Mccain: Rusya Diplomasisi İşe Yarıyor Çünkü İzin Veriyoruz
ABD'li Cumhuriyetçi Senatör McCain, ülkesinin Suriye politikasını sert şekilde eleştirdi, muhalefete silah verilmemesinin hata olduğunu belirtti.
Münih Güvenlik Konferansı’nın son gününde, üç gün boyunca konferansın ve Münih’te yapılan ikili görüşmelerin gündemini oluşturan Ortadoğu’daki dönüşüm tartışıldı.
Panelin başında bir konuşma yapan John McCain, ABD’nin Suriye ve Ortadoğu politikasını sert bir şekilde eleştirdi. Rusya’nın Suriye’deki adımlarını da eleştiren McCain, bunların sebebinin ise Batı’nın izin vermesi olduğunu söyledi:
“Rusya aylardır ayrım yapmadan ve hiçbir karşılık görmeden ılımlı muhalefeti ve sivilleri bombalıyor. ABD istihbaratı açıkça, Rusya’nın saldırılarının Esed rejiminin istikrarına katkı yaptığını ve savaş alanına geri dönüşünü sağladığını söyledi. Biz bugün burada otururken Suriye, İran, Hizbullah ve Rusya’nın kuvvetleri Halep’teki kuşatmalarını büyütüyor.
Putin’in saldırıların durdurulması üzerine anlaşması kazara olmadı. Aynı filmi Ukrayna’da da gördük. Rusya askeri alanda ilerledi, insani yardım geçişlerini engelleyerek bunu müzakere masasında bir pazarlık unsuru olarak kullandı ve yeniden savaşa döndü. Bu Rusya’nın ordusuna hizmet eden diplomasisidir. Ve işe yarıyor çünkü biz buna izin veriyoruz.”
"Anlaşma Batı’nın zayıflığını gösteriyor, saldırganlığı ödüllendiriyor"
McCain, Perşembe gecesi Münih’te varılan saldırıların durdurması kararını da Batı’nın başarısızlığı olarak gördüğünü ve Rusya’nın saldırılarının devamına izin vermek anlamına geldiğini söyledi:
“Münih’te alınan ‘saldırıların durdurulması’ kararının bir dönüm noktası olduğu fikrine katılmıyorum. Bu anlaşma ne yapıyor? Halep’te saldırıların bir hafta daha sürmesine izin veriyor. Muhalif grupların savaşmaya son vermesini öngörüyor. Ancak Rusya’nın ‘teröristleri’ vurmasına izin veriyor ki Rusya; siviller dâhil herkesi terörist olarak görüyor.
“Rusya ve ABD ordularının sadece karşı karşıya gelmesini engellemiyor, Washington’ın bugüne kadar reddettiği işbirliğinin yapılmasını da sağlıyor. Peki Rusya ve Esed rejimi anlaşmayı ihlâl ederse ne olacak? Ben bir sonuç göremiyorum. Putin bizim partnerimiz olmakla ilgilenmiyor. Rusya’nın Ortadoğu’da büyük bir güç olarak yerleşmesini istiyor. Suriye’yi, Rusya’nın ordusunu modernize ederken canlı bir uygulama alanı olarak kullanıyor. Mülteci krizini de Transatlantik işbirliğini dağıtmak ve Avrupa projesini hiçe saymak için kullanıyor.
“Uyguladığımız tek caydırıcılık kendimize yönelik. Çünkü bu anlaşma saldırganlığı cezalandırmak yerine ödüllendiriyor. Batı’nın gücünü değil zayıflığını gösteriyor. Ortadoğu’daki partnerlerimizin ve müttefiklerimizin gözündeki ‘güvenilmez olduğumuz’ algısını güçlendiriyor.”
"Muhaliflerin silahlandırılmaması hataydı"
Konuşmasının ardından McCain’e “ABD’nin Suriye politikasında yaptığı yanlışlar” soruldu. McCain, Suriye’nin geleceğini etkileyen üç dönüm noktası olduğunu söyledi:
“Birincisi, Irak’tan tüm güçlerimizi geri çekmemiz.
İkincisi, dönemin Savunma Bakanı Panetta ve Dışişleri Bakanı Clinton Beyaz Saray’a giderek Hür Suriye Ordusu’nun silahlandırılması gerektiğini söyledi. Ancak Beyaz Saray’da bu öneri reddedildi.
Üçüncüsü de Başkan Obama Beyaz Saray’da bir açıklama yaparak kimyasal silahların kırmızı çizgimiz olduğunu, buna karşılık verileceğini söyledi. Kimyasal silahların kullanılmasının ortaya çıkmasından bir hafta sonra, ofisimde öğrendim ki bunu yapmayacağız. Kimyasal silah kullanımına karşı tepki verememek, Suriye’de kırmızı çizgi uygulayamamak, hâlâ tamir edemediğimi şekilde Amerikan güvenilirliğine darbe vurdu.”
"Rusya’nın nasıl davranacağından şüpheliyim"
Aynı soru, Alman Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Norbert Rottgen’e de soruldu. Röttgen de soruyu, mülteci krizine göndermede bulunarak “geçen yıl Suriye’de Rusya ile birlikte bir insanî bölge oluşturabilirdik” diye yanıtladı.
Rottgen, Rusya’nın gelecek günlerde hatta haftalarda nasıl davranacağı konusunda şüpheleri olduğunu, anlaşmanın da buna bağlı olduğunu söyledi:
“Rusya’nın sahada bir şeyler yapması gerekiyor, bunu başardıkları zaman ortak düşmanla, IŞİD’le savaşmak için Batı’ya çağrı yapacaklar.”
Kaynak: Al Jazeera
HABERE YORUM KAT