Mısır'da bir mahkemenin darbeye karşı direniş eylemlerine katılan 529 kişiye idam cezası vermesi ülkede yayın yapan televizyon kanallarında sevinçle karşılandı. Birçok televizyon programcısı, idamlarla ilgili yaptığı açıklamalarda kararın yerinde olduğunu savunarak adli mercileri tebrik etti.

Ülkedeki özel TV'lerden Sada Beled'de bir show programı yapan Ahmed Musa isimli bir yorumcu, idam cezalarını veren mahkemeyi selamladığını belirterek katil olarak nitelendirdiği darbe karşıtlarına bu cezanın az olacağını savundu. 

Bir seferde verilen idam cezalarının çok olduğuna dair eleştirilerin de yersiz olduğunu iddia eden Musa, "Verilen idam sayısı 500 değil, 10 bin hatta 20 bin bile olabilirdi. Onları yakmak lazım, bedenlerini ateşe atmak lazım" dedi. İdam cezalarını eleştiren insan hakları örgütlerini de hedef alan programcı, "Bu örgütler insan haklarını değil, Müslüman Kardeşler'in haklarını savunuyor" ifadelerini kullandı.

Tahrir TV'de başka bir programcı, Raniya Bedevi ise "Müslüman Kardeşler'in yoğun bir şekilde İslami bir dil kullandığını fakat Allah onları değil bizi koruyor" dedi. Bedevi, idamları eleştiren ABD ve diğer ülkeleri ve örgütleri de dünyanın geri kalan kısmına duyarsız kalıp sadece Mısır'a odaklanmakla suçladı.

El Kahire We'l Nas TV programcılarından Naile Umera da bazı istisnalar dışında Mısırlıların refahı için dua ettiğini söyleyerek istisnaların İhvan olduğunu kaydetti.

Umera, darbe karşıtı gösterilerde şiddete başvurulduğunu, müze ve kiliselerin yakıldığını iddia ederek yargı kararlarının tartışılamayacağını söyledi. Müslüman Kardeşler'in şiddete bulaştığını ve yargı kararının yerinde olduğunu savunan Umera, "Kararı tartışmak yerine kutlamalıyız, Nasıl mı kutlayacağız? Tabi ki düğün alayı ve havai fişeklerle" ifadelerini kullandı.