“Metal Fırtına” ıskartaya çıktı, “Yalnız Kurt” vizyonda!
Kenan Alpay, şehveti ve şöhreti kışkırtan medyanın yanı sıra siyasal ve toplumsal ifsadı besleyen gelişmelere dikkati çektiği yazısında “Yalnız Kurt” filmi üzerinden hortlatılmaya çalışılan ırkçılığı değerlendiriyor.
Sosyal medyada şöhret sarhoşluğunu körükleyen yoğun çabalara karşın, medyada öne çıkan magazin kültürünün tezahürü olarak şehveti kışkırtmakla ifsadı derinleştiren programlara dikkati çeken Kenan Alpay, ulusalcılık kibri ve milliyetçilik gururunu kışkırtmanın da tüm bunlara paralel yürüyen bir diğer hastalık olduğunu ifade etti.
Bu bağlamda ATV ekranlarında yayımlanan “Yalnız Kurt” dizisinde geçtiğimiz günlerde yayımlanıp tepkiye konu olan ırkçılık sahnesini örnek veren Kenan Alpay, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Senaryo icabı derin devlet aklını temsil eden kahramanlar son derece basit mizansenler eşliğinde kitlelere Ata/Türkçülük gurur ve şuuru aşılama seansları tertipliyorlar ekran önlerinde. Araya Selçuklu’yu, Osmanlı’yı da katıyorlar güya fakat asli ve öncelikli husus hep ve daima Türk(çü)lük üzerinden kurgulanıyor. ‘Metal Fırtına’nın modası geçip ıskartaya çıktığı için şimdilerde ‘Yalnız Kurt’ masalı devreye sokuluyor. Suriye’ye yönelik askeri harekât için gün belki de saat sayılırken ırkçı-inkârcı saldırgan söylemlerle açıkça provokasyona zemin hazırlanıyor. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Amerika’yla işbirliği yapmak başta olmak üzere bin türlü kabahatinden ötürü eleştirilir ve yerden yere vurulur, vurulmalıdır elbette. Ama meseleyi Kürt nefretini tahkim edecek Türkçü bir jargonla tasvir kalkışmak ırkçı ve rezil bir provokasyondan daha ötesi değildir.
Türkiye sadece Türkmenler üzerine hesap yaparak, değil bölgede, kendi coğrafyasında bile adamakıllı bir devlet kuramaz. Selçuklu da Osmanlı da Türkçü bir devlet, Türkçü bir toplum modeli için mücadele vermediler. Hiçbir toplum, tarihi de geleceği de ideolojik ahmaklıklar üzerine inşa edemez. Irak üzerinden ve hassaten Musul-Kerkük üzerinden Türkmenler meselesine dair sözde tarihsel arka plana dikkat çeken dizi kültürüyle ölümcül yalanlar uyduruluyor. Bölgedeki biricik dayanak olarak lanse edilen Irak Türkmen Cephesi adına üretilen söylem ve eylemlerin Atatürk ve Anıtkabir’le bezeli TGB bildirilerinden farkı olmayınca koskoca Irak’ta % 0.07 (binde 7) düzeyinde bir karşılığınız olabiliyor ancak. Bu saplantılı kafayla ‘iki Türk bir araya geldiğinde devlet kurar’ söylemi bir yanıyla gülmece diğer yanıyla düşmanlık vesilesi olur sadece.”