Brezilya asıllı Amerikalı film yapımcısı Iara Lee, çektiği görüntüler ile İsrail devletinin kanlı baskına gerekçe olarak ileri sürdüğü hemen her tezini çürütüyor. Baskın düzenlenen gemide bulunan ve belgesel çekmek için Mavi Marmara ile Gazze'ye gitmeye çalışan yönetmen, İsrail askerlerinin ellerinden kurtarabildiği bir kasetteki görüntüleri Birleşmiş Milletlerde (BM) yüzlerce gazetecinin katıldığı basın toplantısı ile kamuoyuna gösterdi.

Görüntüler bir kadın sesleniyordu İsrail askerlerine "Bizler siviliz ve silahımız yok... İnsanların yardıma ihtiyacı var... Lütfen saldırmayın..."diye sesleniyor. Videoda kanlı görüntülerin yanı sıra baskın öncesi gemide yaşanılanlar gözler önüne seriliyor. İsrail'in dile getirdiği hemen her tezin de yalan olduğu bu görüntüler ile belgeleniyor.

Baskın öncesi İsrail hücum botlarının Mavi Marmara'yı bir kaç defa taciz ettiği, insanların kanlı askeri harekâta kadar sakin bir şekilde yolculuklarına devam ettikleri görülüyor. Yardımseverlerin İsrail askerlerine karşı bir pusu kurma gibi bir eylem içinde olmadıkları ancak indirme yapan askerlere karşında ellerinde sopa ile karşı koyabilmek için bir yerlere sığındıkları yine görüntüler arasında.

İsrail askerlerinin Mavi Marmara'yı taciz etmesiyle birlikte gemideki yolculara sakin olmaları ve taşkınlık yapmamaları yolunda anonslar yapıldığı duyuluyor.

Lee'nin İsraillilerin elinden kurtararak dünyaya izletebildiği görüntülerde, köprüye inen ve burada katliam yapan askerlerin vahşeti görülmüyor. Ancak silah sesleri ile yaralı görüntüleri dahi insana baskının nasıl acımasızca düzenlendiğini anlatmaya yetiyor. İsrail askerlerinin tacizlerine rağmen gemide bulunan gönüllüler sukut içinde dualar edip, abdestler aldıkları ve okunan sabah ezanı ile de cemaat olarak namazlarını eda ettikleri izleniyor.

Bir iki defa görüntülere takılan İsrail hücum botları gemiye yanaşarak bomba patlattıkları duyulurken, geminin Gazze yerine uluslar arası sularda kalabilmek için rota değiştirdiği de yine dikkat çekiyor. İsrail yetkililerin baskın öncesi Mavi Marmara'ya rotasını değiştirmesi yolunda anons yaptıkları savunmanın da görüntülerle yalan olduğu ortaya çıktı. Yapımcı Lee'nin ifadesi ile ''bize İsrail askeri tarafından rotamızı değiştirmemiz yolunda hiçbir uyarı yapılmadı" sözleri görüntülerle de teyit ediliyordu.

Gazze'ye yardım için yola çıkan yolcu gemisi Mavi Marmara'ya 5 saat süre ile tacizde bulunan İsrail askerleri, sabah namazının hemen akabinde helikopterlerle indirme yaptıkları görülüyor. Helikopterlerin komandoları indirdiği sıra ise bazı yardım gönüllülerinin sapanla askeri helikoptere karşı koymaya çalıştıkları dikkat çekiyor.

Geminin köprüsüne inen İsrail askerlerinin bu saatten sonra silahları susmak bilmedi ve kısa süre sonra geminin alt bölümlerine yaralılar taşınmaya başladı. Yararlılara yolcular arasında bulunan doktorlar müdahale ederken, kimi gönüllülerinin kanlar içinde kaldıkları ekrana geliyor.

Gemide insanların sakin olmaya çağıran anonslar yapılırken diğer yandan da bir kadın İsrail askerlerine İngilizce olarak "Lütfen silah kullanmayın, gemideki insanlar sivil ve silahsız... Lütfen yardım edin" diye sesleniliyor. Ancak silahlar susmak bilmiyordu.

Baskını kısa sürede kanlı şekilde gerçekleştiren İsrail komandoları gemide kontrolü ele geçirdikleri de yine anonslardan duyuluyor. Bir ara alarm çaldıktan sonra geminin İsrail askerlerinin kontrolüne geçtiği duyuruluyor ve herkesin içeride beklemesi, herhangi bir taşkınlığa kalkışmaması salık veriliyor.

