Mısır'da McDonald's'ı boykot etmek
İsrail soykırımı nedeniyle Gazze'den zorla göç ettirilmiştim, ancak ‘Gazze dışındaki hayat boykotu pek de dikkate almadan devam ediyor’ gibiydi.
Reem Sleem’nin electronicintifada’da yayınlanan yazısı Haksöz-Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Bir McDonald's'ı hayatımda ilk defa 2024 yılı şubat ayında Mısır'daki ilk haftamda görmüştüm. Bilindik logosu dikkatimi çekmişti ama gözüme çarpan şey kapının yanında asılı duran Filistin bayrağıydı.
Boykot, Yatırımdan Çekilme ve Yaptırımlar Hareketi (BDS), bu Amerikan zincirini boykot ettiği için McDonald's logosu ve Filistin bayrağı bana göre yan yana duramazdı.
Ekim 2023'te McDonald's İsrail, İsrail askerlerine ücretsiz yemek sunmuş ve daha sonra Gazze'deki bir İsrail tankının içinde, yanında bir tüfek bulunan bir McDonald's poşetinin fotoğrafı ortaya çıkmıştı.
Merakımdan restorana yaklaştım ve içeri baktım. Hiç müşteri yoktu, sadece boş masalar vardı.
Emin olamasam da restoranın boykot nedeniyle boş olduğunu düşündüm. Yine de, Filistin'deki ortak mücadelemiz için bir dayanışma ve destek duygusu olduğunu hissetmek bana iyi geldi. Belki de şu anda yaşadığım Mansoura'daki bu McDonald's şubesi popüler bir mekân değildi.
Aylar geçerken gözüm bu McDonald's'ın üzerindeydi ve mekanın her zaman boş olmadığını fark ettim.
McDonald's uluslararası satışlarının düştüğünü itiraf ettiğinde bile, Kahire'nin yaklaşık iki saat kuzeyindeki Mansoura'daki bu özel lokasyon, en azından bazı Mısırlıları kendine çekiyor gibi görünüyordu.
Bu benim için rahatsız ediciydi. İsrail soykırımı nedeniyle Gazze'den zorla göç ettirilmiştim, ancak ‘Gazze dışındaki hayat boykotu pek de dikkate almadan devam ediyor’ gibiydi.
Filistin'le dayanışma içinde olanların PepsiCo da dahil olmak üzere boykot kararı aldığı diğer ürünlerin yaygın olarak tüketildiğini fark ettikçe, güçsüzlük duygumla birlikte öfkem de arttı.
Markette bir çocuğun annesiyle birlikte ondan Pepsi istediğini fark ettim. Reddedeceğini umarak orada durdum. Üzülerek belirteyim, annesi maalesef Pepsi'yi aldı.
Hayal kırıklığımı dışa vurmak için çığlık atmak istedim. Bu kadar küçük bir alışveriş, çoğu kişiye basit gibi gelebilir ama Gazze'den yeni göç etmiş biri olarak hassas ve tepkisel bir durumdaydım.
Birkaç Pepsi kutusunu aldım ve salladım, biri açtığında gazozun yüzüne fışkıracağını umuyordum. Çocukça bir hareketti ama o anda direnmek için tek yolum buymuş gibi geldi.
Boykot planım
Birkaç boykot çıkartması çıkarttım ve markete geri döndüm. Onları tüm ‘Pepsi'lerin ve üreticileri soykırımın suç ortağı’ olan diğer ürünlerin üzerine yapıştırdım.
Ertesi gün, çıkartmaların hala orada durup durmadığını kontrol etmek için markete geri döndüm. Çıkartmalar yerinde değildi. Birisi onları söküp almıştı. Ürünlerin üzerine daha fazla çıkartma yapıştırmaya karar verdim.
Bu kez market sahibi beni gördü ve hışımla yanıma geldi:
“Ne yaptığını sanıyorsun sen?” dedi.
İnsanlara boykotu hatırlattığımı söyledim ama kabul etmedi.
“İşimi mahvetmek mi istiyorsun? Defol git buradan!”
Sözleri canımı sıkmıştı. Sarsılmış bir halde oradan ayrıldım, acaba hatalı mıydım? Gerçekten onun geçim kaynağına zarar mı veriyordum?
Sonra bir öğleden sonra, kendimi bir zamanlar boş gördüğüm McDonald's'ın önünden geçerken buldum. Genç bir kadının içeri girmesini izledim, içimde hayal kırıklığı oluşmuştu.
“Boykottan nasıl haberi olmazdı?”
Bunu anlamak bazıları için zor olabilir ama ‘boykotu ihlal etmek, Gazze'de çektiğimiz acıları görmezden gelmek’ gibi geliyordu.
Ona yaklaştım ve neden orada yemek yememesi gerektiğini açıkladım. İlk başta küçümsedi ama aksanımı duyup Gazze'den geldiğimi anlayınca tavrı değişti.
Bir süre konuştuk ve sohbetimizin sonunda bir daha asla orada yemek yemeyeceğine söz verdi.
Bazıları boykot konusunda hassas olmasa da, bu dayanışmanın doğru bir uygulama olduğuna karar verdim. Bazen eylemler sözlerle uyuşmasa da, insanların niyetlerindeki sevgi ve şefkati hala görebiliyordum.
Çıkartmalarım ve insanlarla konuşmalarım kitlesel bir değişim için yeterli değildi, ancak yapmış olduklarım bana ‘daha büyük bir adalet mücadelesinde küçük eylemlerin gücünü’ hatırlattı.
*Reem Sleem, Gazze'li olan yazar El-Ezher Üniversitesi'nde öğrenci ve şu anda Mısır'da ve yerinden edilmiş durumda.
HABERE YORUM KAT