1. HABERLER

  2. HABER

  3. MEDYA

  4. MHP’liler Yerine Dindar Biri Olsaydı!
MHP’liler Yerine Dindar Biri Olsaydı!

MHP’liler Yerine Dindar Biri Olsaydı!

Posta gazetesinin iç sayfasında “erkek-kadın ilişkileri” ekseninde anlatılan hayâli ahlâksızlıklar, Güneş gazetesinin sayfalarındaki “en rezil senaryo”lar, Hatta; Hürriyet gazetesinde zaman zaman yayınlanan hikâyeler, MHP’li dört yönetici tarafından gerçe

19 Mayıs 2011 Perşembe 02:08A+A-

MHP'liler yerine dindar biri olsaydı! / Ali İhsan KARAHASANOĞLU

MHP üst yönetiminden dört kişi hakkındaki iddialar görüntülü olarak verildiğinde, "Gizli kamera ile çekim yapılıp, komplo kurulmuş. Belden aşağıya vuruyorlar" dediler.

İddialar yalanlanmadı.. Doğruluğuna itiraz edilmedi..

İddiaları gündeme getiren farklı ülkücülük, bu sefer MHP üst yönetiminden 6 kişinin, görüntülerini vermeden, iddialarını anlatım olarak yayınladı.

Önceki görüntülü iddialar üzerine 4 kişiyi istifaya davet eden MHP yönetimi, bu sefer 6 kişi için istifa istenmeyeceğini açıkladı..

Bunun anlamı nedir?

Bunun anlamı şudur: "Görüntüler yayınlanmadığı müddetçe, kimse ahlâksızlığını itiraf etmez. Kimse ahlâksızlar hakkında gereken işlemi yapmaz.. İkiyüzlü bir dünyada, yaşar gideriz!"

O malûm görüntülerin, hiçbir sansürleme olmadan ayan-beyan yayınlanmasına, ben de çekince koymuştum.

Ama görüyorsunuz işte, görüntüler yayınlanırsa karşılık buluyor.. Sadece anlatımı yapılırsa, muhataplar meydan okumaya başlıyor: "İftiradır. Gerçek dışıdır. Dava açacağım!"

İlk dört kişiden bu tür meydan okumalar duymamıştık. Kuzu kuzu istifa etmişler, kenara çekilmişlerdi..

Şimdi ise, adeta görüntülerin yayınlanmasını istercesine, "hem suçlu, hem güçlü" bir pozisyon alınıyor..

"Bir hata ettik. Evvelki arkadaşlarımızın görüntülerini yayınlayan site, bizim görüntülerimizi yayınlamadı. Hatamızı biz biliyoruz ve istifa ediyoruz.Umarız bundan sonrasında da görüntülerimizi yayınlamazlar ve biz de bundan sonraki hayatımızda, hatamızın affı için çalışırız" denileceğine, yüksek sesle tehditler savuruyorlar..

Öyle ki; görüntüleri yayınlanan dört MHP'li için dahi gerektiği kadar eleştiri getirmeyen medyaya, MHP Genel Başkanı ikazda bulunuyor.. Bakın ne diyor MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "Bundan sonra da medya daha dikkatli olsun, daha tarafsız olsun. Bu gibi konularda 'çoğaltan' etkisi yaratarak, kamuoyunu bir iktidar lehine kullanmaya çalışmasın. Bu patronlar kendileri için de bir gün yazık ederler diye düşünüyorum."

Bu açıklama daha dün yapıldı ama.. Anlaşılan çok önceden medya patronlarına ulaştırılmış. Ulaştırılmış ki; benzer ahlâksızlıkların hayâli üzerinden bile günlerce fotoromanlar yayınlayanlar, "dört MHP'linin ahlâksızlıkları"nı gündeme taşımadılar.

O MHP'liler yerine, bir dindar insan o ahlâksız görüntüyü verseydi, ne mi olurdu?

Anlatayım..

İlişki yaşanan kadın allem edilir, kallem edilir bulunur, kapısına dayanılır, biraz tehditle, biraz şantajla röportaj yapılırdı..

Röportajın içeriğini tahmin ediyorsunuz..

"Sizi nasıl kandırdı? Sizinle ilişkisi karşılığında hangi menfaatleri sağladı? Görüntülerde olmayan başka ne gibi ilişkileriniz var" vs..

Sadece muhatap kadın değil..

O kadınlarla ilişkileri olan erkeğin, evindeki resmi nikahlı eşinin de kapısına dayanılırdı: " ... hanım. Kocanız bir başka kadınla ilişkiye girmiş. Ne diyorsunuz? Ne hissediyorsunuz?"

Bundan sonrasını biliyorsunuz tabii.

Her televizyonun ana haber bülteninin yarım saatini kaplayan haberler..

Ana haber bülteninden sonra, açık oturumlarda saatlerce yapılan tartışmalar..

Bu kadar mı?

Hiç mümkün değil. Arkasından, gayriahlâki ilişki içindeki beylerin çocukları, (küçük büyük farketmez.. Okul kapısı veya iş çıkışı hiç önemli değil) röportajlara dahil edilir: "Babanız bir başka kadınla, hatta iki ayrı kadınla ilişkisi varmış. Ne diyorsunuz?"

Ne desin çocuk?

Ne derse desin; önemli olan, dindar görüntülü kişi üzerinden, bütün dindar insanları karalamak..

Bir tane dindar görüntülü insanın yaptığı haltı, bütün dindar insanlar her gün tekrar ediyorlarmış gibi izlenim vermek..

28 Şubat'ta, bunu sık sık yaptılar. Birçok örneğini, ibretle izleyip gördük..

Ama bugün benzer bir haltı yiyen kişiler MHP'li olunca.. MHP'ye de, seçim sonrasında oluşacak TBMM'de, CHP'nin koltuk değnekliği vazifesi biçilince..

İşte o zaman bizim malûm medyamız, "üstün ahlâk ilkelerine sahip, etik değerlere önem veren bilge insanlar" rolü oynuyor!

Posta gazetesinin iç sayfasında "erkek-kadın ilişkileri" ekseninde anlatılan hayâli ahlâksızlıklar, Güneş gazetesinin sayfalarındaki "en rezil senaryo"lar, Hatta; Hürriyet gazetesinde zaman zaman yayınlanan hikâyeler, MHP'li dört yönetici tarafından gerçek hayatta tekrarlanınca, "medya suspus" oluyor..

Ve bu sus-pusluk sayesinde MHP'li yöneticiler, dün o rezilliklerin faillerine sahip çıkıp, meydan okumaya soyunuyorlar!

Soyunuyorlar da, "seçmenin tokadı"nı tahmin edemiyorlar.. Onlar hâlâ, "bu görüntülerin oylarını artıracağı kanaati"ndeler..

YENİ AKİT

HABERE YORUM KAT