırsat vermedi..

Gezi olayları sırasında..

Koç’lar bile Divan Oteli ile Gezi isyancılarına kapılarını açtıkları halde..

PKK’lılarla ulusalcılar..

Aynı alanda.. Bir yanda Atatürk, bir yanda Apo posterleri ile, aynı hedefe kilitlendikleri halde..

Tayyip Erdoğan’ı deviremediler..

•

Mısır’da başardıklarını..

Türkiye’de de başarmak için..

17-25 Aralık hain emniyet darbesini yaptılar..

“Oğlum hiç haram yememiştir” diye anlatılan o emniyet darbesinin içindeki nice polis müdürleri, ABD’ye kaçtı, Almanya’ya kaçtı..

CIA’den aldıkları paraları, kendi ağızları ile itiraf ettiler..

Ama 2013 Mayıs’ında başlattıkları gezi kalkışmasında başarılı olamadıkları gibi.

17-25 Aralık’ta da başarılı olamadılar.

Tayyip Erdoğan dimdik karşılarına çıktı.. 30 Mart 2014 seçimlerinden, her türlü iftiralara rağmen, alnının akı ile, halkın kendisine gösterdiği teveccüh sayesinde çıktı..

Tevafuka bakın ki..

Mursi, Mısır’da % 52.5 oyla cumhurbaşkanı seçilmişti.

Erdoğan da Türkiye’de, 2014’te aynı oy oranı ile cumhurbaşkanı seçildi..

Oy oranındaki benzerliği kendilerine kalkan yapan hainler, Mursi’yi kastediyormuş gibi yapıp..

“% 52.5 ile seçilen Cumhurbaşkanı’na idam” başlığı atarak..

Mısır’da darbecilerin Mursi’ye vermek istedikleri idam kararının..

Türkiye’de de Tayyip Erdoğan’a yönelik bir darbe sonrasında gündeme gelebileceği tehdidini yaptılar..

Hatta..

15 Temmuz’da son fişeklerini de kullanarak..

TSK’daki adamları vasıtası ile “bizim çocuklar”ı sahneye çıkarttılar..

Yine başaramadılar..

Tüm bu süreç içinde..

Dünya genelinde Mursi’ye tek bir lider sahip çıktı..

O lider; Mursi’ye Mısır’da idam cezası verilmek istenirken, “İdam cezasının yıllar önce kaldırdık” diye yıllardır övünen Avrupa’nın liderlerinden birisi değildi..

Avrupalı liderler, bir yandan “Türkiye’de idam cezası teröristler için de gelse, ilişkilerimiz bozulur” derken..

Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi’yi idam etmek için çalışan Sisi ile oturup, “ilişkileri daha sıkı nasıl geliştirebiliriz”in planlarını yaptılar..

Bırakın darbeci Sisi ile oturup konuşmayı, onunla anlaşma yapmayı, ABD’deki bir yemekte, oldubitti ile Sisi’nin masasına oturtulmak istenildiğinde, oyuna gelmeyen liderin ta kendisi idi, Mursi’ye desteğini hiç kesmeyen..

O liderin adı, Tayyip Erdoğan idi..

Solcularımız, antikapitalistlerimiz, devrimcilerimiz, halkçı geçinenlerimiz,  emekten yana olduklarını iddia edenlerimiz..

Bu tabloya bakıp, tekrar düşünsünler..

Dünya genelinde, ikinci bir lider çıktı mı, Mısır’daki darbeye posta koyan?..

Demokrasi kahramanı gösterilen İngiltere’den alın, Fransa’dan çıkın.. Almanya’dan girin, ABD’den çıkın..

Üç kuruş menfaat için, dansözlere taş çıkartan kıvırmaları yapan sözümona koca koca devletlerin liderlerinin hepsini karşınıza dikin..

Bir tanesinin bile hangi değer uğruna olursa olsun, destek vermediği darbe mağduru Mursi’ye..

Tayyip Erdoğan sahip çıktı..

Dün vefat haberi geldiğinde de..

Hemen bir saat içinde, tüm dünya liderlerini utandıran açıklamasını yaptı..

Hep söylüyorum.

Devletlerin başındaki isimlerin sırtında yumurta küfeleri vardır..

“Diplomasi” derler..

“Menfaatler” derler..

Daha alt perdeden açıklamalarla, sıkıntılı durumları geçiştirirler..

Ama bakın Tayyip Erdoğan’a.. Cumhurbaşkanı sıfatı ile, yumurta küfelerinin tamamı onun sırtında iken..

Mursi’yi şehit eden katiller sürüsüne hakettikleri cevabı verdi..

Ama bizim, muhalefetteki parti liderlerine bakıyoruz..

Darbeci Sisi’yi kınayan, darbe mağduru Mursi’yi sahiplenen tek açıklamaları yok..

Ama bakıyorsunuz, “Hak, hukuk, adalet” diyorlar. Yollara dökülüyorlar..

İnanıyor musunuz?

Ben inanmıyorum..

Varsın, alnı secde gören insanlar, bunlara kansın..

Varsın, bu ülkedeki başörtü yasağını kaldıran, Mursi ile birlikte aynı tarihte sahneye konulmak istenilen darbelerle yönetimden uzaklaştırılmak istenilen Tayyip Erdoğan’ı devirmek için, alnı secdeli insanlar bile didinip dursunlar..

Allah büyüktür.. Allah müntakimdir!