Mısır’da Mübarek gitti, Türkiye’de de ideolojik yargı!
Dün 18.05’te, Anadolu Ajansı’nın flaş haberi üç kelimelikti: “Mübarek istifa etti”
İşte bu kadar.
Hepsi hepsi bu..
“Yerine şu geliyor, bu geliyor” ayrı tartışma konusu.
Dokunulamaz zannedilen Mübarek’in dönemi bitti ya.. Bir başka “dokunulamaz” gelirse, onun da sonu aynı olur..
Kim derdi ki, Mübarek gibi bir despot, bir ayda devrilecek!
Kimse tahmin edemezdi bu gelişmeyi..
Ama dün, Mübarek gitti..
Birkaç ay öncesine kadar kimse inanmazdı, “Mısır’ın tepesindeki Firavun, şöyle bir sallanma ile devrilecek” iddiasına..
Oldu işte..
Gönül isterdi ki, son süreçte yaşanan ölümler de olmasın. Kimsenin burnu kanamadan, bu yönetim değişikliği gerçekleşsin.
Ama tepedekilerin adetidir, koltukları kolaylıkla terketmezler.Hem terketmezler, hem de son günlerinde/son saatlerinde dahi halka acımasızca yaklaşmaktan geri durmazlar..
Mısır’dan, gelelim Türkiye’ye..
Siz sanıyor musunuz ki, Mısır’da yaşananlar, Mısır’la sınırlı?
Hayır..
Mısır’daki oligarkların yönetimden gitmelerinin, bir benzeri de Türkiye’de yaşanıyor..
Bir farkla..
Orda halk sandıkta değil, sokakta devirdi “halkına yabancı yöneticiler”i..
Türkiye’de ise, sokakta değil, sandıkta deviriyor!
“Yöneticilerin devrilmesinden bahsediyorsun ama.. Son günlerde, Türkiye’de devrilen mevrilen yok” diyeceksiniz.
Var kardeş, var!..
Halk, sandıkta oy kullanıyor.. Temsilcisini seçiyor... “Ülkeyi yönet” diyor..
Halkın seçtiği temsilciler, başörtü yasağını kaldırıyor..
Ama o ne?
Sandıktan çıkmasalar da, “Ülkenin gerçek yöneticileri bizleriz” diyen bir grup, o yasağın “kaldırılması”nı iptal ediyor.
İşte, ülkeyi fiilen yöneten bu güç, yani “ideolojik yüksek yargı” değişiyor Türkiye’de..
Yargıtay’ın üye sayısının artışına gelen itirazlar bu yüzden..
Danıştay’ın üye sayısının artırılmasına yapılan itirazlar bu yüzden..
Ülkeyi resmen olmasa da, fiilen yönetenlerin elinden, o fiili güç kayıp gidiyor artık..
Şu benzerliğe bakın..
Mısır halkı, İsrail’le mesafeli.. Filistin halkına daha yakın..
Ama kendi halkının isteklerine kulak tıkayan Mübarek, İsrail ile yakın ilişki içinde.. Filistin halkına duyarsız..
Düşünebiliyor musunuz, Mübarek, Gazze’ye insani yardımları bile engelliyordu, daha yakın tarihe kadar..
Bu kadar despot, bu kadar halkının isteklerine yabancı bir yönetim..
Mısır’da halkına yabancı yönetim var da, Türkiye’dekiler (fiilen ülkeyi yönetenler/ideolojik yargıdakiler) çok mu halk ile iç içe?
Alın işte başörtü yasağında yaşananlar.
Ülkeyi fiilen yönetenler, halkın büyük kısmının karşı çıktığı başörtü yasağını, yıllardır sürdürdüler..
Aynen, Mısır’daki Mübarek’in, halkın isteklerinin zıttına ülkeyi yönettiği gibi..
Mübarek dün istifa etti.. Halkına yabancı yönetim dönemi kapandı..
Türkiye’deki halkına yabancı ideolojik yargının döneminin kapanması da, an meselesi artık...
Eli kulağında.. Yargıtay’a/Danıştay’a yeni üyelerin seçilmesi ile birlikte, artık Seyfi dede ekolünden gelenlerin ideolojik yapılanmaları, yargıdaki hakimiyetlerine son verecek..
Ülkeyi fiilen yönetmeyi bırakacak, gerçekten yargı organı gibi işlev görecekler..
Anayasa’da, kanunlarda açıkça yasaklanmış olmasına rağmen, kalkıp da, “İdari işlem niteliğinde karar alamayacak”lar..
Kanunlarda olmayan, fiili olarak yürütülen keyfi “başörtü yasağı” meşru yönetim tarafından kaldırıldığında, “Yasağın kaldırılması kararını iptal ediyoruz. Dolayısıyla sanki yürütme organı, yeniden başörtü yasağı kararı almışçasına bir idari işlem ihdas etmiş olduk. Biz yargı organıyız ama.. Böyle kararlar da alırız.. Biz Türkiye’ye özgü yargı organıyız. Yerseniz” diyecek keyfi kararlar alan yüksek yargıçlar olmayacak artık..
Dünya üniversitelerinde olmayan yasağı, Türkiye üniversitelerine dayatmak isteyen yüksek yargıçlar, keyfi isteklerinden vazgeçecek artık..
Aynen,Mübarek’in, kendi ülkesine yabancı yönetiminden vazgeçmesi gibi..
Evet; dünya değişiyor.
Sadece Mısır değil... Türkiye’de de kabuklar kırılıyor. Büyük acılar yaşanıyor ama.. Tesellimiz; Mısır’daki ölümlerin,Türkiye’de yaşanmaması!
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT