Mısır'da 3 Temmuz 2013'te, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin darbeyle görevinden uzaklaştırılmasını protesto için başkent Kahire'deki Rabiatu'l Adeviyye ve Nahda meydanlarında bir araya gelen göstericilere 14 Ağustos 2013'te keskin nişancılarca ateş açılmasının ve çok sayıda insanın hayatını kaybetmesinin üzerinden beş yıl geçti.

Mısır'ın Devrimin Yarını Partisi Lideri ve eski cumhurbaşkanı adayı Dr. Eymen Nur, Rabiatu'l Adeviyye ve Nahda meydanlarındaki katliamın 5. yılı dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

"İdam hükümleri fikrini reddediyorum"

Nur, Mısır'da mahkemenin, aralarında şehit Esma el-Biltaci'nin babası Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yöneticilerinden Muhammed el-Biltaci'nin de bulunduğu 75 kişi hakkında idam kararı vermesine ilişkin, "Liberal biri olarak idam hükümleri fikrini reddediyorum. Özellikle ülke siyasi davalarda sıkıntılı bir süreçten geçiyorsa. Bizler yüzlerce kişi hakkında idam kararı alınmış bir durum karşısındayız. Haklarında verilmiş suçlar sadece siyasi, kendi görüşlerini ifade etmekle alakalı suçlar." diye konuştu.

Mısır'da yargı sisteminin uluslararası ve bilinen adalet kurallarına aykırı hareket ettiğini ifade eden Nur, bu hükümleri uygulamanın "kanun dışı bir öldürme suçu" olduğu görüşünü paylaştı.

"Olanlar tam anlamıyla bir suçtu"

Eymen Nur, 14 Ağustos 2103'te Rabiatu'l Adeviyye ve Nahda meydanlarında yaşananların savaş suçu sayılabileceğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Olanlar tam anlamıyla bir suçtu. Çatışma ve karşılıklı ateş açma söylentileri yalan. Biz yüzlerce kişinin topluca katledildiği bir operasyona tanık olduk. Bunun olması hedeflenmişti. Göstericileri dağıtmak için çok yöntem vardı. Özellikle Rabia'da rejim kanla gelerek askeri, faşist darbeyle Mısır halkının gözünü korkutmak istiyordu. Mısırlıları öldürmenin onları korkutmadığını ve umursamadıklarını ispatlamaları gerekiyordu. Olanlar büyük bir suçtu."

Rabiatü'l Adeviyye Meydanı'ndaki kanlı baskında şehit edilen 17 yaşındaki Esma el-Biltaci'nin babası Muhammed el-Biltaci ile arkadaş olduklarını anlatan Nur, "Yaklaşık 35 yıldan fazla bir dostluğumuz vardı. Esma'yı aynı zamanda kendi kızım gibi hissediyordum. Şehit olması beni çok etkiledi. Belki hayatımda bu meleğe ağladığım kadar ağlamamışımdır. Hayatında günahsız, suçsuz olarak aramızdan ayrıldı." ifadelerini kullandı.

Nur, bir halkın başına gelebilecek en korkunç, insanlık zulüm suçuna şahit olduklarına dikkati çekerek, olayların 5. yıl dönümünde mağdurların yargılandığını, haklarında idam kararları çıktığını, bu suçu işleyenlere ise soruşturma açılmadığını aktardı.

"Adalet elbet bir gün gelecek"

Rabiatu'l Adeviyye Meydanı'nda şehit edilen çocuk, kadın, genç kız, yüzlerce kişinin hakkı için bir kişi hakkında yargılama yapılmadığını vurgulayan Nur, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kimseye bunları öldürdükleri için soruşturma yapılmadı ama bu şehitlerin aileleri, babaları, Biltaci gibi kişiler idam kararıyla yargılanıyor, mağdur olmasına rağmen, kızı öldürülmesine rağmen. Kişiye ağır geliyor. Rabia şehitleri ve Mısır'da 25 Ocak'tan bu yana verilen devrim şehitlerinin aileleri; sabırlı olun, gökyüzünün adaleti biraz gecikebilir ama gelmeli. Mısır'a adalet elbet bir gün gelecek ve gerçekleşecek."