1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Mısır Cuntasının Yargı Kararları Sivas'ta Protesto Edildi.
Mısır Cuntasının Yargı Kararları Sivas'ta Protesto Edildi.

Mısır Cuntasının Yargı Kararları Sivas'ta Protesto Edildi.

Özgür-Der Sivas Şubesinin çağrısı ile bir araya müslümanlar Mısır'daki Sisi cuntasının İhvan mensupları hakkında verilen idam kararlarını protesto etti.

18 Mayıs 2015 Pazartesi 01:16A+A-

Özgür-Der Sivas Şubesinin çağrısı ile Sivas Kent Meydanı'nda biraraya topluluk Mısır'da Sisi cuntasının İhvan liderleri ve mensuplarına vermiş olduğu idam kararlarını protesto etti.

sivas-20150517-01.jpg

sivas-20150517-02.jpg

sivas-20150517-03.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metni:

NE SİSİ’NİN İDAMLARI, NE ESED’İN KATLİAMLARI DURDURAMAZ MÜSLÜMANLARI!

“(Ey müşrikler)Haddi aşmış, yoldan çıkmış bir topluluksunuz diye biz de sizi Kur’an’la uyarmaktan vaz mı geçelim.”

“Biz bu müşriklerden çok daha güçlü toplumları helak ettik. Nitekim o eski toplumlar, ibretlik hikayeleriyle birlikte tarihe mal oldular.” Zuhruf 5,8

“Ayetlerimiz kendilerine bütün açıklığıyla tebliğ edildiği zaman o kafirler, (sahip oldukları zenginlik ve servetin verdiği şımarıklıkla) müminlere şöyle derler. Hadi söyleyin bakalım, bu iki zümreden(müminler ve kafirlerden) hangisinin konumu daha üstün, hangisinin mensupları daha itibarlı?

Halbuki biz bunlardan önce gelip geçen nice nesilleri helak ettik. Üstelik o nesiller, maddi güç, kudret ve ihtişam bakımından çok daha ileri düzeyde idiler.

(Ey Peygamber) Deki: Büsbütün sapıtıp yoldan çıkmış olanlara Rahman bu dünyada varsın biraz daha mühlet versin, ne çıkar? Nasılsa uyarıldıkları azabı veya kıyameti yarın birgün görecek ve işte o zaman kimin itibarının daha düşük , kimin taraftar ve destekçisinin daha zayıf ve güçsüz olduğunu öğrenecekler.” Meryem 73-75

**Hürriyet gazetesi "Yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanına idam cezası" manşetiyle Mısır'ın devrik lideri Muhammed Mursi'ye darbe yönetimi tarafından verilen idam cezasını duyurdu ancak haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafını kullandı.

Erdoğan da Sisi cuntası tarafından darbeyle devrilen Mursi gibi yüzde 52 oy alarak seçilmişti.

**Mısır'da darbe ile görevden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi ve birçok İhvan yetkilisine idam cezası verildi. İdam cezası verilen isimler arasında vefat etmiş kişiler de bulunuyor. 

Mısır mahkemesi, tutulduğu hapishanede sağlığı kötüye gidince hastaneye kaldırılan ve iki gün önce hayatını kaybeden İhvan yetkilisi Ferid İsmail'e idam cezası verdi. 

Mısır mahkemesinin idam cezasına çarptırdığı isimlerin arasında vefat etmiş bir isim daha bulunuyor. Mahkeme, geçtiğimiz yıl İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında hayatını kaybeden İzzeddin el Kassam Tugayları Komutanı Raid el Attar'a da idam cezası verdi. 

Mısır mahkemesi, 1996 yılından beri İsrail zindanlarında esir olan Filistinli esir Hasan Selame için Mısır, bugün, idam kararı verdi.

**Adalet ve tutarlılık Müslümanların vasfıdır ve en çok da Müslümanlara yakışır. Şüphesiz herkesin, her insanın velev ki Mümin olmasa, iman etmese dahi adil ve tutarlı davranmasını bekleriz, umarız. Ama Rablerine verecekleri hesabı düşünmeyen, heva ve hevesini ilah edinmiş, zihinsel ve ameli bulanıklıklarla kirlenmiş olanların adil ve tutarlı olabilmeleri gerçekten çok zordur.

