1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. "Mehmet Akif Dönemi ve Islah Çizgisi”
"Mehmet Akif Dönemi ve Islah Çizgisi”

"Mehmet Akif Dönemi ve Islah Çizgisi”

Özgür-Der Bartın Temsilciliği tarafından bu hafta “Yakın Tarih Çalışmaları” kapsamında "Mehmet Akif Dönemi ve Islah Çizgisi” konulu seminer düzenlendi.

24 Aralık 2015 Perşembe 14:14A+A-

Mehmet Kuşcu’nun sunduğu seminerde önce kısa Akif biyografisi verildi. Biyografide Akif’in babasının Arnavut, annesinin Buharalı olmasına vurgu yapılarak bunun Akif’in Doğu ve Batı medeniyetlerini çok iyi tanımasına katkı sağladığı belirtildi.

Akif’in, hem Batı’yı hem de İslam coğrafyasının neredeyse tamamını gezmiş olması dolayısıyla dönemindeki bütün fikri akım ve tartışmalara vakıf olduğunu belirten Kuşcu, bu birikimin Türkiye coğrafyasına aktarılması konusunda Akif’in çok önemli katkılarının olduğunu söyledi. Ardından  dönemin genel bir panoramasını çizerek Akif’in düşünsel hareket noktaları ve beslenme kaynakları bağlamında  Kur'an'la olan irtibatına değinen Kuşcu, konuşmasının önemli bir bölümünü bu konuya ayırdı. Onun Kur'an algısının günümüz koşullarına göre çok ileri düzeyde sayılabileceğini belirterek Kur'an’la hayat arasında nasıl bağlar kurmaya çalıştığına örnekler verdi. Akif’in Kur'an konusundaki bu dinamik ve şaşırtıcı düzeydeki tertil okuma idrakinin kaynağı Cemalettin Afgani, Muhammed Abduh öncülüğünde gelişen ıslah ekolünün tezleridir, diyen Kuşcu; Akif'in hem ıslah ekolünün tezleriyle hem de bu tezlerin sahipleriyle çok iyi tanıştığını söyledi.

Toplumda oluşturulmaya çalışılan muhtelif M.Akif algılarına da değinen Kuşcu, onun günümüzün belki de en çok tanınan ama hiç bilinmeyen şahsiyeti olduğunu söyledi. Akif’i  hiçbir kesimin göz ardı edemeyeceğini  belirterek onun gerçek kimliğinin sonradan uydurulan etiketlerle perdelendiğini  ifade etti. Gerçekte Akif’in; Seyyit Kutup, Mevdudi, M. İkbal, Malik b. Nebi , Hasan el Benna gibi isimlerin yetişmesini sağlayan Cemalettin Afgani, Muhammed Abduh çizgisinin iz takipçisi olduğunu vurguladı. Bu kimliği dolayısıyla Mehmet Akif’in 1923 sonrasında bütün İslamcı öncü ve aydınlar gibi yok edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldığını, bu durumdan belki de ancak Mısır’a hicret ederek  kurtulabildiğini ifade etti. “Akif’in Kur'an’a ve hayata bakışı çağdaşlarından farklıdır, kültürün, geleneğin, dış tesirlerin bulandırdığı İslam anlayışlarının ciddi bir yenilenmeye olan ihtiyacı konusunda ısrarlıdır. Zira hem Batıyı hem Doğuyu dolaşarak bizzat şahitlik etmiştir ki Müslümanlar, İslamı bilmemekte ve doğru yaşamamaktadır. Bu şahitlik tıpkı C. Afgani, M. Abduh, Musa Carullah, R. Rıza M.İkbal gibi düşünürlerin şahitliğiyle örtüşmektedir. Toplum her açıdan bir kriz yaşamaktadır; lakin bütün bunların arka planında belki de bunları doğuran bir sebep olarak itikadi sapmalar asla ihmal edilemezdi ona göre. Bir dönüş; asla, esasa, kaynağa, ilme ve vahye, ilahi vahyin kılavuzluğuna dönüş zarureti vardı. İşte bu nokta bizim Mehmet Akif'le yüzleştiğimiz  noktadır. Gerçekten Akif’i arayanların onu bulacağı yol, iz, damar burasıdır.” dedi.

 Konuşmasının sonunda Akif'le ilgili bazı çarpıcı değerlendirmeler de yapan Mehmet Kuşcu, Akif’in en büyük hayali ‘Asım’ın Nesli Olan Afgani’ler’ yetiştirme sorumluluğunu hatırlatarak bu hayalin biz ve bizden sonrakiler tarafından gerçekleştirilebileceğini  söyledi.

img-20151219-wa0023.jpg

p_20151219_205158_pn.jpg

HABERE YORUM KAT