Ersin Çelik / Yeni Şafak

Kılıçdaroğlu’nun masası ve yazıhane muhabbetleri

Altılı Masa bugün en önemli toplantısını yapacak. Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı bir yılın sonunda, 13. toplantıda ilk defa gündeme gelecek. Eğer bir erteleme veya kriz yaşanmadan açıklamalara uyulur ve sonunda aday ilan edilirse muhalefet için sancılı günler bitmiş olmayacak hatta bundan sonra daha büyükleri başlayacak gibi görünüyor.

Bugün itibariyle muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna tüm kamuoyu inanmış durumda. CHP aday belirleme adımı için Kemal Kılıçdaroğlu’na tam yetki verdi. Görünen o ki başka bir aday da söz konusu değil. Kılıçdaroğlu’nun adaylık sürecindeki gayri resmi sözcüsü Eren Erdem’in açıklamalarına bakılırsa başka bir isim ihtimali de ortadan kaldırılmış. Erdem bu setin nasıl çekildiğini şöyle açıkladı: “Beş parti onay verse bile 6’ncı partinin duruşu nettir. Cumhuriyet Halk Partisi içinden Kemal Kılıçdaroğlu dışında, belediye başkanı veya milletvekili masaya önerilmeyecektir.”

Meral Akşener’in, Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu’nu aday gösterme çalışmaları herkesin malumu. CHP ve Kılıçdaroğlu’nu kamuoyu etkisiyle baskı altına almaya çalıştı, kurmaylarına Kılıçdaroğlu karşıtı açıklamalar yaptırdı. Anketler yayınlattırdı. CHP’ye CHP içerisinden alternatif isimler önerdi. Hem Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurduğu masaya oturup hem de “anti Kılıçdaroğlu kampanyası” yürütmesi; saygısızlık, içişlerine karışma ve haddi aşma olarak yorumlansa da Akşener tavrından vazgeçmedi. İmamoğlu ve Yavaş’ın “gölge genel başkanı” edasıyla masayı son güne kadar baskılamaya devam etti.

Şimdi ilk defa aday toplantısı yapılacak ve CHP, Akşener’e özel önlem alarak, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun masaya önerilmesini önledi. Şayet Akşener, Kılıçdaroğlu karşıtlığına devam ederse ya başka isimler sunmak zorunda ya da Yavaş veya İmamoğlu’nun CHP’den istifa etmesi gerekiyor. Böyle bir hamle seçimlere günler kala siyasi intihar olur, masayı devirir, muhalefeti böler. Akşener’in “seçimleri kaybedersek o bitmeyen rövanş ortaya konur” uyarısı da 14 Mayıs’tan önce sahaya yansır.

Bu durumda Millet İttifakı için CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun peşine düşmekten başka bir yol görünmüyor. Bu zamana kadar olasılıklar ve belli olmayan bir aday üzerinden ittifak siyaseti yapan muhalefet liderleri, resmen ilan edildikten sonra Kemal Kılıçdaroğlu için siyaset yapacaklar. Meydanları dolaşacak, oy isteyecekler. Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Gültekin Uysal’ın aynı zamanda milletvekili seçilebilmeleri gibi bir öncelikleri var. Bu nedenle de CHP ve İYİ Parti listelerinden aday gösterilmeleri gerekecek.

Ancak burada Meral Akşener’in nasıl bir yol izleyeceği, enerjisini sahaya nasıl yansıtacağı önemli. Akşener’in konuşmalarını ve çıktığı televizyon programlarını yakından takip ediyorum. Altılı Masa’nın konumu ve Cumhurbaşkanı adayına dair görüşlerini, satır aralarını irdeliyorum. İleride belki kendisi itiraf edecektir, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını hiç istemediğini her fırsatta ima etti. Yavaş ve İmamoğlu’nu işaret etti. “Yoksa kaybederiz” diye uyardı.

Son grup konuşmasında yine muhataplarına ulaşacak şekilde göndermeler yaptı Akşener. Ateşten bir imtihan verdiklerini vurgulayarak, “parti içi mesele ya da yazıhane muhabbeti olarak görenlere sesleniyorum” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu da önceki günlerde yayınladığı videoda “Benim dedikodulara, magazine vaktim yok” ifadelerini kullanmıştı. Bunun üzerine Akşener’in “yazıhane muhabbeti” göndermesi yapması manidar. İki lider de açık konuşmadıkları ve mesajlarını satır aralarından verdikleri için bu göndermeler üzerinden türlü senaryolar yazılması gayet normal.

Benim zihnimi asıl meşgul eden soru ise şu: Meral Akşener süreç boyunca karşı olduğunu belli ettiği isim için nasıl bir seçim kampanyası yapacak? Kılıçdaroğlu aday olmasın diye el altından örgütlediği tabanını nasıl ikna etti, edecek? Parti teşkilatları istemedikleri bir aday için sahada nasıl oy toplayacak? Peşlerinden giden kitleyi “üzerinde çok çalışılmış, yıpratılmamış, bunca tartışmadan sonra sonuca bağlanmış sürpriz ortak aday” iddiasıyla bugüne zor taşıdıktan sonra en baştan belli olan bir ismin toplum üzerinde heyecan oluşturmasını nasıl sağlayacak? Nasıl inandıracak? Ve son olarak… Aday açıklandıktan sonra Altılı Masa ittifakı seçime kadar dağılmadan kalabilecek mi? O yazıhane muhabbetlerinde benzeri onlarca soru dillendiriliyor ve cevaplar aranıyor.