Mısır ve Türkiye ilişkilerinde asıl sorunlar görmezden mi gelinecek?
Türkiye, Mısır’la da ilişkilerini düzeltmek isteyen bir imaj çizerken, Sisi diktatörlüğü Türkiye’nin görüşme taleplerinin perde arkasında başka şeyler olacağından endişe ediyor.
HAKSÖZ HABER
Mısırlı siyasi gözlemciler, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, ülkesinin ‘iki Akdeniz ülkesi arasında dokuz yıldır devam eden siyasi gerilimi sona erdirmek için Mısır'la ilişkileri normalleştirmek’ için adımlar atacağına dair yakın tarihli bir açıklamasını temkinli bir şekilde karşılıyor.
Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkiler, Mısır ordusunun Mısır'ın demokratik olarak seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'ye darbe yapmasıyla birlikte 2013 yılında bozulmaya başladı.
Türkiye bu hareketi demokratik olarak görmeyerek Müslüman Kardeşler üyelerine ve liderlerine yönelik zulmü kınadı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun görüşme sözleri Mısır ve Türkiye'den diplomatların gerginliğin nedenlerini ve bunların üstesinden nasıl gelineceğini tartışmak amacıyla son birkaç ay içinde iki kez bir araya geldiği ve üçüncü bir görüşmeye başlanmasından hemen önce medyada karşılık aradı.
Türkiye’nin, Mısır'a yeni bir maslahatgüzar atamaya hazırlanırken üçüncü tur siyasi müzakereleri de gerçekleştirmesi bekleniyor.
İddialara göre yeni büyükelçinin Türkiye'nin 2015-2020 yılları arasındaki İslam İşbirliği Teşkilatı eski temsilcisi Salih Mutlu Sen olacağı yönünde.
Mısır, Çavuşoğlu'nun ilişkilerin normalleşmesi olasılığına ilişkin açıklamalarına yorum yapmadı. Mısır'ın bu konuda adım atmak için acelesi yok gibi görünüyor. Mısırlı siyasi analistlere göre, bunun olası bir nedeni de Kahire'dekilerin Türkiye'nin niyetleri konusunda büyük bir güvensizlik duyması.
Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Şükri 2021 Ekim’inde Türkiye ile ilişkiler için, "Kahire, Ankara ile çözüm bekleyen sorunları çözmek için tatmin edici çözümler bekliyor." demişti.
Mısır'ın bu temkinli duruşunun derinlerinde yatan sebebi irdeleyen Middle East Eye bazı çıkarımlarda bulunarak Mısır’ın yaklaşımını anlamaya çalışıyor. MEE’ya göre, “İki ülke arasında yüzeyde ideolojik bir nitelik gibi görünen, ancak bunun altında karmaşık ekonomik ve jeostratejik nedenleri gizleyen geniş bir boşluk var.”
Mısır ve Türkiye, Doğu Akdeniz'deki kaynak yarışına taraf olmuş, Türkiye bölgedeki doğal gaz bolluğunun bir parçası olmaya çalışırken Mısır, Türkiye'yi bu bolluğun dışında tutmak için canla başla çalışmakla meşgul olmuştu. Üstelik Mısır, bölgesel doğal gaz üreticileri ve tüketicilerini içeren OPEC benzeri bir organizasyona dahil. Aynı blok, yıllardır Avrupa pazarına giden yolda enerji için bir geçiş noktası olmaya çalışan Türkiye'yi görmezden geldi. Türkiye’de bu duruma Mısır’ı tecrit ederek yanıt verdi diye belirtilen makalede: “Kahire, Türkiye'nin artan katılımlı yapısıyla Suriye ve Irak gibi Arap ülkelerinde boy gösteriyor. Türkiye'nin bu rolünü ülkesi adına olumsuzluk olarak algılayan Mısır bu duruma dişlerini gıcırdatarak cevap veriyor.” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’nin Mısır ile diyalog kurma çalışmalarının realitesini değerlendiren MEE şu sonuca varıyor: “Türkiye'nin Kahire'yle ilişkileri düzeltme arzusu görünüşe göre Türkiye'nin Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İsrail de dahil olmak üzere diğer bölge devletleriyle gerilimlere son verme yönündeki daha büyük hamlesinin bir parçası. Kahire'deki inanış ise bu arzunun Haziran 2023'te yapılması planlanan Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimleriyle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu yönünde.”
“Yerel gözlemciler de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerden önce bölge ülkeleriyle olan ihtilaflarına son vermek istediğini söyledi” diye aktaran MEE, Türkiye'nin bölge devletleri ile uzlaşmaya varmasının ekonomik olarak da kazançlı çıkacağını gösteriyor dedi.
Mısır Dışişleri Konseyi düşünce kuruluşu üyesi Ahmed Fuad, MEE'ye verdiği demeçte, "Türkiye'nin Mısır ile uzlaşma yolunda şimdiye kadar aldığı önlemler olumlu, ancak yeterli olmaktan uzak" dedi.
“Ancak Türkiye bölgesel politikalarını değiştirir ve Mısır'ın bölgedeki çıkarlarını tehdit etmekten ve Mısır'ın iç işlerine karışmaktan vazgeçerse ilişkiler gelişebilir" diyerek Türkiye’nin Mısır’daki zulme sessiz kalmasının veya görmezden gelmesinin Mısır ile olan ilişkileri düzelteceğini ifade eden Fuad’ın sözleri Türkiye’nin nasıl bir pozisyon alması gerektiğinin de açık kanıtı niteliğinde. Umarız iktidar meşru olmayan, zalimliği ile pes dedirten bir iktidar ile daha “normalleşme” adı altında ilişkilerini düzeltirken asıl dikkat etmesi gereken noktaları kaçırmaz!
HABERE YORUM KAT