Mısır’da Tutuşturulan Kıvılcım Sisi’yi Yakacak Bir Devrim Ateşine Dönüşür mü?
Yazısında Mısır’da Sisi diktasına karşı gerçekleştirilen protesto eylemini değerlendiren Hakan Albayrak, bunun henüz bir kıvılcım olduğunu ancak diktatörü götürecek bir devrim ateşine dönüşmesinin şuan zor olduğunu söylüyor.
Hakan Albayrak’ın Karar’daki köşesinde yayımlanan konuyla alakalı değerlendirme yazısı (23 Eylül 2019) şöyle:
Mısır’da Yeni Bir Umut Işığı
Mısır’ın ilk ve tek meşru cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi devirip gayri meşru bir yönetim kuran, Kahire’deki Rabia Meydanı’nda yüzlerce sivili katleden, o gün bugündür Mısır’ı demir yumrukla yöneten ve sayısını unuttuğumuz kadar çok meşruiyet taraftarını ipe çektiren, ipe çektirmediklerini de zindanlardaki işkence tezgâhlarında mahveden, bu arada ülke ekonomisini yolsuzluk tezgâhında öğüterek ve Suudi Arabistan – Birleşik Arap Emirlikleri ikilisinin gönderdiği milyarca doları da o tezgâhta murdar ederek halkı sefalete sürükleyen Sisi cuntasına karşı 2014’ten beri hiçbir protesto gösterisi düzenlenmemiş.
Zindanda ağır hastalıklardan muzdarip olan Mursi’nin tedaviden mahrum bırakılmak suretiyle öldürülmesi üzerine bile hiçbir nümayiş haberi gelmemişti Mısır’dan.
Bunca mezalime bunca sene tepkisiz kalan Mısırlıların, şimdi, İspanya’da yaşayan Mısırlı bir müteahhidin sosyal medya vasıtasıyla diktatör Abdulfettah Sisi hakkında yolsuzluk iddialarında bulunması ve halkı Sisi’ye karşı ayaklanmaya çağırması üzerine protesto gösterileri yapmaları olacak şey miydi gerçekten?
İlk duyduğumda inanamadım.
Ama oluyordu işte.
Ve olmaya devam ediyor.
Demek ki bardak dolmuştu ve taşmak için son bir damla bekliyordu.
Yıllarca Sisi rejimiyle çalışan ve bu rejimi ciğerine kadar tanıyan Muhammed Ali isimli o müteahhidin sosyal medya mesajları, bardağı taşıran damla oldu.
***
20 Eylül (Cuma) gecesi, Kahire’nin 25 Ocak 2011 Devrimi’ne beşiklik etmiş olan Tahrir Meydanı’nda bir rivayete göre yüzlerce, başka bir rivayete göre binlerce kişi toplanıp “Defol Sisi” diye haykırdı.
Mısır’ın başka şehirlerinde de onlar, yüzler, belki binler toplanıp Sisi’yi defolup gitmeye çağırdı.
Ertesi gün bu nümayişler daha düşük yoğunluklu olarak devam etti.
Protesto gösterilerinin muvazaalı, kontrollü olduğuna dair iddialar dolaşıyor ortalıkta; Sisi’yi yük olarak gören ve ondan kurtulmak isteyen bazı generallerin tezgâhından söz ediliyor; ordunun bir bütün olarak Sisi’ye cephe aldığı ve onu alaşağı etmeye hazırlandığı da söyleniyor; velev ki öyle olsun, en kontrollü protesto dalgası bile zamanla kontrolden çıkabilir.
***
Şu an için bir halk ayaklanmasından, Sisi rejimini yakacak bir isyan ateşinden söz etmek gerçekçi olmaz.
Bir kıvılcım söz konusu.
Bu kıvılcımın o ateşi tetikleyip tetiklemeyeceğini zaman gösterecek.
Diyelim ki Sisi devrildi; bunun bir devrim olup olmayacağını da zaman gösterecek.
Ve diyelim ki devrim oldu; Mısır halkının devrimde sebat edip etmeyeceğini de zaman gösterecek.
25 Ocak Devrimi’nin “Mursi bütün petrolümüzü, elektriğimizi Gazze’ye veriyor” gibi manipülasyonlarla nasıl boşa çıkarılabildiğini, bu gibi ucuz propagandalarla galeyana getirilen kitlelerin nasıl devrim öncesinden bile daha şedit bir diktatörlüğün kuruluşuna alet olabildiğini gördükten sonra, Mısır’da zalimlerin sonunun geldiğini müjdelemeden evvel iki kere düşünmek lazım.
***
Sisi muhalifi müteahhit Muhammed Ali, Sisi görevi bırakmadığı takdirde önümüzdeki Cuma günü milyonluk gösteri düzenlenmesi çağrısında bulundu. Bakalım ne olacak.
Mısır’a bir kere daha umutla bakıyoruz.
Eskisi kadar kuvvetli değilse de umut işte.
HABERE YORUM KAT