Ama dünyada var oluşumuzun bir amacının, bir hedefinin olduğuna iman eden ve yapıp ettiklerimizin, elde ettiklerimizin tümünün bir karşılığının, mükafat ya da cezasının olduğu bilincine sahip Müslümanların, elbette “festakim keme umirtu” (emrolunduğun gibi dosdoğru ol) emri ilahisine uygun hareket etmesi hem bir gereklilik, hem de başkalarına nazaran çok daha muhtemel bir haldir.

Bilhassa cahili anlayış mensuplarının adaletten uzak oluşlarına, tutarsızlıklarına o kadar çok şahit oluyoruz ki, bunlar bir müddet sonra artık insana şaşırtıcı da gelmiyor. 12 Eylül ve Kenan Evren hakkında söylenenler de bu durumun bir örneğini oluşturmakta.

Bilhassa Kemalist ve sol kesimlerin 12 Eylül karşıtlığı ciddi manada sorgulanmayı hak ediyor. 27 Mayıs darbesini alkışlayanların, 12 Mart’ta kendi planladıkları darbe akim kalınca ofsayta düşenlerin 12 Eylül karşıtlığının ilkesel değil, pragmatik bir zemine dayandığı görülmüyor mu? Kaldı ki, aynı çevrelerin çoğu daha sonraki süreçte icra edilen 28 Şubat zorbalığının destekçileri olarak da sahnede yer almadılar mı? Öyleyse 12 Eylül’ün nesinden şikayet ediyorlar?

Biliyoruz ki, dertleri darbe değil; halkın iradesinin gasp edilmesi değil; ne peki? Darbenin kendilerini hedef alması! Darbe eğer kendi terimleriyle “gericileri ve gericiliği hedef alsa”  mesele yoktur. Nitekim 27 Mayıs’ı nasıl coşkuyla karşıladıkları bilinir. 28 Şubat’ta ise işbirlikçiliklerine, rezilliklerine hep birlikte şahitlik ettik.

Ve açıkçası aynı kafa yapısının bugün de aynı şartlar oluşsa, bilseler ki, darbenin şartları mevcut, bilseler ki darbe başarılı olabilir, hiç sektirmeden darbecilerin peşine takılıp gideceklerinden zerre miktarı şüphe etmemek lazım. Çünkü adalet perspektifiyle değil, menfaat endişesiyle hareket etmekteler.

İlla faraziye yürütmemize de gerek yok. Mısır’da gerçekleşen Sisi darbesi karşısında takındıkları tavır ortadadır. Aynı şey Irak’ta, Libya’da, Gezi hadisesinde ve her yerde, İslami hareket düşmanlığı şeklinde karşımıza çıkmıştır. Ve bu zelil kafa yapısı Suriye hadisesiyle birlikte ne kadar ilkesiz ve vicdansız olduğunu tereddüte yer kalmayacak tarzda ilan etmiştir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz yıl sarf ettiği “Suriyeli mültecileri kabul etmek vatana ihanettir.” sözünü hatırlatarak bir süredir bu söylemin seçim meydanlarında da kullanıldığını söyledi.

Yalan ve dezenformasyondan başka işleri olmayan çevrelerin Cisr eş Şugur bölgesindeki gelişmeleri de çarpıtmaya uğraştıklarını ve Alevi katliamı yalanını ortaya attıklarını biliyoruz. Banyas’ta Mihraç Ural çetesi ve şebbihaların sivilleri katletmesine sessiz kalan çevrelerin Banyas katliamının resimlerini Cisr eş Şugur’da gerçekleşmiş gibi sunma yüzsüzlüğünde bulunduklarını da belirtelim.

**Vallahi yenileceksiniz, billahi yenileceksiniz. Bu zalimler için rabbimizin belirlediği yasadır.

Vallahi kazanacağız, billahi kazanacağız. Bu direnenler için rabbimizin belirlediği yasadır.

SİVAS ÖZGÜR-DER SÖZCÜSÜ

SİNAN CERAN

HABERE YORUM KAT

3 Yorum