Sızdırılan cep telefonu kayıtlarında 3 Temmuz’daki darbeden sonra tutuklananların kötü koşullar altında bulunduğu görünüyor.

Tutukluların günde 23 saat kaldığı hücrelerden bazıları tek kişinin tecrit edilmesi için yapılmış. Ancak 3 metrekarelik bu hücrelerde 3 kişi kalan tutuklular, alan kazanmak için çeşitli yöntemler geliştirmeye zorlanıyorlar. 

10,5 metrekare büyüklüğündeki hücrelerde kalan tutuklu sayısı ise 16 kişiye çıkabiliyor. Tutuklular uyurlarken ayaklarını birbirlerinin üzerine koymak zorunda kaldıklarını söylüyorlar.

Küçük bir musluk, hücredeki tek su kaynağı. Su kesintileri 12 saat sürebiliyor.

Tutuklular, kapısı olmayan pislik içindeki tuvaletleri, hücreden çarşafla ayırmış. Bir tutuklu, dizindeki rahatsızlık nedeniyle tuvaletini ayaktan yapmak zorunda kaldığını söylüyor. Bir başka tutuklu ise çok az günışığı alan hücreleri ‘yeraltı zindanı’ olarak niteliyor.

Hücrelerinde ısınmak için herhangi bir kaynakları bulunmayan tutuklular, camdan giren soğuk havadan şikayetçi. Gardiyanlara rüşvet verenler, hücrelerine elektrikli ısıtıcı alabilmiş.

Hücrenin köşesindeki mutfaktaki yiyecekler, camdan giren böceklerle kaplanmış.

Al Jazeera, görüntülerdeki tutukluların kimliğini saptasa da güvenlik gerekçesiyle isimlerini saklı tutuyor.

Darbeden beri 21 bini aşkın tutuklama

Wiki Thawra isimli sivil toplum kuruluşu, darbeden bu yana 21 bini aşkın kişinin tutuklandığını tahmin ediyor. Sivil toplum kuruluşu, darbeyle devrilen Mursi’nin Cumhurbaşkanlığı yaptığı bir yılda ise 4 bin 809 kişinin tutuklandığını belirtiyor.

Hücrede tecrit cezası hakkında kitabı bulunan Doç. Dr. Lisa Guenther, kalabalık hücrelerin de tutuklulara zarar verdiğini söyledi. Al Jazeera’ya konuşan Guenther, “Zihnimiz ve bedenimiz gibi bulunduğumuz durum da bizi oluşturur. Böylesi koşullar, canlıların bedenine ve bilincine uygulanan bir şiddettir” dedi.

İşkence iddiaları

Tutuklular, rastgele tutuklandıklarını, itirafa zorlandıklarını ve işkenceye maruz kaldıklarını söylüyor.

Üniversite öğrencisi olduğunu söyleyen bir genç, “Bana anlatamayacağım işkenceler yaptılar. İfade ezberlemeye zorladılar. ‘Birisinin önüne çıkacaksın ve sana söylediğimiz her şeyi kelimesi kelimesine söylemek zorundasın’ dediler. Annemi buraya getirerek önümde tecavüz edeceklerini söylediler. İşkence ve tehditlerinden dolayı ne istedilerse onu söyledim” diye konuştu.

İçişleri ve Enformasyon Bakanları, Al Jazeera’ye iddialarla ilgili yorum yapmadı. Ancak bir televizyon programında konuşan İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim, işkence iddialarını kesin bir dille reddetti. Kimsenin rastgele tutuklanmadığını söyleyen Bakan, tutuklananların ‘barışçıl olmayan gösterilere katılanlar veya silah taşıyanlar’ olduğunu belirtti.

Eylül ayında müebbet hapis veya idam cezası gerektiren suçlamalardan dolayı yargılananların duruşmaya çıkana kadar süresiz olarak tutuklu kalmasını öngören kanun çıkartılmıştı. Aralık ayında da Müslüman Kardeşler’in terör örgütü ilan edilmesi, daha fazla kişinin tutuklanmasına yol açmıştı.

Kaynak: Al Jazeera