MHP’li samimi arkadaşlar bana kızacaklar..

 “İftira ediyorsun. MHP’liler böyle bir şey demezler.. Bunu savunmazlar. MHP’lilerin büyük çoğunluğunun evinde, asgarisinden bir başörtülü mutlaka vardır. Haksızlık yapıyorsun” diyecekler..
O zaman buyurun şu işi bir izah edin.
Anayasa değişikliği, TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşüldü.
MHP’liler, başlangıçta dediler ki, “Bir uzlaşma komisyonu kuralım. Bu kurul, öneriyi son haline getirsin. Seçimler yapıldıktan sonra oluşacak TBMM de, o taslağı yasalaştırsın.”
Bu açıklama ile, Anayasa değişikliğinin şu veya bu yönde olması hakkında, hiçbir kanaat açıklamıyordu MHP.
Usulden itiraz ediyordu..
Sonuçta seçim döneminin bitmesine 1.5 yıl olduğuna göre, yanlış bir çıkıştı ama.. Yine de çok fazla suçlama yapılacak bir kanaat açıklamaları da yoktu.
Usulî bir itirazları vardı çünkü..
Ama dün, işler değişti..
Anayasa Komisyonu’nda kabul edilen öneriye, MHP milletvekilleri itiraz şerhi düştüler..
İtiraz; başlangıçtaki gibi “Usulî bir itiraz” da değildi ama..
İşini esasına giren bir itirazda bulundu MHP milletvekilleri....
Ne diyorlar itirazlarında, birlikte okuyalım: “Anayasa Mahkemesi’nin üye yapısının değiştirilmesi, üyelerinin seçiminde Cumhurbaşkanı’nın daha etkili hale getirilmesi yasama organını dengeleyecek ve denetleyecek Anayasa Mahkemesi’nin gücünü zayıflatmakta, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı parlamenter demokratik sistemin özünü bozmaktadır.”
Neye itiraz ediyor, MHP milletvekilleri?
Anayasa Mahkemesi’nin, yasama organını denetleme imkânının bozulmasına..
Bundan sonra; Anayasa Mahkemesi, yasama organının çıkarttığı yasaları, eskisi gibi rahat rahat iptal edemeyecek diyor MHP milletvekilleri.
Peki soruyorum o zaman, milliyetçi, muhafazakâr MHP’lilere, onlar da cevap versinler..
“Anayasa Mahkemesi deyince, sizin aklınıza gelen ilk karar hangisidir?”
Öyle ya.. Anayasa Mahkemesi’nin avukatlığına soyunup, “Zayıflatılıyorlar. Bundan sonra eskisi gibi karar veremeyecekler” denildiğine göre.. Anayasa Mahkemesi’nin bugüne kadar verdikleri kararlardan en önemlileri hangisi ise, bundan sonra o kararı veremeyeceği kastediliyor olmalı..
Çıkın sokağa, sorun.. Gidin üniversitelere, sorun.. Basın Google’a.. Anayasa Mahkemesinin en fazla tartışılan kararı için tıklayın, görün..
Hangi karardır? Tabiî ki “başörtü yasağı ile ilgili kararı”dır..
Daha doğrusu, yasama organının serbest bırakıp, Anayasa Mahkemesi’nin “Yasaktır” dediği başörtü ile ilgili karardır!
Hem 1989’da verilen karar..
Hem de 2008’de, MHP’li milletvekillerinin de desteklediği Anayasa değişikliği ile sağlanmak istenen başörtü serbestliğini sona erdiren Anayasa Mahkemesi kararı..
Bu kararlarla özdeşleşmiş, en fazla bu kararları ile toplumda tartışılmış olan bir mahkemeye “Bundan sonra, eskisi gibi karar veremeyecekler. Zayıflatılıyorlar” demek, aslında “Başörtü ile ilgili bir serbestlik kanunu çıkarılırsa, bundan sonra Anayasa Mahkemesi iptal edemeyecek” demek değil midir?..
Bundan, MHP’liler niye üzüntü duyuyorlar ki?
Niye bu değişikliğe itiraz ediyor, “Anayasa Mahkemesi zayıflatılıyor” diye, değişikliğe şerh koyuyorlar ki?..
Konuyu bir de şöyle ele alalım..
Bugün başörtü yasağının devam etmesinin tek gerekçesi nedir?..
Anayasa Mahkemesi kararı değil mi? Tabiî ki evet..
Peki, Anayasa Mahkemesi orada dururken, başörtü yasağının kalkması mümkün müdür? Tabiî ki değildir.
Çünkü kanunu değiştirsen, Anayasa Mahkemesi iptal ediyor. Anayasa değiştiriyorsun, Anayasa Mahkemesi iptal ediyor: “Yasak sürecek” diyor.
O zaman, yasak nasıl kalkacak? Anayasa Mahkemesi’ndeki, hukuk dışı karar verenler değişmeden, yasak nasıl kalkacak?
Ve, Anayasa Mahkemesi’ndeki yapının değişmemesini istemek, yasağın sürmesini istemek değil de, başka nedir?

VAKİT