
Meydan okuma olarak ‘kutlama’
Meydan okuma olarak ‘kutlama’
Nur Halil Hattab’ın We Are Not Numbers’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz Haber için tercüme etti.
Amansız mücadelenin ortasında Gazze sakinleri yaşamı onurlandırmak için sessiz ve meydan okuyan yollar bulmaya devam ediyor. Düğünler yıkılmış evlerin kalıntıları arasında yapılıyor, doğum günleri basit, ev yapımı tatlılarla kutlanıyor ve çocuk kahkahalarının sesi hala sokakları dolduruyor - umutsuzluğa karşı koyan küçük ama güçlü eylemler. Bu doğaçlama neşe anları sadece gerçeklikten kaçış değil; kuşatma altında bile insanların hala bağlantı, saygınlık ve anlam arayışında olduklarının kanıtı olan varoluş bildirgeleri.
Gazze'nin kuzeyinden iki arkadaş, 21 yaşındaki Saja Eldany ve 20 yaşındaki Hala Abu Qass, Gazze Üniversitesi'nde gazetecilik ve medya öğrencileri, yaşadıkları acı ve kayıplara rağmen dönüm noktalarını kutlamaya devam etmek için yenilikçi yollar geliştirdiler.
Saja ve Hala, İsrail hava saldırılarının mahalle tamamen yok olana kadar evlerini birkaç kez hedef aldığı El-Zeytun mahallesinde yaşıyordu. Hayatları günlük mücadelelerle, tekrar tekrar yer değiştirmelerle ve sevdiklerini kaybetmekle dolu hale geldi. Bu arada, arkadaşları dağıldı; bazıları şehit oldu, diğerleri güvenlik arayışı içinde güneye kaçmak zorunda kaldı ve bazıları da çatışma bölgelerinde mahsur kaldı. Düşünceli ve kederli bir anında Saja, “Peki ya oralar geri dönerse, arkadaşlarımızı kim geri getirecek?” diye sordu.
Sevdiklerini kaybetmiş, yerinden edilmiş ve kaynak kıtlığı yaşıyor olmalarına rağmen, özel anları kutlama konusundaki kararlılıklarını asla kaybetmediler. Büyük buluşmalara ev sahipliği yapmak ya da alışkın oldukları gibi kalabalık gruplar halinde aile ve arkadaşlarıyla bir araya gelmek yerine, odak noktaları küçük, samimi anlara kaymış. Örneğin, Gazze'nin kuzeyinde genellikle bulunmayan temel malzemelerin kıtlığına rağmen basit yemekler hazırlıyorlar.
İşgal ettikleri alanı en basit eşyalarla dekore ediyor, neşe ve kutlama atmosferi yaratmak için ellerindeki kaynakları kullanıyorlar. Yıkılan evlerinin enkazının arkasında birbirlerinin portre fotoğraflarını çekerek eğleniyorlar.
“Bizim için kutlama bir vesileden daha fazlası haline geldi,” diyor Hala. “Bu bir meydan okuma biçimi haline geldi. Basit süslemeler yaptığımızda ya da ailemizle birlikte küçük bir masanın etrafında toplandığımızda, hayata tutunduğumuzu ilan ediyoruz. Yıkımın neşemizi çalmasına izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz.”
Dijital kutlamalardan keyif almak
Hareket kısıtlamaları ve büyük toplantılar nedeniyle, dijital kutlamalar sevdiklerinizle bağlantıyı sürdürmek için yaygın bir alternatif haline geldi. Birçok kişi aile ve arkadaşlarıyla iletişimde kalmak ve doğum günü ve düğün gibi özel günleri sanal olarak kutlamak için sosyal medya platformlarını kullanıyorlar. Bu araçlar, özellikle Gazze gibi fiziksel buluşmaların ya tehlikeli olduğu ya da tamamen yasaklandığı bir yerde hayati önem taşıyor.
Saja ve Hala görüntülü aramalar ya da kısa mesajlar aracılığıyla sevinç ve kutlama anlarını yurtdışındaki sevdikleriyle paylaşıyor.
Örneğin, 29 Temmuz 2024'te Saja doğum gününü ailesiyle birlikte kutladı - etraflarını saran belirsizliğin ortasında sessiz bir buluşma. Türkiye'de yaşayan erkek kardeşi de sosyal medya üzerinden görüntülü arama yaparak katıldı. Kısa bir an için, her şeye rağmen, bulabildikleri neşeye tutunarak kahkahalarını ve sıcaklıklarını paylaştılar.
Saja'nın kardeşi, eviyle arasındaki tek köprü olarak sosyal medyaya ve diğer dijital bağlantılara bağımlı hale gelen sevdiklerinden biri. Ancak iletişim Gazze'de güvenilmez olan internete bağlı. Saja, kardeşiyle sosyal medya üzerinden bağlantı kurmayı başardığı her seferinde, zorlu koşullara rağmen küçük sevinçlerini iletmek için çaba sarf ediyor. Fotoğraflar ve mesajlar paylaşıyor, ona hayatında mutluluğu canlı tutma çabalarını ve arkadaşlarını kaybetmenin yasını tutarken hala taşıdığı anıları anlatıyor.
Bu görüşmeler sayesinde hem Saja hem de kardeşi birbirlerinden güç alırlar. Kardeşi ona her şeyin daha iyi olacağına dair güvence veriyor ve pes etmemesi için onu cesaretlendiriyor. Bu destek Saja'nın umudunu korumasına ve hayata bağlı kalmasına yardımcı oluyor ve yaşadığı günlük zorluklarla yüzleşme becerisini güçlendiriyor.
Zorlu koşullara rağmen Ramazan'ı kutlamak
Savaşa ve İsrail hava saldırılarının camileri yerle bir etmesine rağmen (19 Ekim 2023'te İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Gazze'nin merkezindeki El-Zeytun mahallesinde bulunan Dar Al-Salam Camii'ni bombalaması ve korkunç bir katliamla sonuçlanması da dahil) Ramazan gelenekleri asla sona ermedi; aksine yeniden şekillendi. Yeniden inşa edilen evlerin yıkıntılarında, çadırlarda ve sığınaklarda aileler bir araya geldi. Manevi inzivaya çekilmek için camilere kapanmak yerine, yeni ibadet alanları oluşturdular. Teravih ve kıyam, yani gece namazları enkazın ortasında kılındı ama yine de inanç ve bağlılıkla dolup taştı.
El-Zeytun'daki evini kaybeden Hala deneyimlerini paylaşıyor: “Teravihten sonra demlenmiş kahvemizi yudumlar ve ev yapımı tatlılarımızı paylaşırız. En büyük kız kardeşim Mayar, tarçın ve fındıkla doldurulmuş nefis mutabbag hazırlarken, ben de -eğer bulabilirsek- hurma ya da kaymakla doldurulmuş kadayıf yapıyorum. Sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle bu tür malzemeler nadir bulunur hale geldi, ancak elimizde ne varsa onunla Ramazan'ın tadını çıkarıyoruz.”
* Nur Halil Hattab, Gazze Üniversitesi Dil ve İletişim Bilimleri Fakültesi'nden İngiliz dili ve çeviri yöntemleri alanında lisans derecesiyle mezun oldu. Günlük yaşamı ve doğayla ilgili ayrıntılı ve içten öyküler kaleme almasıyla tanınıyor.
HABERE YORUM KAT