Zaman zaman yaralıların durumu ekrana gelirken, basın toplantısını izleyen gazetecilerin kanlı görüntülere bakamadıkları görülüyor. Bir saate yakın görüntülerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan yapımcı Lee, BM'de gösterdiği görüntüleri ancak iç çamaşırlarının altına gizleyerek İsrail'in elinden kurtara bildiğini aktardı. Lee, "Çok çekim yapmıştık ve elimizde çok görüntü vardı. İsraillilerden bu görüntüleri saklayabilmek için iç çamaşırlarıma gizledim. Üzerimi aradılar ve birçok görüntüyü bulunca kalmadı diye düşündüler ki son kasetin bulunduğu yeri aramadılar." dedi.

Yardım gönüllülerinden "son derece kibar insanlar" diye söz eden Lee, İsrail Başbakanı Binyamin Nethenyahu'nun "Gemi de terör destekçileri vardı" sözünün yalan olduğunu aktardı. Birçok insanla baskın öncesine kadar röportaj yaptığını belirten Lee, "İçlerinde anti-semitik ya da fanatik bir Müslüman'a rastlamadım. Hem onlarca farklı milletten ve ülkeden insanlar vardı." diye konuştu.

İSRAİL İDDİA ETTİĞİ GİBİ GEMİYİ ROTASINI DEĞİŞTİRMESİ İÇİN UYARIDA BULUNMAMIŞ

Baskın öncesinde Mavi Marmara'yı kuşatan İsrail savaş gemi ve botlarına sivil ve barışçıl oldukları, silah ve şiddet kullanmamaları için rica edilen anonsların yapıldığını anımsatan Lee, İsrail devletinin ileri sürdüğü gibi baskın öncesinde kendilerine askerler tarafından bir anons yapılmadığını savundu. Geminin taciz edilmesiyle birlikte Mavi Marmara'nın uslular arası sularda kaldığını belirten Lee, bunun da görüntülerde var olduğunu kaydetti.

İsrail hükümetinin gemide silah, kesici aletler vardı gibi açıklamalarını da yalanlayan Lee, herkesin gemiye binmeden önce sıkı sıkı arandığını ve tamamen geminin barışçıl olduğunu savundu. Lee şöyle konuştu "İsrail'e bizi zorla ellerimizi bağlayarak götürdüler. Sonra'da İsrail'e illegal yoldan girdiğimizi söylediler, şaka gibi. Bizim ellerimizi bağlayarak İsrail'e zorla götürenler sanki onlar değilmiş gibi...Aşhod limanında bize kaba davranan İsrail yetkilileri, yalnızca bir defa ailemizi bir dakikalığına arayabileceğimizi söylediler." Film yapımcısı olan Lee, "İsrailliler üç gün içeride tuttu beni ama bana aylar gibi geldi." diye konuştu.

Yardım gemisinin tamamen barışçıl olduğunun altını ısrarla çizen Lee, "Baskında yaralanan İsrail askerine dahi gönüllüler arasında bulunan doktorlar tedavi etmek için müdahale etti." dedi. "Görüntülerle de kanıtlandığı üzere gemide ağır silahlarla donanmış İsrail komandolarına karşı bir pusu kurulmuş değil." diyen Lee, İsrail askerinin cebinden düşen listeye dikkat çekti. Bu listede Alman milletvekilleri ile 85 yaşında rahibin ismini gördüğünü aktaran Lee, "O listede öldürülecek olanlar değil tam tersine öldürülmeyecek olan kimselerin isimleri ve fotoğrafları vardı. Listede tam olarak kimler vardı hatırlayamıyorum" dedi. Bir gazetecinin neden sadece Türklerin öldürüldüğü sorusuna ise Lee, "Bilemiyorum neden hepsi Türk idi. Ancak eminim İsrail askerleri beyaz Avrupalıları vurmaktan itina ile kaçınmıştır. Zira bu kendileri için daha büyük bir sorun olacağını biliyorlardı" diye cevap verdi.

Gemide bulunan kimsenin bu şekilde bir kanlı baskının olacağını tahmin etmediğini belirten Lee şöyle devam etti: "Bizi uyarırlar diye düşünüyorduk. En fazla olsa olsa bir iki el ateş ederler havaya o kadar diye tahmin ediyorduk. Unuttuğumuz bir şey vardı, bu kişiler Kızılhaç yardım arabasını havaya uçuran, sivillerin başına bomba atan İsrail askerleriydi. Bunu unutmamız bize pahalıya mal oldu."

Kanlı baskının araştırılması için uluslar arası soruşturma grubunun kurulmasını isteyen Lee, "Bu işin peşini bırakmayacağız. Bu sefer İsrail'in yaptığı hukuk tanımazlık yanlarına kar kalmayacak. Amerika'da ve Avrupa'da yüzlerce avukat bu davayı mahkemeye taşıyacak."