İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya ABD Büyükelçi Yardımcısı Jeffrey Hovenier ile ABD İstanbul Başkonsolosu Jennifer Davies ve çok sayıda kişi izleyici olarak katıldı. İlk kez savunma yapan Topuz, işe 1982 yılında ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda santral görevlisi olarak başladığını söyledi. Amerika Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA) bölümüne 1992 yılında irtibat görevlisi olarak geçiş yaptığını belirten Topuz, işi gereği sadece tercümanlık yaptığını aktardı. İddianamede yer alan FETÖ’cü polis şefleriyle telefon görüşmelerinin olduğu iddialarına da değinen Topuz, bu görüşmelerin işi gereği olduğunu aktardı. Savunmasında, “Biz karşımızdaki muhatabımızın kim olduğunu bilmeyiz” diyen Topuz, “Devlet kimi görevlendirdiyse onunla irtibata geçeriz. Benim Türkiye Cumhuriyeti tarafından atamaları yapılmış kişileri belirlemek gibi bir yetkim yoktur. FETÖ üyesi olduğunu bilip teşhis etmemiz ve soruşturmamız mümkün değildir ayrıca vazifemiz de değildir” dedi.

Cumhuriyet’te yer verilen habere göre, 25 yıllık görev süresi içinde çok sayıda kamu görevlisiyle tanıştığını ifade eden sanık Topuz, yasadışı yollardan Türkiye’ye araç sokulması olayında ABD’de tutuklu bulunan Tamer Ergüven isimli şahsın sorgulanmasıyla ilgili ABD ve Türk yetkililer arasında mihmandarlık (eşlik etmek) yaptığını belirtti.

‘Öz ile iki kez görüştüm’

Savunma yaptığı sırada ağlayan Topuz, “Tercümanlık yaptığım için yargılanacağım hiç aklıma gelmezdi” dedi. İddianamede yer alan ast- üst ilişkisini kullanarak, ABD’li yetkilileri yönlendirdiği yönündeki iddialara değinen Topuz, “ABD Konsolosluğu’ndaki işimizi yaparken resmiyet yoktur. Amirim, müdürüm tabirlerini kullanmayız. Birbirimize ismimizle hitap ederiz. Benim birilerini yönlendirecek pozisyonum yoktu” dedi. Firari savcı Zekeriya Öz ile iki kez görüştüğünü aktaran, “Müdürüm ABD’den gelen heyete eşlik etmemi istedi. Bir başsavcı vekili ile görüştük. Bir anda kapıdan Zekeriya Öz içeri girdi. İlk kez orada gördüm” diye konuştu. Topuz, Zekeriya Öz ile ikinci görüşmeyi ise şu sözlerle anlattı: “Tamer Ergüven soruşturması kapsamında ABD’ye bir savcı davet etmek için adliyeye bir heyetle gittik. Bir savcıyı ABD’ye davet ederken müdürüm nezaketen Zekeriya Öz’ü de davet etti. Zekeriya Öz bize uzun bir liste vererek büyük bir karşılama istedi. Biz ABD’de böyle bir uygulama olmadığını anlattık. Zekeriya Öz istekleri karşılanmadığı için daveti reddetti ve diğer savcının da gelmesine izin vermedi” diye konuştu.

Yeni Akit’in naklettiğine göre ise, Topuz’a ifadesinde telefonla irtibatlı olduğu belirlenen Muhittin Özbaşı’yı tanıyıp tanımadığı soruldu. Özbaşı’nın marangoz olduğunu ve bir esnaf olduğunu söyleyen Topuz, mobilya tamiri için Özbaşı ile 8 yılda toplam 39 iletişim kaydının bulunduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Cem Karaca, Topuz’a söz konusu Muhittin Özbaşı’nın Bylock kullandığı ile ilgili soruşturma yürütüldüğü ve FETÖ’yle iltisaklı Türkiye Yüksek Tahsil Gençliği Öğrenim ve İhtisas Vakfı mütevelli heyetinde yer aldığını söyledi. Topuz ise, “Bu kahpe terör örgütü öyle bir yapılanmadaki devlet bile bu terör örgütü mensuplarını elindeki imkanlara rağmen ortaya çıkarmaya çalışıyor. Devlette hal böyleyken çevremdeki esnafları sade vatandaş olarak FETÖ üyesi olup olmadığını tespit edemem ki” dedi.