Dünyayı etkisi altına alan Corona virüs salgını ülkemizde de yayılmakta. Hal böyle iken Türkiye'de hükümet bazı gerekli tedbirler aldı ve eğitim-öğretime de ara verilmesi bu tedbirler kapsamındaydı. Bu tedbirler kapsamında okullar uzaktan eğitime geçerken birçok özel öğretim veren kurum da faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Eğitime ara verilmesiyle en büyük zararı ücretli öğretmenler ve Destekleme ve Yetiştirme Kurslarında (DYK)'da ek ders karşılığı çalışan öğretmenler gördü.

Okulların iki hafta tatil edilmesi ile Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından ücretli öğretmenler için "Mağdur edilmeyeceksiniz." güvencesi verildi. Ancak daha sonra "mevzuat " gerekçesiyle ücretli öğretmenlerin maaşlarında iki haftalık bir kesinti yapılacağı bildirildi. Okulların 30 Nisan'a kadar uzatılmasıyla ücretli öğretmenlerin mağduriyetleri de arttı.

Emekliye, esnafa, çiftçiye, iş dünyasına verilen destek tek gelir kaynakları ders ücreti olan ücretli öğretmenlerden esirgenmemelidir. Sigortalarının derslere girdikleri gün sayısı kadar yatırılıyor olması, ders saatlerinin sınırlandırılmış olması ve tatillerde derslerin kesintiye uğraması ile büyük sıkıntı yaşayan ücretli öğretmenler ve DYK'da ek ders karşılığı çalışan öğretmenler bu olağanüstü durumla daha büyük sıkıntılar yaşayacaktır.

Ücretli öğretmenler ve DYK'da ek ders karşılığı çalışan öğretmenler de evden öğrencilerinin takibini yapmakta ve velilerle görüşmelerini sürdürmektedir. Öğretmen istihdamı yapılırken KPSS'nin ölçüt alındığı ülkemizde ücretli öğretmenler istihdam eksiğini kapatarak eğitim ve öğretimin candamarı sayılan birer değerdir. Sonuç itibariyle ücretli öğretmenler de diğer öğretmenlerimiz gibi çalışmalarını sürdürerek uzaktan eğitim sürecine destek olmaktadır. Ancak bu zorlu süreçte ücretli öğretmenleri görmezden gelmek, onları yok saymaktır. Ücretli öğretmenler tek gelir kaynaklarından mahrum ve mağdur edilmemeli.