Af Örgütü, yayınladığı açıklamada sadece Kahire’deki Matariye Polis Merkezi’nde en az dokuz mahkumun öldüğünü ama ölümlerle ilgili hiçbir ciddi soruşturmanın yapılmadığını ve sorumluların sorgulanmadığını dile getirdi. 

Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı Müdürü Yardımcısı Hasibe Hac Sahravi, bazı ölümlerin adli tıp raporlarında yer aldığını ve Mısır yönetiminin polis merkezlerindeki yaygın işkenceleri uzun süre gizleyemeyeceği söyledi.

Kahire’de savcı geçen hafta bir avukatın Matariye Polis Merkezi’nde işkence sonucu öldürülmesiyle suçlanan iki polis yetkilisinin tahkikat için dört gün gözaltında tutulmasına karar vermişti.

Mısır’da darbe karşıtı aktivistler adı geçen polis merkezinde geçen hafta üç kişinin işkence sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Ocak ayında yaptığı açıklamada geçen yıl çok sayıda Mısırlının gözaltında ya da hapisteyken hayatını kaybettiğini belirterek bağımsız soruşturma yürütülmesi çağrısı yapmıştı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Mısır raporunda tutuklulara uygulanan "insanlık dışı" muamelelere yer verilmişti. Rapora göre, çok sayıda kişi, son derece sağlıksız koşullarda, küçük hücrelere doldurularak tutukluluk merkezlerinde ölüme terk edildi.

Raporda, bazı tutukluların işkenceye uğradıkları ve ardından da tıbbi müdahale yapılmadığı için öldükleri ancak bu ölümlere ilişkin soruşturma açılmadığı kaydedilmişti.

Raporda, tutuklulara işkence edilmesinin yanı sıra kalp rahatsızlığı olanlar ya da kanser gibi ciddi tıbbi yardıma ihtiyacı olan hastaların da hastaneye gitmelerinin engellendiği ve kalabalık hücreler nedeniyle bu kişilerin sağlık durumlarının daha da kötüleştiği vurgulanmıştı.

‘İnsanlık dışı koşullarda tutuluyorlar’

HRW (Human Rights Watch) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Sarah Leah Whitson, konuya ilişkin açıklamasında, "Mısır hapishaneleri ve polis merkezleri, muhalefeti destekleyen insanlarla tıka basa dolduruldu. Bu tutuklular son derece kalabalık hücrelerde insanlık dışı koşullarda tutulduğu için can kaybı sayısı arttı" ifadelerini kullanmıştı.

Mısırlı yetkililerin bu durumu düzeltmek için hiç çaba harcamadıklarını da bildiren Whitson, gözaltında ve hapishanelerdeki tüm ölümler ile kötü muamele ve işkence iddialarının bağımsız bir şekilde soruşturulmasının sağlanması gerektiğini vurgulamıştı.

Mısırlı ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının verilerine göre, 3 Temmuz 2013’te Sisi’nin liderliğindeki darbenin ardından on binlerce darbe karşıtı gözaltına alındı. Şu anda yirmi binden fazla kişi hapishanelerde bulunuyor.

İnsan Hakları kuruluşlarının raporlarına göre 2014 yılının başından buyana işkence ve kötü tutukluluk koşullarından dolayı 121 kişi öldü.

Cumhurbaşkanı dâhil binlerce kişi hapiste

Mısır'da geçtiğimiz yıl 3 Temmuz’da Abdulfettah Sisi’nin liderliğinde yapılan darbeyle, ülkenin meşru yollarla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi tutuklandı ve hapse atıldı.

Mursi hakkında açılan farklı davalardan yargılanıyor.

Darbe sonrasında sokağa dökülen göstericilere güvenlik güçlerinin çok sert müdahalesi sonucunda yüzlerce kişi hayatını kaybetti ve binlerce kişi gözaltına alındı.

Müslüman Kardeşler darbe yönetimi tarafından ‘terör örgütü’ ilan edilirken teşkilatın yöneticileri idam cezasına ve ağır hapis cezalarına mahkûm edildi.

Ülkede darbenin ardından başlayan büyük çapta insan hakları ihlalleri nedeniyle mağdur olan kesimler arasında gazeteciler de var.

Darbe rejimi şu ana kadar Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi Körfez ülkelerinin verdiği dış destekle ayakta kalmaya çalıştı.

Al Jazeera