İlk semineri bu hafta “Milliyetçiliğin Yansımaları, Müslümanların Tutumları ve İslam’ın Milliyetçiliğe Bakışı” konulu programı Av.Ömer Kılıç ve Faruk Sildir sundular.

Fussilet Suresi 33.Ayeti hatırlatarak sözlerine başlayan Faruk Sildir, “Müslüman” kimliğinin önemine vurgu yaptı. İdeolojik bakış ve bilgi ile içi doldurulan kavramların birleştirmek yerine, ötekileştirici yönüne dikkat çekti.

Hayatımızı Allah’ı razı etme çabası içinde olması gerektiğini vurgulayan konuşmacı, kutsal olanın sadece Allah olduğunu hatırlattı…

Millet kavramına değinerek sözü başlayan Ömer Kılıç, kavramı Hz.İbrahim’e (AS) atıfta bulunarak din, aynı inanca sahip insan topluluğunu ifade ederken, bugünse anlam kayması yaşadığını ve etnik kimlik ve ırk aidiyetini ifade eden bir ideolojiye dönüştüğünü söyledi.

İnsanın yaşadığı, rızkını kazandığı, hayatında acı tatlı anılarının olduğu vatanını, toprağını sevmesi kadar doğal bir şey olamayacağını belirten Kılıç, dinini özgürce yaşayabildiği, can ve mal güvenliğinin olduğu mekânın insanın vatanı olduğunu, yaşanamıyorsa hicretin farz kılındığını hatırlatarak, aşırı kutsayan anlayış yerine ortak değer kabul edilmesinin daha doğru bir yaklaşım olacağını belirtti.

Son on beş yıldaki kazanımlara değinerek sunumuna devam eden Kılıç, Mısır ve Suriye yaşanan olaylara atıfta bulunarak Ensar-Muhacir kavramı, ümmet anlayışında ki ufuk açıcı söylem ve politikalara değindi.

15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan travmayı hatırlatan Kılıç, FETÖ, PKK, PYD’ye ABD başta olmak üzere Batının desteği ile güney sınırımızda yaşanan süreci bir işgal girişimi olarak algılandığını, bu durumunda devleti bekaa kaygısına ittiğini söyledi. Yaşanan bekaa kaygısı siyaseti tekrar devletçi ve milliyetçi söyleme iterek, siyasete yön vermeye başladığını söyledi. Tabuların yıkıldığı bir dönemden sonra, tekrar geriye doğru gidişin, can sıkıcı bir durum olduğunu belirterek, İslami camianın bu konuda ki pasif tutumunu da eleştirdi.

Olayları Türkiye merkezli değerlendirmede yaşanan sorunlara da değinen Kılıç, özellikle Müslüman coğrafyada Türkiye’nin önemli bir konumu olduğunu, ümmetinde Türkiye’ye büyük anlamlar yüklediğini ifade etti. Ancak; değerlendirmelerde bazen ölçünün kaçtığını belirten Kılıç, her olayı Türkiye üzerinden okumanın da zaaflı bir tutum olduğunu belirterek sözlerini tamamladı.

Program dinleyicilerden gelen soru ve katılımlarla sona erdi.