HAKSÖZ HABER

İzmir'in Karaburun ilçesinde, husumetli olan taraflardan birine destek vermek için adliyeye giden MHP İlçe Başkanı Erkan Özen'in şiddete başvurduğu ve davacı taraf vekillerini darp ettiği iddiasıyla, savcı tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmesi sonrası, tutukluluğa yapılan itirazın reddedilmesi neticesinde ilgili hakim ve savcının Şanlıurfa'ya sürüldüğü belirtildi. 

Sinan K.’ye destek olmak için Karaburun Adliyesi’ne gelen MHP İlçe Başkanı Erkan Özen ve beraberindekilerin, Meryem K. ile çocuklarına saldırdığı, tanık olan Mehmet Civan’ı da dövdüğü öne sürüldü. Karaburun Adliyesi’ne giden Karaburun MHP İlçe Başkanı Erkan Özen bu olayların ardından tutuklandı. 

Tutuklama talebine yapılan itirazın ise savcının eşi olan hakim tarafından reddedildiği iddia edildi. Tutuklama talebinde bulunan savcının ve hakim olan eşinin bu kararın ardından Şanlıurfa'ya sürüldüğü öğrenildi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın geçtiğimiz günlerde sarf ettiği "yargıya talimat verilemez" söylemleri bu olay göz önüne alındığında nasıl değerlendirilmelidir? Üstelik hakimlik güvencesi olarak ifade edilen 'hakimin bir dava çerçevesinde verdiği kararlardan dolayı herhangi bir yaptırıma maruz bırakılamaması" kuralı hangi hukuki terminoloji içerisinde değerlendirilebilir? 

Savcının eşinin de ilgili mahkemede hakim olduğu ve bu yüzden Erkan Özen'in tutukluluğa itirazın reddine karar verdiği iddia edilmişti. Boşanma davasının asliye hukuk mahkemesinde görüldüğü göz önünde bulundurulduğunda aile mahkemesi bulunmayan küçük bir adliye olduğu yorumu yapılabilir. Bununla beraber gerçekten problemin hakim ve savcının evli olması olduğu düşünülseydi hakimin reddi talep edilebilirdi. Ancak hukuk tanımayan kişiler tarafından hukuki yolların kullanılmasındansa gayri hukuki yollara ve bürokrasinin demir yumruğuna başvurduğu gözleniyor.