Matem biter, hayat devam eder...
Dini bütün Yahudiler, Cumartesi günleri hiçbir iş yapmazlar. Bu onların inançlarının bir gereği.
Elektrik düğmelerine bile dokunmazlar. Yemek yapmazlar, televizyonu açmak için düğmeye basmazlar.
Peki o gün televizyon seyretmezler mi?
Seyrederler.
Cuma akşamından televizyonu açık bırakırlar. Böylece televizyonun düğmesini açmak için çalışmamış olurlar fakat televizyon seyretmeyi ihmal etmezler!
Hem inançlarının gereğini yapmış olurlar hem de o gün yapılması gereken işlerini yapabilirler.
CHP'lilerin Atatürk'ün ölüm günü olan 10 Kasım'da TBMM'de "Demokratik açılım konusu görüşülür mü" yollu serzeniş ve karşı çıkışları bana Yahudiler'in Cumartesi günleri hiçbir iş yapmama inanışlarını hatırlattı.
Sormak gerek CHP'lilere.
Acaba 10 Kasım günü nelerin yapılıp nelerin yapılmayacağına dair bir kural mı var?
Atatürk'ün öldüğü gün yapılmaması gereken işler gibi bir 28 Şubat andıcı olabilir mi?
Bu CHP'liler gerçekten komik oluyorlar.
Ne yapalım yani 10 Kasım günü hayatı durduralım mı?
Gazete çıkarmayalım o zaman...
İşe gitmeyelim.
Müzik dinlemeyelim.
Sinema, tiyatro ve benzeri eğlence yerlerini kapatalım.
Daha da ileri gidip o gün Meclis'in kapısına kilit vuralım.
Rengarenk elbiselerimizi bir kenara bırakıp sadece ve sadece siyah giyinelim.
Çamaşır yıkamayalım, düğün yapmayalım, gerdeğe girmeyelim.
Biz Müslüman bir milletiz. Ölen kim olursa olsun inançlarımız bize neyi emrediyorsa onu yaparız.
Matem başkadır saygı, sevgi başkadır.
Matem biter hayat devam eder.
Ölen kişi kim olursa olsun, onun için nasıl matem tutulacağı vs. vatandaşlara dayatılabilecek bir şey değildir.
Bu iş biraz da kişiseldir.
Ölen kişiyle olan yakınlık dereceniz, alakanız vs. ölümünden etkilendiğiniz kişi ile sizin aranızdaki yas sürecini etkiler.
Hz. Peygamber hem yakın arkadaşlarının hem çocuklarının vefatında gözyaşı dökmüştür.
Hz. Peygamber oğlu İbrahim'in ölümü üzerine gözleri yaşardığında "Sen de mi ağlıyorsun" diyen kimseye "Bu gördüğün hal şefkat eseridir. Göz yaşarır, kalp kederlenir, biz ancak Rabbimiz'in razı olacağı sözleri söyleriz. Ey İbrahim biz senin ayrılığınla kederliyiz" der.
Şimdi...
CHP'nin 10 Kasım anlayışı sağlıklı değil.
Gönülden hiç değil.
BUGÜN
YAZIYA YORUM KAT