Suriye Kürdistanında birkaç aydır direniş grupları ile YPG arasında yer yer yaşanan çatışmalar son iki haftadır yoğunluk kazandı. Başta PKK merkezli medya kesimleri olmak üzere Kürt milliyetçisi basın kaynaklarında etnik milliyetçi perspektifle işlenen gelişmeler hakkında yine Kürt kökenli bir direniş grubu olan Mişel Temo Birliği komutanı Usame Hilalî değerlendirmelerde bulundu.

Mişel Temo Birliği’nin intifadaya en üst düzeyde katılan Suriye Kürdistanı kökenli bir oluşum olması ve liderinin geçtiğimiz yıl PYD-YPG tarafından katledilen Mişel Temo’nun partisi Kürt Geleceği Hareketi (Şepêla Kurd) üyesi olması gelişmelerin birincil kaynaklardan aktarımına veri oluşturması açısından önem taşıyor. Öte yandan bu olgu, aynı zamanda bir kısım etnik milliyetçi kesim tarafından Kürt-Arap çatışması şeklinde sunulmak istenen olayların mahiyetinin kavranılması ve bölgedeki popüler Kürt siyasal oluşumların dışındaki “öteki Kürtler”in gelişmelerde konumunun doğru saptanması açısından da önem arzediyor.

Kürtçe yayın yapan Rûdav Gazetesi'nin internet sitesinde Islah Haber'in çevirdiği yazı:

***

- Mişel Temo Birliği ne zaman kuruldu? Varlığınızın meydanlarda da bir karşılığı var mı?

Kürtler daha ilk günden itibaren Suriye devrimine katıldılar. Ve bu devrimde çok önemli roller üstlendiler. Bununla birlikte Kürtlerin rejime karşı isyanı ta 2004 yılına uzanmaktadır. Bu dönemde Kürtler kendi öz güçleriyle Suriye rejimine karşı başkaldırmışlardı. Suriye devriminin bir parçası olduğumuz için Mişel Temo Birliği’ni kurma kararı aldık. Mişel Temo Birliği yaklaşık bir yıldır kurulmuş ve 425 üyemiz bulunmaktadır.

- Birliğinizin adını neden Mişel Temo koydunuz?

Saygıdeğer lider Mişel Temo, Esed’in zindanından çıktıktan sonra rejimi devirme çağrısı yapan öncü isimlerden biriydi. Saygıdeğer Mişel Temo, Beşşar Esed ve tahripkâr rejimine karşıki kahramanca sözleri dolayısıyla sembol bir isimdi. Bu yüzden birliğimizi onun ismi ile müsemma kıldık ki bu vesileyle rejimi yıkmak için onun güçlü yol-yönteminden hareket ettiğimizi gösterelim istedik.

- Rasuleyn’e yerleşmekten maksadınız nedir?

Rasuleyn’e geçiş amacımız bu kenti Esed rejiminden kurtarmak ve Halep’e doğru geniş ve canlı bir koridor açmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için ÖSO’ya yardım edelim istedik. Ve ek olarak bu müstekbir rejime şunu gösterelim istedik: Biz devrime katılmışız. Suriye’nin kuruluşu için kanımızı akıtmışız. Bütün bunlardan maksadımız ise gelecekte Kürtler olarak haklarımızı almanın ortamını oluşturmaktır. Kürt bölgelerinin tümünü Beşşar Esed rejiminden kurtaracağız.

- Ama Kürtler Hür Ordu’nun geçişini reddediyorlar?

Hür Ordu’nun geçişini reddedenler Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve silahlı kanadıdır. Çünkü onlar rejim yanlısı olup Suriye devrimin karşıtı işler yapmaktadırlar. Suriye Kürt halkı Hür Ordu’nun geçişi ve kendisini rejimden kurtarma yanlısıdır.

- PYD’nin Suriye devrimindeki rolünü nasıl buluyorsunuz?

 PYD, YPG ve yandaşları rejimin Şebbihası olmuşlar. Onun yerine savaşmakta ve rejimin silahlarını kullanmaktalar. Gösterilere katılan yurttaşları kaçırma ve korkutma faaliyetleriyle meşguller. Bütün Suriye halkı onların icraatlarından bitap vaziyette. Nitekim Beşşar Esed de son konuşmasında onlara teşekkür mesajını iletmişti. Bu kesim son olarak Demokratik Kürt Güçleri Birliği lideri Cemil Omer’in (Bavê Adil)  kaçırılışı ile öne çıktı. Nitekim PYD, konuyla ilgili kendileriyle temas kuran Haseke Devrim Konseyi lideri Hesen Abdulla’ya şunu söylemiştir: “Cemil Omer Bavê Adil Hoca Kandil’dedir.” Aynı şekilde bu kesim son olarak Suriye Kürt Demokratik Partisi (el-Parti) Politbüro üyesi Behzat Dorsin Hoca’nın kaçırılışı ile de öne çıkmıştır.

- ENKS’nin rolünü nasıl buluyorsunuz?

Maalesef Kürt partileri, karton parti niteliğinde olup Kürt halkına bir şey vermemişlerdir. 40 yıldır fikir-düşünce hak ve özgürlüğü için çalışmalar yapıyorlar ancak sonuç olarak bir şey elde etmiş değiller. Bu nedenle partilerin rolleri noktasında bizde güven oluşmuyor. Şimdi rolü alanlar şuan rejime karşı ayaklanan Kürt sokaklarıdır.

- Acaba Hür Ordu ile ilişkiniz yapısal mı? Nereden destek alıyorsunuz?

Askerî Devrim Konseyi takipçisiyiz. Bu Konsey’e Hesen Abdulla liderlik etmektedir. (Dışarıdan) Hiç kimseden destek almıyoruz. Bizzat kendimiz rejimin ordusunun silahlarına el koyma yoluyla kendimizi takviye ediyoruz.

- Gır Ziro köyünde YPG-rejim güçleri arasında yaşanan çatışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

YPG ile rejim ordusu arasında bir çatışma yok. Çatışma köydeki bazı kontrol noktalarının denetimiyle ilgili olarak YPG-Arap Şebbihalar arasında yaşandı.

- Radikal İslami gruplar Suriye topraklarında oldukça yayılmış vaziyetteler. Bu gelişme sizi korkutmuyor mu?

İslami kesimler çoğulcu Suriye toplumunun diğer kesimleri gibi temsilci taraflardır. Meydandalar ve biz de meydanda kalmaları için mücadele ediyoruz. Aynı şekilde biz de Kürtler olarak birleşik Suriye içinde doğal haklarımızı elde etmek için meydanlardayız. Hür Ordu’nun inisiyatifinin dışında olan hiçbir kesime yardım ve desteğimiz söz konusu değil.