MHP'de Bir Düzine Mahkeme Kararı ve Başa Dönüş
Milliyetçi Hareket Partisi’nde 8 Nisan’da mahkemenin “Kurultay düzenlensin” kararından bu yana 3 ay geçti. Bu süreçte mahkemeler, adli ve idari makamlar 12 karar verdi.
8 Nisan 2016 günü gözler Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeydi… 548 delegenin Milliyetçi Hareket Partisi’nde tüzük değişikliği kurultayı yapılması için topladığı imzalara rağmen Genel Merkez’in bu yönde karar almamasını değerlendiren mahkeme, arkası çığ gibi geleceği bilinmeden, ilk yargı kararını verdi. Mahkeme kurultay toplansın dedi…
Ancak sonrasında yargı cephesinde her biri diğerini hükümsüz bırakan kararlar bir birini takip etti. Geride kalan 3 ayda sadece mahkemeler değil, Adalet Bakanlığı, Valilik ve son olarak İlçe Seçim Kurulu ile birlikte MHP kurultayı hakkında söz söylemeyen neredeyse kalmadı.
Gemerek ve Tosya devreye girdi
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden sonra devreye Gemerek ve Tosya Mahkemeleri girdi. Üst kurul delegelerinin başvurusunu değerlendiren bu iki mahkeme Ankara 12. Sulh Hukuk’un kararlarının yürütmesini durdurdu.
Genel Merkez konuyu Yargıtay’a taşımıştı ve o kararın beklenmesi gerekiyordu.
Yargıtay’ın kararının gecikeceğinin anlaşılması ile muhalifler başka mahkemeleri devreye soktu. Ankara 25. İcra Mahkemesi Gemerek ve Tosya kararlarının uygulanması için karar alırken Ankara 2. İcra Mahkemesi bu kararların icrasını durdurma kararı aldı.
Bir günde bu kararlar arka arkaya gelirken bu defa hem Valilik hem de Adalet Bakanlığı Ankara 2. İcra’nın değil, 25. İcra’nın kararının uygulanması yönünde görüş bildirdi.
Kararlar düğüm oldu
Bu karmaşa tam anlamıyla bir düğüme dönüştü. Bu süreçte muhalifler vazgeçmedi, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevlendirdiği çağrı heyetinin ilan ettiği gibi 15 Mayıs’ta kurultay yapmak, en azından delegeyi alana toplayarak niyetlerinin ne kadar ciddi olduğunu göstermek üzere kurultayın yapılacağını ilan ettikleri otele yakın bir noktada toplandılar.
Muhaliflerin ilk kurultay girişimi polis bariyerlerine takıldı. Kurultay değil sadece gövde gösterisi yapılabildi. Üstelik bu ilk girişim Meral Akşener’in adayların aralarında konuştukları saatte alandan ayrılmaması ile kendi aralarındaki sorunları da açığa çıkarmış oldu.
Yargıtay, kararını olaylı 15 Mayıs sonrasında verdi. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararını onadı. Bu karar üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genel Merkez’in 10 Temmuz’da kurultayı düzenleyeceğini üstelik de aynı gün hem tüzüğü değiştireceğini hem de seçimli kurultay yapacağını söyledi.
Muhalifler hukuken bunun mümkün olmadığını söyledi ve tüzük değişikliği için 19 Haziran’da kurultay yapma kararı aldı.
Söylediklerini de yaptılar ama 19 Haziran kurultayına kendi aralarındaki anlaşmazlıklar ve bir değil 13 tüzük değişikliği damgasını vurdu. Akşener cephesinin kendilerine danışmadan bu tüzük değişikliklerini gündeme getirdiğini söyleyen diğer adaylar, “Elimiz zayıfladı. Bu kadar fazla tüzük değişikliği mahkemeden dönebilir, kurultay tehlikeye girebilir” dedi ve birkaç gün sonra dedikleri oldu.
Ankara 3. Asliye devreye girdi
Genel Merkez avukatı “Kurultay hukuksuz, Genel Merkez yargıya başvurmayacak” demişti. Genel Merkez değil ama bir üst kurul delegesi başvuruyu yaptı. Bu başvuruyu değerlendiren Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tedbir kararı aldı, tüzük değişiklikleri mahkemenin esas kararı çıkana kadar rafa kalktı.
Bu aşamada en azından ortada Genel Merkez’in 10 Temmuz için aldığı kurultay kararı duruyordu. Ancak o da çok uzun sürmedi. Kurultayı düzenlemek için İlçe Seçim Kurulu’na hem muhalifler hem de Genel Merkez başvurmuştu. Konuyla ilgili başvuruları değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu, topu Çankaya İlçe Seçim Kurulu’na attı. İlçe Seçim Kurulu ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı çıkana kadar iki tarafın da kurultay düzenleyemeyeceğine hükmetti.
YSK’ya itirazın sonucu bekleniyor
Böylece bariyerlere takılan bir kurultay girişimi, noter tespitine göre 659 delegenin katıldığı bir kurultay, üç kurultay ilanı, adayların sayısız il ziyareti, basın toplantıları geride kaldı ancak bir sonuç alınamadı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli eğer Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi esastan kararını açıklamazsa kurultayın 10 Temmuz tarihinde yapılamayacağını söyledi. Üstelik adli tatil başlayacağı için takvim de Genel Merkez’in en başından bu yana seçimin yapılmasını istediği 18 Mart 2018 tarihli kurultay lehine işlemeye başladı. Çünkü eğer olağan kurultay takviminin işlemeye başlayacağı 8 Ekim tarihine kadar tüzük kurultayı ve olağanüstü kurultay için bir yol bulunamazsa bu tarihten sonra kurultay yapılamayacak.
Bu durumu değiştirebilecek bir yol Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tüzük değişiklikleri ile ilgili yapılan itirazlara ilişkin karar vermesi ya da dosyayı esastan karara bağlaması.
Bunu Yargıtay aşaması takip edebilir. Bir diğer yol ise Yüksek Seçim Kurulu’nun Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nun koyduğu tedbiri kaldırması. Bu yöndeki başvuruyu muhalifler yaptı. Talepleri ise başından bu yana yaptıklarının aksine bu defa Genel Merkez’in kurultay yapmasının önünün açılması yönünde. Yani 19 Haziran kurultayında alınan kararlar için tedbir sürüyor ama bu tarihe kadar mahkeme kararını vermezse muhalifler şimdi en azından Genel Merkez kurultayı düzenleyebilsin istiyor.
Kaynak: Al Jazeera
HABERE YORUM KAT