Merkez Bankasından dolara müdahale: Bu ne perhiz...
Merkez Bankasının dolara doğrudan müdahalesi sonrası dolar bir miktar düşüş göstererek tekrar eski seviyesine geri döndü.
HAKSÖZ-HABER
Hükümet son birkaç ayda yüksek kura rağmen düşük faiz üzerinden yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bir ekonomi politikası yürüttüğünü öne sürüyordu.
Kasım ayında Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinde 100 baz puanlık indirimle söz konusu oran yüzde 15'e çekilmiş, arkasından hızla değer kaybeden Türk lirası karşısında gelen eleştiriler bizzat Erdoğan tarafından yanıtlanmıştı.
Erdoğan yaptığı yazılı açıklamada, "Biz ne yaptığımızı, ne için yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu, sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren politikalarımızın günlük hayattaki olumlu yansımalarını görmeye başlayacağız." ifadelerini kullanmış ve makuliyet sorgulamalarının önünü almaya çalışmıştı.
Ekonomi idaresinin bir planı yürütmesi durumunda plan yanlış da olsa en azından ortada eleştirecek bir mefhum söz konusudur fakat atılan adımlar tutarsız olmaya başlayınca ortada bir planın varlığı da tartışmaya açılıyor.
Bugün Merkez Bankası yıllardır başvurmadığı bir yönteme yönelerek döviz kurlarına doğrudan müdahale yaptı, bir diğer adıyla dolar sattı. Bu kaba tabirle piyasada dolar arzını arttırarak talebi karşılamak ve artışı dizginlemek için başvurulan bir yöntem fakat artık tercih edilmediği açık. Çünkü bu yöntem aslında bir ağrı kesici, eğer yılda birkaç defa başı ağrıyan biriyseniz ağrı kesiciler mantıklı olabilir fakat ağrının altında ciddi bir hastalık söz konusu ise ağrı kesiciler sadece semptomu örtecek ve uzun vadede daha kalıcı hasarlara sebep olacaktır.
Merkez Bankasının bu adımı ile birlikte bir başka husus daha tekrar gündeme geldi; rezervde para mı var?
Merkez Bankaları rezervlerinde yabancı para birimleri ve değerli metalleri tutar. Türkiye Merkez Bankası da pekçok diğer banka gibi yoğun olarak dolar ve altın tutuyor. Fakat rezervin içerisindeki bakiyenin kaynağı konusunda yıllardır bilinen sıkıntılar var. Merkez Bankası yaptığı swap anlaşmaları ve zorunlu karşılık oranları ile aslında kendisine ait olmayan bir bakiyeyi rezerv olarak kullanıyor. Yani sahip olmadığı bir parayı satıyor.
Peki işe yarıyor mu? Dün 14 seviyesini gören ve 1 Aralık günü içerisinde 13.87 zirvesini gören ABD Doları / Türk Lirası paritesi müdahalenin ardından 12.69'a kadar çekilirken dakikalar içerisinde tekrar 13.5 seviyelerine geldi ve anlık olarak da 13'ün üzerinde seyrediyor.
Yani piyasaya enjekte edilen dolar sadece düşükten dolar almak isteyenlerin işine yaradı, düşük fiyat dolar iştahını artırarak tekrar tırmanmaya sebep oldu.
Son PPK kararının ardından hükümet cenahı ve hükümete yakın kalem sahipleri hep birlikte düşük faizin enflasyon ve yatırım gibi pek çok konuda önemli olduğunu ve yüksek kurun zamanla çözülebileceğini, çok da gündem edilmesinin anlamlı olmadığını ifade etti. Peki bugün sormak gerekiyor; günler içerisinde ne değişti? Perhiz mi yanlıştı, yoksa turşu mu zararsız?
HABERE YORUM KAT