Mezuniyet törenlerinde “zıvanadan çıkmak” laiklik şartlarından mıdır?
Hülya Şekerci, Gebze'deki Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nin mezuniyet törenindeki teşhircilik tartışmasını değerlendirirken Türkiye'nin kronik sorunları hakkında geniş bir çerçeve çiziyor.
Eğitim sürecinin sonuna geldik. Süreç sonunda hazırlanan hem öğrencilerin hem de velilerinin oldukça değer atfettiği mezuniyet törenleri, özellikle sosyal medyada çok tartışılan konulardan birisi oldu. Tartışmanın temelinde, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Mayıs ayının 30’unda “Mezuniyet Günü Etkinlikleri” adı altında yayınladığı ve uzun yıllardır velileri rahatsız eden konular hakkında yapılmış doğru bir müdahaleyi içeren genelge bulunuyor. Genelgede okul öncesi ve ilk öğretim seviyesindeki öğrencilere hazırlanacak mezuniyet etkinliklerinin yaşlarına ve pedagojik esaslara uygun yapılması gerektiği belirtiliyor. Bununla birlikte velileri zora sokabilecek okul dışında yapılması düşünülen törenleri yasaklıyor. Ayrıca genelgede etkinlik esnasında Okul Aile Birliği ve öğretmenlerin elbirliği ile öğrencilerin zararlı alışkanlıklar, olumsuz davranışlar ve aşırılıklardan korunması gerektiğinin altı çiziliyor. Bakanlığın genelgesinde altı çizilen hususların velilerden gelen şikayetlerin sonucunda hazırlandığını tahmin etmek güç değil. Çoğumuz popüler kültürün yoz şarkılar eşliğinde daha dört- beş yaşına yeni ulaşmış çocuklara giydirilen absürd kıyafetlerle dans ettirildiğine şahit olmuşuzdur. Yine giderek ticarete de dönüşen mezuniyet törenleri için okul dışı mekanların tutulması ve masrafların velilere dayatılması konusunda da çok sıkıntılar yaşamışızdır.