Anayasa değişikliği sırasında, CHP’liler sadece konuşuyorlar, oylama sırasında çekip gidiyorlardı..

MHP’liler ise, hem konuşuyorlar, itiraz ediyorlar.. Hem de değişikliğe “hayır” oyu veriyorlardı..
Daha 1.5 yıl önce oy verdikleri, ancak Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği “eşitlik” maddesinin bir başka versiyonuna bile, son anayasa değişikliğinde “hayır” oyu verdiler..
Sendikal hakların genişletilmesine “hayır” oyu verdiler..
Disiplin cezalarına karşı yargı yolunun açılması değişikliğine “hayır” oyu verdiler.
Ama benim en fazla alındığım konu, “YAŞkararlarının yargı denetimine açılması” ve “Anayasa Mahkemesi ile HSYK’nın yapısının değiştirilmesi” maddelerine de “hayır” oyu vermeleri idi.
MHP, “Anayasa Mahkemesi aynı yapı ile devam etsin” diyor ama.. Türkiye genelinde % 14 oy alan MHP çizgisinden, MHP’ye benzer bir düşünceden, tek bir üye yok Anayasa Mahkemesi’nde..
11 üyenin hemen hemen tamamı, sol kafadan.. HSYK da öyle...
Oysa bu mahkeme/kurulun yapısı değiştiğinde, her görüşten insanın seçilme imkânı olacaktı..
Tabii; siyasi kimlikleri ile değil. Mesleki bilgi ve tecrübeleri ile..
Bugünkü gibi; üyelerin tamamına yakını, sol çizgiden olmayacaktı..
Buna, “hayır” dedi MHP.
Şimdi o kurullarda nasıl dolaplar döndüğü, daha net olarak ortaya çıktı.. MHP’nin, SHP-DYPkoalisyon hükümetini dışarıdan desteklediği dönemde Adalet Bakanlığı yaparak, tüm yargı organlarındaki milliyetçileri tasfiye eden “dede”, bugün dahi HSYK’daki ipleri, elinde tutuyormuş!
Telefon kayıtlarında, net olarak görülüyor, her şey..
MHP’li kadrolar, bilmez mi bu gerçeği?
Bilmezler mi ki, “HSYK’nın yapısı değiştirilsin” denildiğinde, adeta milliyetçiler tasfiye ediliyormuş da, kendileri bunu engellemeye çalışıyorlarmış gibi mücadele verdiler!
Devlet Bey, hukukçu değil.. Bilmeyebilir.
Ama AdaletBakanlığı bünyesinden transfer edilen Faruk Bal Bey anlatmadı mı kendisine..
“HSYK’nın yapısı, şöyle şöyledir.. Bunların akıl babası, SHP’li AdaletBakanı ‘dede’dir.. Bu ‘dede’, Adalet Bakanlığı döneminde, bir tane milliyetçi hakimi-savcıyı büyük illerde göreve getirmemiştir. Bu ‘dede’den sonra, aynı çizgiden Mehmet Moğultay gelmişti aynı bakanlık koltuğuna.. Onun da ‘Bakanlık kadrolarına MHP’lileri mi alacaktım’ lafı meşhurdur.. Bu kafadakilerin kurdukları yapı, bugün dahi sürmektedir. Bu yapı değişmediği müddetçe de, sol kafanın hakimiyeti devam edecektir. Milliyetçi hakim-savcıların, hakettikleri yerlere gelebilmeleri, aksi görüşteki yargı mensuplarının haketmedikleri halde yüksek yargıya seçilmesinin önlenmesi, bu yapının acilen değişmesine bağlıdır!” demedi mi, genel başkanına..
Demedi ise, çağırsın şimdi Devlet Bey kendisini..
Sorsun: “CHP Milletvekili Hakkı Süha Okay bile, kardeşinin uyuşturucu davasından tutuklanması üzerine, dede ile telefonlaşıp yardım istiyor.. Yıllar önce bakanlık yapmış bir ‘dede’nin hâlâ HSYK’da etkisi olduğunun farkında değil miydik biz?”
Sorsun ve bu yapıyı değiştiren teklife niçin “hayır” oyu verdiklerini sorgulasın..
Evet, yargıdaki solcu hakimiyetini kırıp, demokratik bir sisteme geçiş öngören Anayasa değişikliğine, MHP niye “hayır oyu” verdi?
Buyursun Ordulu avukat milletvekili izah etsin..
Konya milletvekili Faruk Bal Bey anlatsın..
Diğer hukukçu milletvekilleri, çıkıp bir açıklama yapsınlar: “Yargıdaki dede etkinliği, sizi hiç rahatsız etmiyor muydu?..”
Yoksa siz memnun musunuz, “dede”den..
Mütedeyyin hakim/savcılarla birlikte, milliyetçi hakim/savcıların da tasfiyesinden rahatsız değil misiniz?
Her yeri, solcu hakim-savcılar kaplasın, uyuşturucu davalarında, PKK meyilli avukatlar, mahkeme başkanlarını tehdit edip, tahliye kararı alsınlar... Bunu mu istiyorsunuz siz, ey MHP’liler.?
Ve bugün ifşa olan bu gerçekler karşısında, söyleyin ey MHP’liler, vicdanınız hiç mi sızlamıyor sizin?
Değişikliğe “hayır” oyu vermenizden alınan cesaretle, Anayasa Mahkemesi bir skandal karara daha imza atarsa, bunun vebalini taşıyabilecek misiniz?
Seçmeninize, bu yaşananları anlatabilecek misiniz?
MHP’li avukatlara soruyorum..
Yargıdaki “dede” etkinliğini, son 18 yıldır sergilenen ezici mezhep hakimiyetini, en yakinen sizler biliyorsunuz..
Anlattınız mı, MHP’nin üst yönetimine, bu gerçekleri..
“Sen ne anlatıyorsun. Olan oldu, giden gitti” demeyin..
Çıkın, “Yanlış yaptık. ‘Dede’nin etkinliğine, dolaylı olarak katkı verdik. Vicdanen rahatsızız” deyin..
Evet; fiilen bir işe yaramayacak..
Ama en azından, iyi niyetinizden şüphe duymayalım!

VAKİT